Siyah Saç

75 13 2
                                    

Uyandığımda akşam olmuştu.Bileğimdeki acıyı hatırlamak yüzümü buruşturmama neden oldu.Neyseki bayılmamıştım.Belkide bayılmıştım.Umrumda değil.Hâlâ uykum vardı ama uyumak istemiyordum.Yüzümü yıkamak istedim.Lavaboya gittiğimde yerde kanlar vardı.Bileğimin o kadar kanayacağını düşünmemiştim.Yüzümü soğuk suyla yıkadım.Ve yerdeki kanları temizlemeye koyuldum.Kanları temizleyince koltuğa oturdum.Bu otel baya moderndi.Ve şıktı.Telefonumu açıp teyzemlere bir açıklama yapma gereksinimi duydum ama annemin sözü aklıma geldı; "Şuan olanlardan kimseye bahsetme"demişti bana tokat attığı gün.Annemin beni kovduğunu söyleyemezdim teyzemlere.Otelde kalıyorum desem nedenini soracaklardı.Kendimi cidden kötü hissediyorum.Biraz hava almalıyım.Montumu giyip kaldığım odanîn kapısını kilitledim ve dışarıya çıktım.Yaz mevsiminde olmamıza rağmen bu akşam çok rüzgar vardı.Valizime iyi ki mont koymuşum.Bu otledeki ilk gecem.Yarın gecede kalacağım.Ama sonra ne yapacağım hâlâ karar veremedim.Babamın mezarına gitmeyi çok istiyorum ama mezarının nerede olduğunu malesef bilmiyorum.Belki annemi arayıp sorabilirdim.Ama telefonuma cevap verir mi onu bile bilmiyorum.Ben ona kötü bir şey yapmamıştım ki.Daha 2 gün önce canım,cicimli konuşuyordu benle.Ama birden değişti.Acaba babam olduğu zaman bana iyi davranmak zorundamı kalıyordu?Evet evet kesinlikle.Babam evde olmadığı zaman bana bağırır kızardı.Hemde ortada bir sebep yokken.Bazen de tokat atardı.Tekme attığıda olmuştu.Bunu fark edemeyecek kadar aptal olduğuma inanamıyorum. Istanbuldaki son gecemde de babam evdeydi ama uyuyordu.Yinede babam evde olduğu için bana iyi davranıp  benimle vakit geçirmek istediğini söylemişti.Şimdi babam yok.Bana hep kötü mü davranacak?Annem beni hiç sevmemişmiydi yoksa?Hangi anne çocuğunu sevmez ki?O da sevmiştir beni.Kafam çok karıştı.Odama çıkmaya karar verdim.Ve oteldeki odama çıktım.Açlıktan ölecektim.Oda servisi yok muydu buranın?Yemeği benim pişirmemi beklemiyorlar herhalde?Buranın mutfağı varmıydı acaba?Kaldığım yer büyüktü.Bu yüzden mutfak olup olmadığına dikkat etmemiştim.Evet buranın mutfağı vardı.Hemde buzdolabıda.Buzdolabında taptazecik sebzeler,meyveler vardı.Yemeklerde vardı ayrıca.Birşeyler atıştırıp yatağıma uzandım.Bileğim çok sızlıyordu ve ağrıyordu.Annemi ve Buse'yi aramaya karar verdim.Telefonumu tekrar açtım.Cevapsız aramalar artmıştı.Önce Buseyi aramaya karar verdim.

Busenin telefonunu rehberden buldum ve aradım;  "Alo Buse,beni aramayı kesin artık güvendeyim ben bir otelde kalıyorum şuan.Rahat bırakın beni"diyerek cevap vermesine izin vermeden telefonumu kapattım.Bu sefer hemen annemi aradım;

-Alo anne?

+Ne var Marie

-Bana neden kızgınsın bilmiyorum ama babamın mezarlığının nerede olduğunu sormak için aradım.

+Mezarı nerde bilmiyorum.Cenaze işlerine verdim cesedi.Artık nereye gömmüşlerse gömmüşlerdir.Ben ölsem böyle merak etmessin.Sen şuan nerdesin?

-Oteldeyim.

+Tamam sakın gelme eve.Zaten bir haftaya kalmaz taşınırım.Evide satacağım.Evleneceğim hem.Keşke senin gibi aptal bir kız doğurmasaydım.Fazlasıya konuştum.Sakın bir daha arama.

Ve telefonu yüzüme kapattı.Böyle bir annem olduğunu hiç bilmiyordum.Bu kadar acımasız olduğunu düşünmemiştim.Gerçekten beni aptal olarak görüyordu.Babamın mezarı nerede onu bile bilmiyo.Ayrıca taşınacağını söyledi.Artık benim annemde yoktu,babam da.Artık tamamen yanlızdım.Arkadaşımda yoktu benim.Sadece teyzem ve kuzenim vardı.Onlarda Antalyada.Tüm paramı otele harcadım.Bilet paramda yok.Antalyaya da gidemeyeceğime göre tamamen yanlızım.Ağlamamak için kendimi tutuyordum ama olmuyor.Güçlü olamıyorum.Kalacak bir yerim bile yok.Birden telefonum çaldı.Hangi numara bilmiyorum.Rehberdede kayıtlı değil.Yinede açmak istedim."Alo?"dedim bana bile tuhaf gelen sesimle."Alo Marie.Merhaba ben Onur.Hani Antalya'da ki.Buse seni çok merak ediyor.Ve telefonlara cevap vermiyorsun.Bizde seni az da olsa tanıdık ve arkadaşımız oldun.Normalde ben soğuk biriyim.Ama sana ilk günden ısındım nedense.Ve hepimiz seni merak ediyoruz.Şuan nerdesin?"dedi Onur.Onur beni aramıştı.Ve bana ısındığını söylemişti.Yüzümde küçük bir tebessüm oluştu.Ama konu şuan o değildi ve bende cevap vermeye başladım."Merak ettiğiniz ve aradığınız için teşekkür ederim.Ben şuan gayet iyiyim.Ve güvendeyim.Ayrıca  Istanbuldayım.Ama şuan kapatmalıyım.Görüşürüz"diyerek telefonu kapattım.En azından Onur beni aramıştı.Saat gece 12 buçuk olmuştu.Birden tezgahta duran içki ilgimi çekti.Daha önce hiç içmemiştim ama deneyebilirdim.Bir bardak çıkarıp içkiyi bardağın içine boşlattım.Bir yudum içtim.Tadı çok kötüydü.Ama bir süre sonra tadı güzel gelmeye başladı.Sadece 1 bardak içtim.Yoksa sarhoş olacağıma emindim.Ayağa kalktım ve camın kenarına geçip etrafı izlemeye başladım.Birden kaldırımda can çekişen yavru bir köpek gördüm.Yürümeye çalışıyordu ama düşüp duruyordu.Ve köpeğin yanında iki tane çocuk köpeğe zarar veriyordu.Hemen montumu bile giymeden aşağı yani dışarıya çıktım.Köpek ve iki çocuk hâlâ oradaydı.Koşarak köpeğin yanına gittim ve oradaki çocuklara hemen gitmelerini ve yaptıklarının çok ayıp olduğunu söyledim.Zavallı köpekciğin bacağı kanıyordu.Etraftaki insanlardan peçete istedim.Ve peçeteyi köpeğin bacağına hafifçe bastırdım.Neyseki fazla kanamıyordu.Ama ne yazık ki yürümekte zorluk çekiyordu.Etrafta bacağına sarabileceğim bir şey ararken birden yırtıp attığım kıyafetimin bir parçasını gördüm.Hemen alıp köpekciğin bacağına sardım.Ve onu kucağıma alarak kalabalıktan uzaklaştırdım.Ve yere koydum.Ona zarar verebilecek çok insan var orada.Sahibi olmadığı çok belli.Tüyleri kirlenmiş bile.Başını okşayıp otele doğru geri gittim.Otele hayvan alınmadığını bildiğim için yanıma almadım.Odama geri çıktım.Üşümüştüm.Ellerimi yıkayıp valizimin başına geçtim.Valizimde siyah bir saç boyası olduğunu biliyordum.Annem teyzeme vermemi söylemişti.Teyzeme vermeye daha fırsat bulamamıştım.Ama şimdi kendim kullanacağım.Sarı saçlarımı artık sevmiyorum.Siyah boyayı alıp lavabonun aynasına geçtim ve boyayı hazırlayıp saçımı boyamaya başladım.Boya işi bitince bir süre bekledim ve saçımı yıkadım.Saçımı yıkamışken duşa da girdim.Bir süre sonra duştan çıktım.Üstüme bana bol ve uzun gelen siyah bluzumu giydim.Bluz dizimin üstüne gelecek kadar uzundu.Odada tek olduğum için bunu giydim.Kapı da kilitliydi.Ben üstümü giyinirken otelin telefonu çaldı.Telefondaki kadın yani görevli bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sordu.Bende ihtiyacım olmadığını söyleyip kapattım.Aynanın karşısına geçtim ve yansımamdaki siyah saçlarıma baktım.Artık hiçbirşey Eskisi Gibi Değil.

Eskisi Gibi Değil...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin