Sherlock Holmes'ün Dava Defteri | 5

146 9 0
                                    

SUSSEX VAMPİRİ


Holmes, son postadan çıkan mektubu dikkatle okudu. Daha sonra da kıs kıs gülerek mektubu bana uzattı.

"Modernizm ile Ortaçağ bağnazlığının, pratik zekâyla olağanüstü hayal gücünün karışımının en uç örneği bu olsa gerek, dedi. Sen ne dersin Watson?"

Mektubu aynen okuyorum:

46 Old Jewry, 19 Kasım

"Vampirlere dair.

Sayın Bayım,

Müşterimiz olan Bay Ferguson –ki, kendileri Mincing Lane'deki çay ithalatçısı Ferguson & Muirhead firmasındandır- bugün bize başvurarak vampirler hakkında bir araştırma yapmamızı rica ettiler. Firmamızın ihtisas alanı ekonomik sorunlar ve vergi işleri olduğundan bu konu bizim ilgi alanımızın dışında kalmaktadır. Dolayısıyla Bay Ferguson'a sizi bulup bu işi size havale etmesini önerdik. Konuyu dikkatinize sunarız. Matilda Briggs Davası'ndaki üstün başarınız hâlâ hatırımızdadır.

Saygılarımızı sunarız.

Morrison, Morrison & Dodo E. J. C. aracılığıyla."

Holmes düşünceli bir ifadeyle, "Hatırladığım kadarıyla Matilda Briggs genç bir kadının ismi değildi, öyle değil mi Watson?" dedi. "Sumatra'dan gelen içi dev farelerle dolu bir gemiyle ilgisi vardı. Bu olayı pek çok kişi bilmez. Akıl almaz bir hadise. Neyse, zaten vampirlerle ilgili bugün ne biliyoruz ki? Bu işe el atalım mı dersin? Boş boş oturmaktan iyidir herhalde ama bu gidişle Grimm Kardeşler'in masal dünyasına gireceğiz. Kolunu uzat da bak bakalım Watson, V harfinde neler bulacağız."

Geriye doğru uzandım ve bahsettiği kalın fihristi aşağıya indirdim. Holmes kitabı dizlerinin üzerine yerleştirdi; ömrü boyunca topladığı notları, eski davaların kayıtlarını, sevecen gözlerle yavaşça taramaya başladı.

"Gloria Scott'ın seyahati," diyerek okumaya başladı. "Vurulan sporcu! Bu kötü bir işti. Hatırladığım kadarıyla kayıtları sen tutmuştun Watson, ama ben seni sonuçtan dolayı tebrik edememiştim. Kalpazan Victor Lynch. Zehirli kertenkele veya Gila. Olağanüstü bir davaydı. Sirk güzeli Vittoria. Vanderbilt ve Hırsız. Vipers. Vigor, Hammersmith Harikası. Dur bakayım! Benim emektar cinayet fihristim! Hiçbir şeyi de unutmamışım. Şunu iyi dinle Watson. Macaristan'daki Vampir. Aynı şekilde Transilvanya'daki Vampirler." Sayfaları şevkle çeviriyordu, ama kısa ve dikkatli bir incelemeden sonra kitabı söylenerek, düş kırıklığı içinde fırlatıp attı.

"Saçmalık Watson, saçmalığın daniskası! Yürüyen cesetler... mezarlarında kalplerine kazık çakılırsa canlanıp yürümelerine engel olunurmuş; bizim bunlarla ne işimiz olabilir ki? Tam bir delilik bu!"

"Ama" dedim, "vampirin ölü bir insan olması şart değil ki. Yaşayan bir insanın da böyle bir alışkanlığı olabilir. Örneğin ben, yaşlıların genç kalabilmek için gençlerin kanını emdiğini okumuştum bir kitapta."

"Haklısın Watson, bu efsaneden bugün bile bahsediliyor. Bütün bunlardan bize ne? Bu büro, ayağını yere sımsıkı basar ve öyle de yapmalı. İyi kötü işlerimizi yürütüyoruz. Batacak da değiliz. Dünyada yapılacak bir sürü iş varken hortlaklara ihtiyacımız yok ki! Bence Bay Robert Ferguson'u fazla ciddiye almayalım. Bu mektubun ondan gelmiş olma ihtimali var ve kendisini neyin endişelendirdiği konusunda bize ışık tutabilir. Okusak fena olmaz."

Birinci mektupla işi bittikten sonra, masada dikkati çekmeyen ikinci mektuba uzandı. Bu mektubu önce alaycı bir gülümsemeyle okumaya başladı, ancak daha sonraları yüzündeki gülümseme yavaş yavaş kayboldu ve onun yerini yoğun bir merak ve ilgi ifadesi aldı. Okumasını bitirdikten sonra, mektup elinde, bir süre derin düşünceye daldı. Neden sonra daldığı hayal âleminden silkinerek sıyrıldı.

Sherlock Holmes - 3. CiltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin