Hatırlamıyorum.

501 24 5
                                    

Arda ağzından..

   Kalktığımda çok acıkmıştım. Annemle babam uyuyordu. Ve hava kararmıştı. Saate baktım. Gece 11' di. Ne yani şimdi ben 10 saattir uyuyor muydum? Şimdi kantin de açık olmazdı. Susamıştım da. Odadaki buzdolabından su içtim. Öbür dolapta da bisküvi falan vardı. Aç olduğumdan hepsini sömürdüm. Bu hastane kokusundan çok bunalmıştım. Hava almak için dışarı çıktım.

    -Bir dakika.  Burası neresi? Nereye geldik biz ya? Camii var burada. Şaka falan herhalde.

   Resmen Türkiye'deydik. Doktor doğru söylüyormuş meğerse. Ama ne ara buraya geldik. Kafamda kocaman bir boşluk vardı. Sanki hatırlamam gereken bir şeyi hatırlamıyormuşum gibi hissediyordum. Ne ara buradayız? Hiç hatırlamıyordum. Kaza yaptım ama bilmiyorum. Bir şeyleri hatırlamıyorum... Banka oturdum ve zihnimi karıştırmaya başladım. Buraya geldiğimize dair hiçbir şey hatırlamıyordum. Bu iş cidden can sıkıyordu. Telefonu elime aldım ve belki işime yarar bir şey olur diye mesajlarıma bakacaktım ki Ege diye biri mesaj attı.

   "Damla işi noldu?" Damla kimdi?

"Damla kim ve sen kimsin?" diye mesaj attım. Şimdi de arıyordu.

-Alo..

-Ne demek Damla kim lan sen benimle dalga mı geçiyorsun?

-Cidden bilmiyorum. Bak ben hafıza kaybı yaşadım. Ne ara Türkiye'ye geldiğimi bilmiyorum. O yüzden burada neler yaşadığımı hatırlamıyorum. Ben kaza geçirdim.   Duraksadı..

-Ne.. ne zaman?

-Bilmiyorum. Hiçbir şey bilmiyorum. Hatırlamıyorum beni zorlamayın. Lütfen..

-Tamam. Nasıl olsa hatırlayacaksın. O zaman seninle görüşeceğiz. Kaza geçirdin diye işimiz bitmedi.

-Anlamıyorum derdin ne? Ne istiyorsun benden?

-Seni zorlamayacağım. Nasıl olsa hatırladıktan sonra köpek gibi yanıma geleceksin..

     Neden diyecektim ama telefonu yüzüme kapattı. Damla kimdi? Ege kimdi? Sorular kafamda birikmeye başlarken arkamda ayak sesleri duydum.

-Anne sadece hava..

-Merhaba Arda..

-Kimsiniz?

-Ben Arzu. Okul arkadaşın. Kaza geçirdiğini duyunca koşa koşa geldim. Hafıza kaybı yaşadığını biliyorum.

-Ne ara öğrendin?

-Öğrendim işte. Bak sana börek getirdim. Acıkmışsındır diye.

-Teşekkürler. Çok açım. Sonunda. 

   Ona gülerek baktığımda gözümün içine^ bakıyordu. Güzeldi, etkileyiciydi. Ama neden ilgimi çekmiyordu? Börekten bir ısırık aldım.

-Nasıl olmuş? Senin için yaptım.

-Çok lezzetli. Ellerine sağlık.

-Pek bir dalgınsın?

-Sadece hatırlamadığım şeyleri hatırlamaya çalışıyo..

-Hatırlama zaten!    Diye bağırdı.

-Neden ani tepki verdin?

-Hiiç. Zaten en iyi ikimiz anlaşırdık okulda. Başka biri yoktu.

-Dosttuk yani.  dedim ve güldüm.

-Yok pek sayılmaz. Neyse ya. Yorma kendini. 

   Geveliyordu. Bir dakika bu sabah gördüğüm kızdı.

-Bir dakika sen sabahki kız değil misin?

-Çaktırmak istemedim.

-Sevgilinim diyen. Şimdi neden bambaşka konuşuyorsun?   

-Iıı. Şey. Hafızanı zorlama diye.

-Sana inanmalı mıyım?

-Tabi ki. Sen bana çok aşıksın. Başka biri yok yani.

-Peki.. Damla kim tanıyor musun?

-Sen Damla'yı hatırlıyor musun?

-Yoo. Biri aradı ama anlamadım.  

      Belki Ege'yi bilmiyorlardır diye bahsetmedim.

-Çok tanımıyorum. Yan.. yani siz de tanışmıyordunuz.

-Peki. Neyse geldiğin için teşekkürler. Börek için de.. Ben artık odaya çıkayım..

-Pekala. Görüşürüz sevgilim.

     Bir şey demeden sadece yapmacık bir şekilde gülümsedim ve hastaneye girdim. Bu kıza aşık olduğuma inabmıyordum. Yalan söylüyordu. Emindim... Odaya vardığımda annem ve babam hala uyuyordu. Bir mesaj geldi.
Rapunzelim den..
  "Beddualarım tutmuş demek."

       Bu kız da kimdi? Önceki mesajlara baktım. Buluşmuştuk. Sevgilimdi. Sonra da ayrılmıştık. Arzu olabilir miydi? Ama ayrıldığımızı söylememişti. Ve kısa saçları vardı. O olamazdı. Peki kimdi? Bir mesaj atmalıydım öğrenmek için.

"Kimsiniz?"

"Ben Damla. Aa pardon hafızanı kaybetmiştin değil mi? Dünki kazan.. Okulda hemen yayıldı popüler çocuk."

   Damla.. Ama Arzu tanımadığımı söylemişti. Tanıyordum demek. Hatta fazlasıydı. Sevgilimdi. İlk sevgilim ve özel sevgilim.

"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum."

"Bilemezsin tabii."

"Bak ne için ayrıldım bilmiyorum. O yüzden şu an bu konu hakkında konuşmak istemiyorum."

"Ben seninle hiç konuşmak istemiyorum. Hayatımdan çıktın gittin. Bu sana son mesajım. Hadi eyvallah."

    Hiçbir şey anlamasam da içim burkulmuştu. Beynim hatırlamasa da kalbim hissediyordu.

    Bu kız benim için çok değerliydi...

  

    Sonunda yb atabildim. Umarım beğenirsiniz. :) Votelemeyi ve yorum atmayı unutmayın...

  

   

OKULDAKİ POPÜLER ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin