"Tartıştınız mı?"dedi gergin bir sesle Peter.Diana tepki vermeden "Hayır."
Dedi kısaca.Sonra bir odaya girdi.
Oda bembeyazdı.Büyük bir masanın üzerinde çapraz yerleştirilmiş dört bilgisayar,etrafta bir sürü makine,alet
ve bir sürü büyük dolap vardı."Kyle ilk yardım kutusunu getir ve MS-1'i hazırla."
Dedi Diana beyaz masasının önündeki döner sandalyesine otururken.Bir dolap açıldığında odadaki tekerlekli bir alet kutunun sapından tuttu ve Diana'nın yanına getirdi.Yine başka bir dolap açılıp da robot yanına gittiğinde demir büyük bir çanta çıkardı.Diana'ya doğru getirirken bir el hareketi ile Peter'e götürmesini söyledi. Peter bir eline pansuman yapan kıza bir de önündeki büyük demir çantaya bakıyordu.
"Acsana."Dedi Diana.Peter gergin bir şekilde çantanın tokalarını çözüp kapağı kaldırdı.Gördüğü şey gencin gözlerinin kocaman açılmasına neden oldu."Bu...Benim mi?"Diye sordu titrek bir sesle."Senden başka örümcek olmadığına göre evet senin."
Dedi Diana.Peter cantadaki kostümü çıkardı ve inceledi.Bunu yaparken gözleri parlıyordu."Değerini bil kendiminkinden önce bitirdim." Dedi Diana sessiz bir şekilde."Efendim?"
"Yok bir şey ama anlaşalım 'Millet ben örümcek geri döndüm yuppi yehu' gibi çocukça şeyler yapmak yok.Ayrıca ben seni ne zaman ararsam itiraz etmeden,nerde olursan ol geleceksin.Artık benim altımda çalışan birisin o yüzden beni dinlemek zorundasın.Tamam?" Açıklamasını bitirip tek kaşını kaldırdı. "Tamam!"diye bağırdı Peter heyecanla."Ne kadar güzel(!) şimdi gitmen gerek.Aa bu arada onu daha test etmedim.Yani benim kobay çarem olacaksın." Dedi bilgisayarına dönerek.Peter ilk başta şaşırdı." Ne var git dedim."diyen sesi duyunca "Ben-" "Nasıl gideceğini bilmiyor musun?" Dedi hayretle.Sonra elleri ile kafasına masaj yaptı."Bir insan nasıl bir kere gittiği yeri ogrenemez!"
"Şey normal insanların öyle bir becerisi olduğunu sanmıyorum." Deyince"Sen normal misin!!"diye bağırdı Diana.Sonra kendini sakinlestirip ona şaşkınca bakan gence bakmadan"Içerdekilerden birinden rica et."dedi.Peter kafa sallayıp kapıya yönelmişti ki durup "'M' ne demek?" Diye sorunca Diana duruşunu hiç bozmadan "Annemin adı." Dediğinde Peter boğazına bir şeyler oturmuş gibi hissetti ve çıktı.Onun çıkmasıyla Diana tuttuğu nefesini verdi.Kendini toplamak için nefesini tutmuştu.Ayağa kalkıp "Kyle programı topla."komutunu verdi ve odasına gitti.
"Liz'in kahvaltısı!!! Dur o ne oha! "
Clint her sabah olduğu gibi yine aynı şekilde mutfakla birleşik salona girdi.
Diğerleri de peşinden gözlerini devirerek tek tek salona geldiklerinde Natasha sordu."Ne oldu böyle bağırman için acaba?"Clint de eliyle salonun köşesindeki valizi gösterdi. Bu sefer diğerleri de şaşırdı.
"Diana nereye gidiyorsun?" Diye hemen yanında bitti Wanda."Önemli bir şey değil sadece bazı işlerim olduğu için eve gideceğim.Acil bir şey olursa aramanız yeterli olur."dedi nazik sesi ve gülümseyen yüzüyle.
"Ne oldu böyle aniden gitmen için?" Diye sordu Tony elindeki kupayla salona girdiğinde."Bazı kişisel meseleler diyeyim.Buraya gelmeden önce de uğraşıyordum ama buraya gelince aksadı."Diye yanıtladı son tabağa hazırladığı pankekleri yerleştirirken.Herkes masadaki yerini aldı. Masada neredeyse çıt yoktu.Herkes sessizce yemeğini yiyordu. Gerçi bu ne kadar mümkün kimse bilmiyor.Sonunda Diana yemegini bitirip tabağını bulaşık makinesine yerleştirdi. Herkesle vedalaştı ve asansöre bindi.O sırada hiç yerinden kıpırdamamış olan Tony "Böcek kostümü iyiydi." Dedi.Herkes anlamaz bakışlar atarken Diana'nın yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu ve asansörün kapıları kapanırken son bir şey duyuldu."Teşekkürler Bay Stark."
"Efendim daha fazla içerseniz bedeniniz zarar görebilir."
Kyle'nin sesi beyazlarla dolu laboratuvarda yankılandı.Onun sözü üzerine bir elinde tornavida diğer elinde yarısına kadar içki dolu bardak olan Diana gözlerini devirdi.
"Uyumamı engellediğini biliyorsun değil mi?Hatta kahveden daha ise yarar."
Dedi bezgin bir sesle derin bir şekilde nefes vererek.
"Ama günlerdir uyumuyorsunuz bu da bedeniniz için zararlı. "Dedi bu sefer Kyle."Peki anne."Dedi ellerini iki yana kaldırıp sahte bir sinirle.Bardağı masaya ve tornavidayı da alet çantasına attı. "Ne kadar oldu?" Diye sordu elini beline yerleştirip."Kuleden ayrıldığınızdan beri dört gün oldu" Diana gözlerini devirdi."Onu sormadığımı biliyorsun."Dedi sıkkınca nefes vererek.Aklına kendi aptallıkları gelince yüzünü buruşturdu."%75 oranında tamamlandı efendim."Kyle dediğinde Diana kaşlarını çattı."Daha fazla olması gerekirdi."Dedi."Eksik bir malzeme tespit edildi."Dedi bu sefer Kyle'nin sesi.Diana yine gözlerini devirip derin bir nefes verdi ve"lanet olsun."Diye fısıldadı gözlerini sıkıca kapatırken."Fury aradı mı hiç?" Dedi kafasını kaldırmadan masadaki yarısı dolu bardağı alıp kafasına diktiginde "Hayır ama Bayan Hill aradı." Diana kafasını aşağı yukarı sallarken "Hill'i ara."Dedi eve çıkan merdivenleri tırmanırken.Evde bir anlık sessizliğin ardından Maria Hill'in sesi duyuldu.
"Tanrım,Dian neredesin?Seni kaç kere aradım biliyor musun?"Dedi endişeyle. "Birkaç isim vardı onları hallediyordum.Iyiyim yani sen nasılsın?Var mı atraksiyonlu bir şeyler?"Dedi ay kuyruğu olan saçlarını açarken. "Senin su umursamazlığın bir gün beni öldürecek.Neyse aslında ben de onun için aramıştım.Çok büyük bir şey değil ama yine de Fury senin yapmanı istiyor."dediği sırada Diana da birkaç kıyafeti omzuna atmıştı. "Korsan amca bana pek bir güveniyor her halde."Dedi kıkırdayarak."Tabiki güveniyor Dian,ilk yılında saha görevine çıkan ilk ajan sensin." Dedi sahte bir sinirle."Gerçi daha bir yıl olmamamıştı ama neyse.Sen bana detayları mesaj olarak gönder." Dedi banyonun kapısını açarken. "Tamam görüşürüz.Ha bu arada elbise sözünü de unutmadım."dediğinde Diana gözlerini devirdi."Ben de seni seviyorum Hill."Dedi ve arama kapandı."Kyle Hill'in mesajında ise yarar bir şey olup olmadığını kontrol et."dediğinde birkaç saniyelik sessizlikten sonra "Tam da aradığımız şeyi bulabileceğimiz bir yer."Kyle'nin sesiyle Diana tüm dişleri görünür şekilde güldü. "Hazırlıklara başla Kyle, böceği de alacağız."Zil sesi duyulduktan kısa süre sonra kapılardan yüzlerce öğrenci çıkmaya başladı. Peter,Ned ve MJ de onlardandı.Konuşarak okuldan uzaklaşırken siyah bir arabanın hızla gelip önlerinde durmasıyla hepsi şok oldu.Cam aşağı indiğinde güneş gözlüğü takmış Diana göründü.
Diana kafasını atla der gibi sallayıp yine "Atla." Dedi.Şaşkınlıklarını hala üzerlerinden atamamış ikili Peter'e döndüğünde Peter de özür dileyerek on kapıyı açtı ve içeri girdi.Cam tekrar kapanmadan önce Diana MJ'e bakıp"Güzel kızsın."diyerek gülümsediğinde araba yine geldiği gibi hızlı bir manevrayla kampüsü terk etti,arkasında ise az once ne oldu?,diyen şaşkın gözler bırakarak.
"Ne yapıyorsun?"Diye hayretle sordu Peter.Onun bu haline Diana cıkladı. "Çok ayıp Bay Parker üstünüzle böyle mi konuşuyorsunuz?"Dedi yapmacık bir ses tonuyla.Sonra ciddileşti"Sana eğer ihtiyacım olursa seni alacağımı söylemiştim."Dedi ve Peter'e kısaca göz attı. "Demedim mi?"Dedi dek kaşını kaldırıp. "Dedin.Ama gerçekten ihtiyacın olacağını düşünmemiştim. "
Dediğinde Diana hafif sırıtıp "Doğru düşünmüşsün. "Dediğinde Peter kafasını ona çevirdi. "O zaman niye beni 'bu' şekilde aldın?" Dedi kendini göstererek. "Iyy öyle deyince seni kaçırdım sanacaklar.Merak etme böcek sadece eşyalarımı taşıyacak birine ihtiyacım var."Dedi Diana gözlerini yoldan ayırmadan."Seni ilk resmi SHIELD görevine götürüyorum." Dedi sırıtmasına engel olmadan."Umarım MS'i de getirmişsindir."Derken gaza biraz daha yüklendi.Merhaba arkadaşlar yeni bölümü de böyle bitiriyoruz.Umarım beğenmişsinizdir.Bölümle ilgili yorum yaparsanız mutlu olurum.
Yeni bölümü isteyenler olduğu için erkenden atayım dedim.Sonraki bölümde görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın.🍃🍃
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Light In The Dark (Daughter of Stark)
Fanfiction'Lütfen beni affet bir tanem.Seni hep ondan uzak tuttum ama unutma lütfen o hazır değil.Senin baban olmaya hazır değil bir tanem.' _______________________________ 25.02.2021 ..................🌟🌟🌟🌟...................