YALANLARINA HASRET BÖLÜM1

776 9 6
                                    

Boşlukta  olmanın verdiği hissi yaşıyordum. Yapmam gereken, savaşmam gereken bir sürü olay varken ben susuyordum ben sadece duruyordum. Hani çok yorulursunuz, sadece dinlenmek istersiniz bende öyleydim. Dünyadan,insanlardan ,her şeyden çok sevdiğim güzel ilişkimden dahi yorulmuş ve uzaklaşmak istiyordum. Ben sadece kendi dünyama sığınmıştım, yani odama. Evet dünyam diyorum çünkü benim dünyam bu kadar büyük değil. Büyük olan her şey beni korkutmuştur. Korkuyorum çünkü güçsüzüm,çünkü dünyayı anlamak istemiyorum.                                         Bir sabah yatağımda gözlerimi böyle bir hisse açtım. Sanki uyanan benim ruhum değildi, tek yapmak istediğim sadece susmaktı. O gün iç sesim dahi konuşmak istemiyordu. Nefes alamıyordum , ama bunu birilerine anlatacak halim dahi yoktu.                                                                            Kaya arıyor...

Telefonum geceden bu yana susmamıştı. Günlerdir ne mesajlarına ne de aramalarına cevap vermemiştim. Gelemezdi çünkü mesafe ilişkisiydi.

Daha fazla meraklandırmak istemedim ve telefonu açtım.

''Güzelim, bir sorun mu var?''

''Hayır.''

''Neden ,aramalarıma ve mesajlarıma cevap vermiyorsun ? Seni çok merak ettim.''

''Çok merak ettiysen gelebilirdin.''

''Gelsem ,telefonlarımı açmıyorsun seni nasıl bulacaktım.''

Doğru, yaklaşık altı aydır konuşuyoruz ama her şeyi gizliyoruz. Çünkü güvenmiyorum. İçimden bir ses kandırıldığımı söylüyor. Fotoğraflar var ama biz daha face to face  olarak dahi konuşmadık , Ayçanın sözleri geldi aklıma:

''Bir insanın hiç mi zamanı olmaz''

Ayça benim en yakın arkadaşımdı , samimiyetine inanıyordu ama bu kadar gizli kalması onu da şüphelendiriyordu.

''Orda mısın canım?''

Kaya'nın sesi ile kendime geldim.

''Buradayım . Kendimi halsiz hissediyorum sonra konuşalım mı?''

''Yine önceki halsizliğin ile bağlantılı mı?''

''Bilmiyorum.''

Daha öncede bir rahatsızlığım olmuştu. O zaman Kaya hayatımda yoktu. Çok zor günlerdi,  o zaman da halsizliğim vardı ama kalbim çok hızlı atıyordu ve eklem ağrılarım vardı. Kalbimin etrafında sulanma oluşmuş , doktorların değişiyle ben '' Famial mediterranean fever''hastalığına yakalanmıştım. İki ay boyunca tedavi gördüm hastanede kaldım ve mezuniyet baloma gidememiştim . Hiç unutmuyorum benim yüzümden Ayça da gidememişti ve yanımda kalmıştı, o gece yağmur yağmaya başlamıştı . Yağmurda ıslanmayı çok seviyorum ve Ayça da bunu bildiği için beni koridora götürmüştü, elimi camdan uzatarak yağmura dokunmuştum. O an o kadar çok ağlamak istemiştim ki, kıymetini bilemediğimiz en basit şeyler bile bazen yapamayınca çok değerli ve kıymetli oluyor. O gece elimi gökyüzüne kaldırdım ve ''Ne olur bir mucize olsun!'' dedim. Mucizem olmuştu dileğim kabul olmuştu Kaya ile tanışmıştım. Toparlanmama yardımcı olmuştu, çok uzak mesafelerdeydik ama beni kendime getirmişti .

''Asuman, Asuman beni duyuyor musun?''

Yine dalmıştım.

''Duyuyorum. İyiyim merak etme, şimdi kapatsam iyi olacak.''

''Tamam güneşim, ama o telefonlara ve mesajlara bakmayı unutma.''

''Tamam.''

Bana her zaman güneşim derdi, ''Peki neden Güneş diye sorduğumda'' sen geldikten sonra hayatım aydınlandı Güneş başımın üstünden hiç eksik olmadı. Bende ona Gökyüzü diyorum onun her zaman Gökyüzü gibi saf ve temiz kalmasını istediğim için. 

Mutluluk OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin