Dignité / Draco Malfoy

Tadını Çıkar

Sabah uyandığımda Draco yatağında değildi.
Her ne kadar içimde bir merak duygusu oluşsa da aklıma geceyi Astoria ile geçirdiği gelince derin bir iç çektim ve daha fazla kafama takmadım.
Bu gün tarihi yerler gezilecekti o yüzden özenle saçlarımı dalgalandırdım üzerimi degiyindikten sonra ona uygun bir makyaj yaptım.

Son olarak kırmızı rujumu sürdüm ve buluşma noktasına gittim.

Theo: seninki bizim tur rehberliğini üstlenmiş
Diana: benimki ?
Pansy: şu turda flörtleştiğin kaptan ;)
Diana: Stephan mı ?
Theo: aynen
Diana: yani iyi olmuş bilen biri ya o yüzden
Pansy: yaaannii yakışıklı çocukk
Theo: hemde koskocaaa kaptan
Diana: siz burda kafanızda kurmaya devam edin ben içecek bir şeyler almaya gidiyorum

Kalabalığın yanından ayrıldım ve biraz ilerdeki dolaptan soğuk kahve aldım.

Draco: sonunda uyanabilmişsin öldün sanmıştım
Diana: yok ya sadece biraz fazla yorulmuşum
Draco: iyi

Uzun bir sessizlikten sonra konuyu ben açtım

Diana: neden bana birdenbire iyi davranmaya başladın ?
Draco: sadece aynı odada kaldığımız için şimdilik iyi geçinmeye çalışıyorum.
Diana: peki
Draco: aynen
Diana: ...
Draco: ...
Diana: ...
Draco: *aynı anda* o kaptan çocuk ile aranda ne var ?
Diana: *aynı anda* dün gece Astoria ile mi kaldın ?

İkimizde aynı anda söylememize rağmen birbirimizi duymuştuk.

Diana: yani sorgulamak gibi değil de merak ettim odaya gelmedin ya
Draco: e-evet birlikteydik
Diana: bizim de Stephan ile aramızda bir şey yok

Dudakları hafif yana kıvrıldı.
Pansylerin yanına giderken arkamı dönmeden konuştum.

Diana: yani şimdilik yok

Birkaç küfür mırıldandığını duyabilmiştim.

Toplanma noktasındayken gelen bildirim ile dikkatimi telefona yönlendirdim.

B.N : Merlin şu kırmızı ruju haber vermeden sürme lütfen

Gülümseyerek kafamı ekrandan çektim ve yoluma devam ettim.

.
.
.

Başlangıç noktasına gelmiştik sanırım burdan başlayıp ilerleyecektik.

Stephan: yanımdan ayrılma sana daha torpilli anlatıcam
Diana: peki :)

Stephan her gezdiğimiz yerin hikayesini anlatıyordu tabi bana daha ayrıntılı ama bunu es geçebiliriz.

Sonunda dönüş yoluna geçtiğimizde artık yorgunluktan ölmek üzereydim.

Diana: Stephan kafe gibi bir yerde dinlenemez miyiz ?
Stephan: yoruldun mu ?
Diana: evet

Stephan arkaya döndüğünde diğerlerinin de benden farksız olmadığını gördü.

Stephan: tamam o zaman 30 dk mola

Hemen ilerdeki kafeye geçtik ve serinletici bir şeyler spariş ettik. Masada Pansy, Theo ve ben vardık Stephan her ne kadar bizimle oturmak istese de Profesörlerin ısrarıyla aynı masaya geçtiler.

Diana: Merlin yanıyorum resmen tokası olan yok mu acaba ?
Pansy: al bende var

Saçlarımı yukardann topuz yaptım ve içeceğime devam ettim.

Theo: Malfoy neden buraya yiyecekmiş gibi bakıyor ?

Pansy ile direk o yöne bakınca kafasını geri çevirdi.

Theo:  İnsan belli etmeden döner
Diana: o da öyle bakmasaydı !
Pansy: aynen

Yavaştan herkes ile beraber kalktık ve otele geri döndük.

Direk odaya geçtim ve banyoda üstümü değiştip makyajımı çıkarttım sonra da kendime kahve yapıp balkona çıktım. Denizin sesine o kadar dalmıştım ki kapının açıldığını Draco balkona gelene kadar farketmemiştim.

Draco: burda böyle oturacak mısın ?
Diana: evet ?
Draco: sen bilirsin ama aklında bulunsun diye söylüyorum bir kaç kişiyle ki bunların arasında Pansy ve Theo da var gölet gibi bi yere gidiyoruz istersen gel

Yani buraya oturmaya gelmemiştim sonuç olarak gitmekten bir zarar gelmezdi

Diana: olur hadi gidelim.

Sessiz süren bir yolculuğun ardından yeşilliklere bürünmüş balçıklı bir gölete geldik.

Diana: bursı çok güzelmiş
Draco: bence de

Diğerlerinin yanına gittiğimizde çimlerin arasında piknik yapıyorlardı. Bizde yanlarına oturduk ve sohbete eşlik ettik.

Pansy: eee Diana sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun ?
Diana: bence aşk olmadan vücutlar da birleşmemeli sonuç olarak her insan ilkinin aşkla ve tutkuyla olmasını ister. Sexi sadece eğlence olarak gören insanlar nasıl desem

gözlerimi Astoria ve Draco arasında gezdirdim sonra Pansy'e döndüm.

Diana: iğrenç geliyorlar :)

İkisi de baya bozulmuş olacak ki Draco gerginlikle bir iç çekti Astoria ise nefretle gözlerini bana dikti.

2 saat daha oyalanınca hava kararmaya başladı biz de etrafı topayıp otele yöneldik.

Astoria: Diana iki dakika konuşabilir miyiz ?
Diana: olur

Diğerleri otele doğru ilerlerken biz de tekrar bulunduğunuz göletin yanına geldik arkamı döndüğümde Astoria üstüme yürüdüğünü farkettim.

Astoria: senden tiksiniyorum , duydun mu beni ? Merlin o zavallı ailene yardım etsin senin gibi sürtük bir kızları olduğu için

Diana: KES SESİNİ ?!

Astoria: söylesene tur rehberi mi yoksa Draco mu yatakta daha iyi ?

Diana: ne o kıskandın mı ? Yoksa Dracocuğunun bana aşık olmasından mı korkuyorsun ha ? Belki de çoktan olmuştur, nerden bileceksin ? Ahh hadi ama sırf bedenini ona sunuyorsun diye sana aşık olacağını düşünmedin herhalde !

İyice üzerime geldiğinde son bir adımım kalmıştı.

Astoria: benim olanı alamazsın, duydun mu beni ?!
Diana: işte senin hatalarından birisi de bu insanları eşya gibi görmen, gerçekten zavallısın!

Öfkesi gözünden belli olurken son gücüyle beni omuzlarımdan itti düşmden önce tek duyduğum ses Draco'nun du

Draco: DİANA !

Ciğerlerime çamurlu su dolarken yavaştan gözlerim kapanıyordu...ve karanlık.

SELAMMMMM heyecanlı yede bıraktım yine hehehehehhehehehe

Not : sınır 17 volte