En iyisi gitmekti.

16 1 0
                                    

Yoongi

Saat 03.40

Yoongi ne kadar uyumaya çalışsa da uyuyamamıştı. Düşünüyordu. Bay Park'ın, ruh eşi olacağını hiç tahmin etmemişti. Bu yaşadığı hayattan kurtulmak istiyordu fakat yapacağı bir şey yoktu. Çevresindeki insanların ruh eşleri ile harika vakitler geçirdiğini görmek onu üzüyordu. Böyle bir hayat yerine o da öyle yaşayabilirdi. Sabah çok mutlu kalkabilir, kahvaltısını yapar ve eğlenirdi. Gerçekten ilgisi olan aktiviteleri yapardı.

Onun tek suçu doğmaktı.

O da istemezdi annesinin ölmesini. Fotoğrafını bile görmemişti babası yüzünden. Annesinin yüzünü bilmiyordu. Nelerden hoşlandığını ve daha çok şeyi bilmiyordu.

Babası onu hem dövdürtüyordu hem de başarılı olmasını istiyordu. Vücudundaki yara izleri ve acı ile bir sürü kursa gidiyordu Yoongi. Onu döven adamlar hiç mi acımıyor diye düşünüyordu bazen. Bay Park'ı kısa süredir tanıyordu ve ona karşı sevgi dolu yaklaşıyordu. Yoongi böyle bir duygu hayatı boyunca hiç hissetmediğinden garipsiyordu biraz. Aile diye bir şey olmamıştı onun için. Baba sevgisi görmemişti, kısacası kimsesi yoktu.

Ruh eşini bulmuştu, bulmayı da çok istiyordu ama bu kadar erken değildi. Bay Park'ın yanında durursa ne olacağını çok iyi biliyordu ve bunun olmasını istemiyordu. Bay Park çok iyi biriydi. Annesi ve kız kardeşi de oldukça tatlıydı. Bu kadar güzel bir ailesi varken onun hayatını mahvedemezdi.

En iyisi gitmekti. Bay Park için uzak durmalıydı kendisinden.

Bedenine dolanan kolları nazikçe üstünden çekti. Uyanmaması için büyük bir çaba sarf ediyordu. Bir süre Bay Park'ın yüzünü inceledi, güzelliğine hayran kaldı.

Hızlıca odadan, ardından evden çıktı. Evin biraz uzağındaki adamları gördüğünde duraksadı. O çıkmasa, onlar gelip alacaktı. Hiçbir şey demeden onlara doğru ilerledi.

Jimin

Yüzüme değen ufak parmaklar gözlerimi açmama neden oldu. Yuna'nın büyük bir gülümseme ile bana baktığını ve gülümsediğini görmem istemsizce gülümsememi sağladı.

"Günaydın abi!"

Sevinçle bağırdığında gülerek uyku sersemliğimle yavaşça doğruldum. "Günaydın prenses."

Yoongi yanımda yoktu, muhtemelen benden önce uyanıp aşağı inmiş olmalıydı. Yuna'nın saçlarına bir öpücük bırakarak onu üstümden indirdim. "Hemen aşağı gel abi, kahvaltı hazır." gülümseyerek odadan çıktığında gülmeden edemedim.

Mutfağa girdiğimde annem ve Yuna'nın kahvaltı yaptıklarını gördüm. Yoongi neredeydi? Kaşlarım çatık bir şekilde sandalyelerden birine oturdum. "Anne, Yoongi nerede?"

"Bilmiyorum oğlum, senin odanda değil mi?"

Başımı olumsuz anlamda sallayarak önüme döndüm. Annem Yoongi'nin yaşadıklarını bilmiyordu ve onun haberi olmadan anlatmak istemiyordum. Gece eve gelip onu almış olabilirler miydi? Sıkıntılı bir nefes verip önümdeki yemekten yemeye başladım. Annemin dikkatini çekmek istemezdim.

"Yoksa, yeni sevgili adayı mı o çocuk?" Annemin sesi ile gözlerimi irice açarak ona baktım.

"Anne! arkadaşım o benim." Olumlu mırıltılar çıkartıp gülerek önüne döndüğünü gördüğümde başımı sağa sola salladım. Sandalyemi geri çekerek ayağa kalktım. İştahım kaçtığı için yiyesim yoktu. "Ben çıkıyorum, akşama gelirim anne." Yuna'nın yanına giderek saçlarına bir öpücük bıraktım. "Abi! gelirken bana lolipop alır mısın? Annem yememe izin vermiyor da." Sonlara doğru sesi kısıldığında gülümseyerek yeniden öpmüş ve başımı olumlu anlamda sallayarak evden çıkmıştım. Yoongi'nin ne numarası vardı ne de ev adresi. Sadece kursa gelirse görebilecektim. Umarım gelirdi dedim içimden ve motoruma atlayarak dans kursuna sürdüm.

