Sherlock Holmes'ün Dava Defteri | 3

167 10 0
                                    

MAZARİN TAŞI


Pek çok şaşırtıcı maceranın başlangıç noktası olan Baker Sokağı'ndaki o dağınık odada bulunmak Dr. Watson için kuşkusuz bir sevinç kaynağıydı. Duvarda asılı bilimsel çizelgelere, kimyasalların bulunduğu asitten yıpranmış tezgâha, köşede duran keman kılıfına, içinde eksi pipolarla tütünlerin bulunduğu kömür kabına keyifle bakıyordu. Nihayet gözleri dönüp dolaşıp Billy'ye, büyük dedektifin kasvetli siluetini saran yalnızlık ve inziva boşluğunu biraz olsun doldurmaya yardım eden genç ve nazik uşağın gülümseyen yüzüne takıldı.

"Hiçbir şey değişmemiş galiba, Billy. Sen de hiç değişmemişsin. Umarım aynısı onun için de geçerlidir."

Billy derin bir kederle yatak odasının kapalı kapısına baktı.

"Sanırım şu anda uyuyor," dedi.

Güzel bir yaz akşamıydı ve saat yedi olmuştu, ama Doktor Watson eski dostunun düzensiz alışkanlıklarına aşina olduğu için buna hiç şaşırmamıştı.

"O halde bir vaka üstündedir."

"Evet efendim, başka bir şey düşünmüyor. Sağlığı için endişeleniyorum. Gittikçe daha solgunlaştı ve zayıf düştü, hiçbir şey de yemiyor. Bayan Hudson, 'Ne zaman yemek yiyeceksiniz, Bay Holmes?' diye soruyor ama o, 'Yarından sonra yedi buçukta,' diye cevap veriyor. İz üstündeyken nasıl olduğunu bilirsiniz."

"Evet Billy, anlıyorum."

"Birilerini takip ediyor. Dün iş arayan bir amele kılığında çıktı. Bugünse yaşlı bir kadın oldu. Beni bile kandırdı, yemin ederim, ama şimdi nasıl yaptığını biliyorum." Billy bunları söyledikten sonra gülümseyerek kanepedeki büyük şemsiyeyi gösterdi. "Bu da yaşlı kadın kostümünün bir parçası," dedi.

"Peki mesele nedir Billy?"

Billy gizli devlet sırları hakkında konuşuyormuş gibi sesini alçalttı. "Size söylememde sakınca yok efendim ama tek bildiğim şu kraliyet elmasıyla ilgili olduğu."

"Ne? Şu yüz bin sterlinlik hırsızlık mı?"

"Evet efendim. Onu geri almak zorundalar efendim. Geçenlerde başbakan ve içişleri bakanı da tam burada oturuyordu. Bay Holmes onlara çok nazik davrandı. Sonra da içlerini rahatlatmak için elinden geleni yapacağına dair söz verdi. Bir ara Lord Cantlemere bile geldi."

"Sahi mi?"

"Evet efendim, bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz. Tabiri caizse tam bir soğuk nevale. Başbakanla anlaşabilirim, içişleri bakanı da medeni ve kibar birine benziyor ama Lord hazretlerine dayanamıyorum. Bay Holmes da öyle efendim. Aklınız alıyor mu, Beyefendi, Bay Holmes'a inanmadı. İşi ona vermelerini de istememiş zaten. Herhalde Bay Holmes' un başarısız olmasını istiyordur."

"Peki Bay Holmes'ün bundan haberi var mı?"

"Bay Holmes'ün bilmediği bir şey var mı ki?"

"Neyse, umarım başarılı olur da Lord Cantlemere şaşkına döner. Baksana Billy, penceredeki şu perde de neyin nesi?"

"Üç gün önce Bay Holmes hazırladı. Arkasına komik bir şey koyduk."

Billy kemerli pencerenin cumbasını örten örtüyü kaldırdı.

Doktor. Watson bir an hayretle irkildi. Karşısında robdöşambırı içinde eski dostunun bir kopyası duruyordu. Bir koltuğa gömülmüş, yüzünü pencereye dönmüş, görünmez bir kitabı okuyormuş gibi çenesini göğsüne indirmişti. Billy kafayı çıkarıp havaya kaldırdı.

Sherlock Holmes - 3. CiltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin