Tanıdık

9.3K 542 801
                                    

Diana: Theooo ben çıkıyorum

Yukarı kattan ses gelmeyince merdivenlerden çıkıp kapısının önüne geldim.

Diana: boşuna mı bağır-

Ama karşımda duran görsel tiksindirecek cinstedi.

Diana: yeter ama ya !

Yine gece içmiş eve kız atmıştı, evet malikaneyi satıp Theo ile ayrı eve çıktık. Pansy ise Hermione ile evlendi yani artık biz bize kaldık.

Theo: ya Diana kusura bakma sarhoştum
Diana: kredin tükeniyor, artık eve kız getirmek yok ! Ceza olarak her yeri silip süpürüyorsun ve  yemeği yapıyorsun

Yalvaran gözlerle bana bakınca dayanamadım.

Diana: tamam yemeği yapma pizza söyleriz

Zafer edasıyla gülümsedi ve yanağıma öpücük kondurdu.

Theo: mükemmel olduğunu söylemis miydim ?
Diana: saol canım, neyse ben çıkıyorum market alışverişi yapıcam istediğin bir şey var mı ?
Theo: dondurma alsana yeriz
Diana: tamam

Arabama binip markete geçtim. Evde meyve ve sebze yenmediği için full abur cubur alışverişi yaptım.

Poşetleri arabaya taşırken bir el görüş alanıma girdi.

X : isterseniz yardım ediyim

Kafamı çevirdiğimde gayet tanıdık bir yüz ile karşılaştım.

Diana: Stephan !
Stephan: Diana !

Sanki 40 yıllık dostmuş gibi birbirimize sarıldık.

Stephan: sana çok ulaşmaya çalıştım ama hiçbirine cevap vermedin

Çünkü birisi çıktı ve kendine deli gibi aşık etti sonra da beni ortada bırakıp beni öldürmeye çalışan kızla nişanlandı hatta şu an çocuk bekliyorlar, kısacası hayatım sikildi :)

Diana: önemli bir şey değil ya bi ara duygusal çöküş yaşadım, uzun süre kendime gelemedim
Stephan: istediğin zaman bana anlatabilirsin
Diana: teşekkür ederim Steph

Biraz daha sohbet edip numaralarımızı aldık.

Eve geldiğimde eşyaları yerleştirdim ve kendimi koltuğa attım. Aslında herkese mutlu görünüyordum ama içten içe eriyordum kimsenin haberi yoktu.
Tam 5 sene geçmişti... yine de kalbime başkasını alamıyordum, belki hala onu sevdiğimden belki de güvensizlikten.
Çok denedim başkalarıyla bir şeyler yaşmayı ama olmuyor, kimse yerini tutmuyor

.
.
.

Sabah kalktığımda berbat haldeydim çünkü dün gece Astoria Malfoy doğum yapmıştı.
Artık alışmıştım eskisi kadar üzmüyordu beni.

Odanın tavanını izlerken kapı kırılırcasına çaldı.

Diana: ne var
Theo: bakar mısın ?

Kızarmış elalarımı ve göz altlarımı saklamaya çalışırken yavaş adımlarla kapıya yöneldim ve açtım.

Theo: i-iyi misin ?

Gözümdeki yaşı daha fazla tutamadan gözlerimizi sabitledim. Theo normalde asla ciddi kalabilen bir insan değil ama onun bile gözleri dolmuştu.

Diana: sorun değil sadece yanlış kişiye aşığım

Kollarını belime sarıp kendine çekti ve saçlarımı okşmaya başladı. Hıçkırıklarım tüm odayı doldururken tişörtümde hissettiğim ıslaklık Theo'nun da ağladığını ele veriyordu.
Hala sarılırken az da olsun sakinleşebilmiştik.

Theo: bu gün kahvaltıyı ben hazırliyim sen dinlen, tamam mı ?
Diana: ama sen yemek hazırlamaktan nefret edersin
Theo: konu sensin Diana :)

Yüzüme içten bir gülücük kondurup yanağını öptüm sonra da yatağıma geçip kafamın dağılması için telefon ile uğraşmaya başladım.
Bir süre sonra telefonuma mesaj geldi.

Greengrass soyunun 1 Num. Sürtüğü :

Umarım senin de böyle mutlu bir yuvan olur :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umarım senin de böyle mutlu bir yuvan olur :)

Tekrardan ağlamaya başlayınca sesimin çıkmaması için kafamı yastığa gömdüm.

Ben bunların hiçbirini haketmemiştim. Kime ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok ama bu durum beni git gide tüketiyordu.
Bunların hepsinin siktiğimin bir rüya olmasını umuyordum ama uyuyup uyandığımda yine aynı şey oluyordu. Aklımdan artık her şeyi geçiriyordum... Ölmek ? Ughh sadece bir kaçış yolu, peki hafızamı silmek ? Unutulmayacak kadar güzel anılarımız vardı. Ben daha yaşanılan şeyleri silemezken sevdiğim adam karısı ve çocuğuyla mutluydu, evet mutluydu..
En çokta bunu kaldıramıyordum zaten ben her gece onun için ağlarken o mutluydu.

7 saat geçmişti, göz yaşlarım tükenmişti geriye sadece saniyede bir gelen hıçkırıklarım kalmıştı bi de evli ve çocuklu bir adam yüzünden tüm hayatı bitmiş bir adet ben.

Theo: daha iyi misin ?

Hayır, berbatım

Diana: evet, merak etme sen

Yemeklerimizi yediğimizde bulaşıkları yıkadım ve üzerime bir hırka geçirip hava almak için dışarıya çıktım.

Yağmur hafif çiseliyordu ki bu benim rahatlamamda daha da etkili olmuştu. Ayaklarımdaki kontrolü ele alarak parka doğru yürümeye başladım.

Kuru ve üstü kapalı bir bank bulduğumda geriye yaslanıp bacaklarımı kendime çektim ve cebimdeki sigaradan bir tane çıkarıp yaktım.

Bir süre sonra kapşonlu soyah giyinimli bir adam yanımdaki boşluğa oturup paketten bir tane aldı.

X: bir şey demeyecek misin ?
Diana: hayır, ihtiyacın olmasa bir yabancının sigarasına muhtaç olmazdın
X: yabancı değilim Diana

Soluma döndüğümde kendini yeniden hatırlatan mavilerle karşılaştım.

Diana: ne işin var burda ?!

Draco: sakin ol lütfen

Diana: YA SEN BENİMLE DALGA MI GEÇİYORSUN, 5 SENE SONRA NEDEN GELİYORSUN ? Neden tekrar canımı yakıyorsun !

Draco: senin yaşaman için gitmem lazımdı

Diana: ÇOCUĞU DA MI BENİM İÇİN YAPTIN ?!

Draco: otur lütfen konuşalım..

Diana: konuşalım mı ? BEN SANA 4 YIL BOYUNCA HER GÜN MEKTUP YAZDIM, TEK DUYMAK İSTEDİĞİM YAŞADIĞINA DAİR BİR KANITTI AMA NİŞANLANDIĞIN HABERİ GELDİ DAHA ONU ATLATAMAMIŞKEN SEVDİĞİM ADAMIN BAŞKA BİRİNDEN ÇOCUĞU OLACAĞINI DUYDUM. BUNLARI KONUŞMAYA NE DERSİN ?!

Kafasını yere eğdiğinde akan göz yaşlarım yağmurdan görülmüyordu bile. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp arkamı döndüm ama duyduğum şey ayaklarımın yere çivilenmesini sağladı.

Draco: ONA ELİMİ BİLE SÜRMEDİM, ÇOCUK BENDEN DEĞİL !

Not: sınır 34 volte

Fikirlerinizi belirtmeyi unutmayınnn

Dignité / Draco MalfoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin