OKULDAKİ POPÜLER ÇOCUK

LUNAPARK

Off, o kadar güzel haftasonu ne kadar çabuk geçti yaa! Yine okul vardı. Yüzüğümü taktım, ohh, Arzu o sana bakmaz ne demek görsün. Hazırlandım ve servisi beklemeye başladım. Geldi, bindim, benimki uykusunu alamamış galiba, bugün ruh gibiydi. Yanına oturdum:

-Birileri uykusunu alamamış herhalde, dedim ve güldüm.

-Yaa, hiç sorma, gece 3'e kadar uyuyamadım, dedi ve gözünü elime doğru kaydırdı. Yüzüğü taktığımı görünce gülümsedi.

-Yüzüğü takmışsın, dedi.

-Evet, bu en sevdiğim yüzüğüm ve biriyle çıkana kadar çıkarmamayı düşünüyorum, dedim. Arda bunu söyledikten sonra bana gülümseyerek baktı:

-Çıkacağın kişiye göre değişir, öyle değil mi? dedi. Ne demeye çalışmıştı? Anlamasam da cool görünmek için:

-Değişir, dedim ve göz kırptım. Sonra da birbirimize el sallayarak sınıflara girdik. Bizim kızlara hemen elimi kaldırarak yüzüğü gösterdim, onlar da incelemeye başladılar. Cansu:

-Siz kesin çıkmalısınız, birbirinizi seviyorsunuz, dedi ve muzip bir şekilde gülümsedi.

-Bilmem ki, dedim şirin bir şekilde.

-Kızım, senin için yaptığı şeylere bak yaa, hem siz bugün yüzde yüz öpüşürsünüz. dedi Emine. Yaa bu kız niye böyle sapık!

-Saçmalama Emine, ne diyorsun sen ya? dedim kaşımı çatarak. Cansu:

-Bu sefer Emine haklı galiba, lunaparkta öpüşme olasılığınız yüzde doksan, dedi.

-Ne lunaparkı? dedim. Cansu:

-Bugün okul olarak lunaparka gidiyoruz, dedi. Ben de mutlu oldum. Teneffüste Arda'nın yanına gittim.

-Bugün lunaparka gidiyormuşuz, ee benle bir dönme dolaba binersin artık, dedim ve göz kırptım.

-Tabii ki, dedi ve gülümsedi. Sonra beraber kantinde bir kahve içtik. Diğer teneffüs gidecektik.

     Ders bitti, biz servislere bindik, lunaparka vardık.

-Ee, ne yapıyoruz? dedim. Yanımda kızlar ve Arda vardı. Aslında ben hemen Arda'yla dönme dolaba binmek istiyordum ama kızlar itiraz etti, Gondol Gondol diye. Biz de bindik. Arda yanımda, kızlar önümde. Benim midem bulandı, kusmamak için gözlerimi kapadım, artık ne mantıksa.. Arda da:

-N'oldu Rapunzel, miden mi bulandı? dedi ve kahkaha attı.

-Evet, hem de çok! dedim. Zaten sonra bir iki kere daha sallandık, indik.

-Hadi dönme dolaba binelim, dedim. Kızlar:

-Yaa, ilk önce çarpışan arabalara binelimm, dediler. Bunları dürttüm, fısıldadım:

-Vallaha arkadaş demem, yolarım hepinizin saçınızı, bir yalnız bırakmadınız Arda'yla, dedim. Fatma da:

-Yaa tamam, ilk önce çarpışan arabalara binelim, sonra yalnız takılın, hadi yaa! dediler, ben de kıramadım, tamam dedim. Zaten para sıçıyorum da, verdim parayı, bindik arabalara. Biz bir eğlendik, bir eğlendik! Ben Arda'ya çarptım:

-Yavaş ol Rapunzel! diye kahkalarla karışık çığlık attı. Sonra "İntikaaam!" diye bağırıp bana çarptım. Ben de çığlık atıp geri geri sürdüm. Kızlarsa kendi alemlerinde eğlendiler. Sonra biz nefes nefese indik:

-Çok eğlenceliydi, dedim ve istem dışı olarak Arda'nın elini tuttum. Eski sevgilimle lunaparka gitmiştik, ben de aynı cümleyi söyleyip elini tutmuştum, sonra da öpüşmüştük. Ama bu sefer öyle olmadı. Ben romantik ortamı bozarak elini bıraktım:

-Özür dilerim, cidden çok özür dilerim, dedim ve başımı öne eğdim.

-Sorun değil, bu özür dilenecek bir şey değil, baştan beri istedin, dönme dolaba binelim mi? Hem kızlar da gitmişken, dedi ve gülümsedi. İşte hep bu anı bekledim! Yeahhh!

-Tamam. hadi gel! dedim. Çocuk gibi mutlu olmuştum Dönme dolaba doğru koşmaya başladım. O da arkamdan koştu ve bana yetişti:

-Yavaş ol Rapunzel, dedi. Hemen parayı verip dönme dolapta yerimi aldım, o da parayı verdi ama görevliye bir şey söyledi, görevli de başını yukarı aşağı salladı. Sonra Arda gelip yanıma oturdu.

-Görevliye ne söyledin? dedim, o da:

-Hiiç! dedi ve gülümsedi. Kafam karışmıştı ama neyse. Dönme dolap bir tur döndü, hiçbir şey konuşmadık, çıt çıkmadı. Zaten dönme dolapta tek biz vardık. Sonra bir anda en tepede durdu. Ben de çok korktum, zaten yükseklik korkum vardı.

-Neden durduk? dedim ve Arda'ya daha da yaklaştım. O da memnun oldu galiba, daha sıkı sarılıp elimi tuttu.

-Bilmiyorum ki, dedi yapmacık bir şekilde. Sonra bir sessizlik oldu. Ben de bu sessizliği fırsat bilerek:

-Biz seninle neyiz anlamadım, dedim.

-Ne olmak istersin? diye sordu.

-Sen ne olmak istersin? dedim.

-Sevgili, seni çok seviyorum Damla, dedi. Bunu söylerken dudaklarıma bakıyordu. Daha ben bir şey demeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ve biz 2 dakika öylece öpüştük. Sonra dönme dolap çalışmaya başlayınca öpüşmemiz bitti:

-Ee, neyiz? dedi.

-Sevgili, dedim ve o dolgun dudağını tekrar öptüm. İnerken ellerimizi kenetlemiştik. Herkes bizi böyle gördü. Fatma bana fısıldadı:

-Yukarıda neler yaptığınızı izledik, dedi ve kıkırdadı. Bense utanmıştım. Sonra da Arda'yla servisimize bindik. Kimse görmeden bir daha öpüştük. Cidden bayağı bir öpüştük. Sonra servis evimin önünde durdu:

-Seni seviyorum,diye fısıldadım.

-Ben de Rapunzel, dedi ve çaktırmadan öpücüka atıp indim. Evde ise odama çıkarken bile dudağımı tutuyordum. Ne kadar güzel bir gündü beğğ!

BU BÖLÜM BENCE ÇOK GÜZELDİ. DAMLA İLE ARDA ARTIK SEVGİLİLER! EE, ARTIK BU GÜZEL BÖLÜMÜ VOTELEYİP YORUM ATARSINIZ ;)