--

"Bay Park!"

Dans kursuna girdiğimde danışmaya selam vererek içeri girdim. Girer girmez beni gören öğrenciler yüksek sesle ve aynı konuşmuşlardı. Şaşırarak irkildim ve gülümseyerek üstlerinde göz gezdirdim.

Yoongi'yi aradı gözlerim ama bulamadım.

"Merhaba çocuklar, özlediniz sanırım. Hm?" Hepsinden olumlu cevaplar aldığımda hiç beklemeden yanlarına ilerledim ve birkaç şey söyledikten sonra Dans yarışması için hareketleri yeniden göstermeye başladım.

--

Beş, on dakikalık molalar ile üç saatin geçtiğini fark edemedim ve oldukça yoruldum. Benimle birlikte öğrencilerin de yorulduğunu görebiliyordum. "Tamam, sizin saatiniz geçti dağılabilirsiniz."

İkinci seanstaki öğrenciler birazdan burada olurlardı ve onlara işe yeni gelen öğretmen bakacaktı. Önceden hepsine ben bakardım fakat fazla yorulduğum için yeni bir eğitmenin gelmesi iyi olmuştu. Eşyalarımı alarak salondan ayrıldım ve girişteki sandalyelerden birine oturdum. Çalışanlardan birinin getirdiği suyu içerek ona teşekkür ettim ve kurstan çıktım. Elimdeki kaskı takarak eve uğramadan önce alışveriş merkezine sürmeye başladım.

Dün akşam Yoongi'ye onun ailesi olacağımı söylemiştim. Her türlü onun yanında olmaya hazırdım, ruh eşimdi o benim. Neden gitmişti ki? Babasını daha görmesem bile Yoongi'nin anlattıklarına bakarak ondan nefret ediyordum. Kendi öz oğluna bunu yapabilir miydi bir insan? Annesinin ölümünden o sorumlu bile değildi. Üzülüyordum, çok üzülüyordum hem de.

--

Alışveriş merkezine ilerlerken telefonum çalmıştı. Yuna yanıma gelmek için çok ısrar ettiğini söyleyince gittiğim yerin konumunu atmış ve yola devam etmiştim.

Şimdi ise taksiden inen annem ve Yuna'ya bakarak gülümsüyordum. Kollarımı açtığımds koşarak bana doğru geldi ve sıkıca sarıldım Yuna'ya. Beraber merkezin içine girdiğimizde her küçük çocuk gibi Yuna'da gördüğü her şeyi istiyordu. Başka bir zaman alırız diyerek geçiştiriyordu annem.

"Abi abi! bu şekerlerden alalım mı?"

Tatlı bir şekilde konuşarak sorduğunda, bu sevimliliğine tabi ki de hayır diyemezdim. Gülümseyerek "Olur." dedim ve küçük şekerci dükkanının önüne ilerledik. Çeşit çeşit şekerler vardı ve Yuna'nın gözü dönmüş gibi hepsini almak istiyordu. Annem dişlerinin çürüdüğünü söylediğinde korkmuş gibi yaparak sadece iki çeşit aldırmıştı.

Bir süre daha oyalandıktan sonra alışveriş merkezinden çıktık. Zaten saat geç olmuştu ve Yuna çok yorulduğunu söyleyerek onu kucağıma almamı istemişti. Reddetmeyerek aldığımda sevinçle yanağımı öpmüştü.

Onlar tekrar taksi ile giderken poşetleri de almışlardı. Bende kaskımı takarak motoruma binmiştim.

Ve o gün takip edildiğimden habersiz bir şekilde eve dönmüştüm.

sonabaharyagmuru sundu.

。◕‿◕。

Merhabaa. Neredeyse bir aydır bölüm atmıyorum, belki daha fazla. Sonunda atabildim.

Aslında Yoongi'yi sert bir karakter yapmak istedim ama bu gidişle yapamayacağım gibi.

Seme Yoongi tarafıyım ama nedense seme Jimin gibi duruyor?!?!?!?

Umarım beğenirsiniz, iyi akşamlar.♡

♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
i hear again | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin