Light In The Dark (Daughter of Stark)

.17.

"Ah!Hadi ama Nat!Söz vermiştin!!"

"Üzgünüm Di ama görev beklemez. Daha sonra da yapabiliriz."

Kollarını göğsünde birleştirip arkasını döndü ve oradan uzaklaştı.

Diana ve Bucky Hydra binasından kaçalı çoktan iki hafta olmuştu ama ekipteki kimse Diana'nın en ufak bir işi yapmasına bile izin vermiyorlardı.
Tabi kahvaltı ve laboratuvar kısmına karışmılıyorlardı da neyse.

Iki haftadır ne görevlere ne devriyelere ne de antrenmanlara izin vermiyorlardı ve bu Diana'yı delirtmek üzereydi.Iki gün önce Steve'e onunla antrenman yapıp yapamayacağını sormuş karşılık olarak Steve'in bir görev için şehir dışına çıkacağını ve birkaç gün kulede olmayacağını öğrenmişti. O da gidip Natasha'yı bulmuş ondan bugün için söz almıştı ama gelin görün ki 'Bay Fury'nin' bugün Natasha'yı göreve göndereceği tutmuştu. Diana ise yine ortada kalmıştı. Elbette tek başına da antrenman yapabilirdi ancak o dövüş konusunda çalışmak istiyordu bireysel değil.

"Lanet olsun Fury. "

Diye soludu. Şimdiye kadar onu tüm bunlardan en uzak tutan babasıydı ama Fury bir görev için onu çağırsa reddedemeyeceğini de biliyordu ama çok sevgili (!) Fury'ciğinden en ufak ses yoktu.Diana için. Babası ile yaptığı yarıştan sonra kuleye geldiğinde Tony'nin odasını değiştirdiğini öğrenmişti. Tony'nin odasının yanındaki oda artık onundu. Diğer odalardan çok farklı değildi aslında. Biraz daha genişti o kadar.

Öfkeli adımlarla spor salonuna ilerlerken karşısına çıkan Clint'le bir an düşünceleri parladı. Kumral adam tam yanından geçip gidecekken kolundan tutup kendine çevirdi.

"Benimle dövüşeceksin!"

Dedi heyecanlı bir şekilde.Kumral adam ne olduğunu anlamamış saf gözlerle ona baktığında Diana iç geçirdi.

"Nat söz vermişti ama göreve gitti bu yüzden benimle dövüş antrenmanı yapacaksın Legolas."

Diye açıkladı kendini.

"Di fazla hareket etmeme-"

"Fazla hareket değil!!Üç hafta oldu ve ben üç hafta-neredeyse bir aydır- tembel hayvan gibi ortalıkta dolaşıyorum sizin yüzünüzden! En sonunda tutulacağım o olacak!!Göreve gönderin de demiyorum hani sadece antrenman yapacağız neden herkes aynısını söylüyor!!"

Tek nefeste söylediği için soluklarını düzenlemeye çabaladı.

"Her neyse git üzerini değiş ve spor salonuna gel seni bekleyeceğim."

Birkaç adım gittikten sonra "Ve beni ekmeyi aklından bile geçirme.Bir Stark'ı ekersen başına geleceklerden sorumlu tutulmam." Saçlarını savurup ilerlemeye devam etti.

Gözden kaybolması ile Clint derin bir nefes verdi.Evet Diana en küçükleri olabilirdi ya da tatlı ve sevecen veya merhametli...Bu sıfatlar o sinirlendiginde fırtınadaki bir yaprak gibi savruluyor,ortadan kayboluyordu.

Kapı sesiyle eline geçirdiği ince eldivenlerden kafasını kaldırıp o yöne  döndü. Önde Clint-dediği gibi üstündeki pijamalardan kurtulmuştu- arkasından ise Tony içeri girmişti. Aslında bekliyordu.Babasının gelmesi onu şaşırtmamıştı.Clint'in ona söylemediğini biliyordu zaten binada Friday varken ve babası özellikle onun hareketlerini kendine rapor etmesini isteyen bir Tony Stark varken söylemesine gerek de yoktu. Büyük ihtimalle antrenmanı izleyecek ve kendine göre uygun bir zamanda da bitirecekti.

Diana babasının ona olan sevgisi ve koruma isteğini biliyor ve saygı da duyuyordu ancak gözlerini devirmekten kendini alıkoyamadı.
O küçük bir çocuk değildi ve sınırlarını da biliyordu.Bu yıllardır yaptığı bir şeydi ve neredeyse bir yıldır da mesleği olmuştu.