• 18.BÖLÜM •

1.4K 52 64
                                    


"İyi okumalar!"



⚪️

Baran beline sarmış olduğu beyaz havluyla birlikte odasına girdi ve koyu kahverengi dolabının aynasından kendisine bakarak elindeki küçük havluyu ıslak, dağınık saçlarında gezdirdi. Karnına doğru su damlaları süzülürken yüzünde kendini beğenmiş bir gülümseme yer edindiğinde havluyla saçlarındaki ıslaklığı aldıktan sonra kurularcasına vücudunda gezdirmeye başladı.

"Lanet olsun yine çok yakışıklıyım!"

Baran muzip bir tonla kendi kendine aynaya bakarak bu cümleyi söyledikten sonra dolabının çekmecesinden iç çamaşırı ve giysilerinin katlı olduğu bölümden ise siyah sweatshirt, siyah sweatshirtü ile takım olan paçaları lastikli siyah eşofman altı aldı. Çamaşırını ve eşofman altını giydikten sonra üzerine tam sweatshirtü geçirirken kapının tıklatılmasıyla açılması bir oldu.

Baran üzerine geçirdiği sweatshirtü düzeltirken çatılan kaşlarıyla odasına giren abisi Tarık'a baktı.

"Nerelerdeydin?" dedi Tarık kapının yanındaki duvara sırtını yaslayıp kollarını göğsünde bağlarken.

"Cenkle bir şeyler içtik." dedi Baran düz bir sesle. Bunun ardından "Yemek hazırlandı mı?" diye sordu.

"Rana hazırlıyor bir şeyler mutfakta." dedi Tarık umursamaz bir havayla.

Baran ellerini dağınık ve nemli olan saçlarının arasından düzeltircesine geçirdikten sonra yatağının üzerine oturdu ve kendisine bir sigara yaktı. Ardından sigara paketini ve çakmağını abisine fırlattı verircesine.

Tarık kardeşinin fırlattığı paketi ve çakmağı yakaladıktan sonra "Teşekkür ederim kardeşim." dedi yüzündeki hafif gülümsemeyle.

Baran dudaklarının arasında duran sigarasını içine çektikten sonra sigarayı iki parmağının arasında tutup dumanı havaya üfledi. "Yemekten sonra çıkalım mı biraz?" diye konuştu Tarık da kendisine sigara yakarken.

"Olabilir." dedi Baran düz bir sesle.

"Berat da bizimle gelir." Tarık bir anlığına duraksayıp koyu kahverengi gözlerini kısmasından sonra yeniden konuşmaya başladı. "Bu arada Berat demişken fark ettin mi bilmiyorum ama biz kafedeyken biraz garip davrandı. Sonra solundan mı kalktın diye ben ona takılınca bana atar yapıp gitti. O günden sonra ben Beratla görüşmedim. Solundan mı kalktın dememe alındı galiba."

"Bana bir şey söylemedi." diye cevap verdi Baran.

Kapının tıklatılıp açılmasıyla birlikte iki kardeş de bakışlarını o yöne çevirirken Rana'yı gördüler. "Yemek hazır." dedi Rana kapının aralığından her ikisine de. "Mantı yaptım, hadi gelin."

Tarık ve Baran birlikte odadan çıkıp tembel adımlarla salona doğru ilerlediler. Salona geldiklerinde ise babaları Erdem Beyin tekli koltukta oturmuş bir vaziyette televizyonda çıkan gündüz kuşağı programlarından birisini izlediğini gördü. Rana ise salonda olan büyük yemek masasına tabakları diziyordu. Tarık ve Baran, hiç oturmadan babalarının izlediği programa bakarken Erdem Bey "Sizce kadın oğlunu affedecek mi?" dedi program üzerine değerlendirmeyle makara yaparcasına.

"Bence affetmeyecek baba." dedi Tarık gülerek, babasının yaptığı makaraya eşlik edercesine.

"Kadın pek affedecekmiş gibi konuşmuyor." dedi Baran da onlara eşlik ederek.

O sırada masayı tamamen hazır haline getiren Rana "Oturalım hadi." diye seslendiğinde Erdem Bey oturduğu koltuktan kalkarak televizyonu kapattı ve hep birlikte masaya oturdular.

İLK GÖRÜŞTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin