KAVGA

1.3K 64 8
                                    

Ohaa, Arda'nın bu sözüne şaşırsam mı havalara mı uçsam bilemedim. Konuyu dağıtmak için:

-Öhömm (öksürmezsem olmaz asdsdfk), sen İngiltere'den neden ayrılıp buraya geldin? dedim.

-Uzun hikaye, hem annem ve babamla ilgili, boşver, dedi. Ben de:
-Peki, senin kaç sevgilin oldu geçen sene? dedim. Çok olduğunu biliyordum ama merak işte:

-Hiç biriyle çıkmadım, dedi. Ohaaaa, yalan yaaa diye düşündüm:

-Ciddi misin? Senin gibi popüler biri? dedim. O da:

-Ben her önüme çıkanla sevgili olan biri değilim, ben farklı ve zeki bir kız arıyorum, dedi. Tabii, İngiltere'de kızlar genelde sarışın, sarışınlar da aptal olur, puhahahaaha. Tamam, neyse gülmediniz biliyorum.

-Ama İngiltere'de güzel kız çok, dedim gözlerim pörtlemiş bir şekilde.

-Olabilir ama hepsi aynı, hepsi de.. afedersin ama seks düşkünü, dedi. Ahh tabii ki Arda çok seksiydi. Hayal edebiliyorum İngiltere'deki kızların Arda üzerindeki düşüncelerini. Sadece 'Hmm' demekle yetindim. Zaten sonra da zil çaldı. Okula doğru girerken çalıların arkasında bizim kızları gördüm. Hepsi de bizi izliyomuş manyaklar askdfsj. Ama demişlerdi izlicez diye. Sonra Emine:

-Aranızda hiç bi fiziksel temas olmadı, puff, dedi.

-Kızım sen manyak mısın? Daha sevgili değiliz bi şey değiliz, sen neyin kafasındasın? dedim.

-Boşver sen Emine'yi, anlat neler oldu? dedi Selin. Selin'den bahsetmedim. Selin biraz tombul bir kızdı. Kumral saçları ve bal rengi gözleri vardı. Neyse tanıttığıma göre konuya geri döneyim. Selin'e ve bizim diğer kızlara bütün olanları anlattım. Geçen sene hiç kimseyle çıkmamış diyince 'Ohaaaa' dediler. Haklılar, o kadar yakışıklıydı ki. Sonra derse girdik. Öğretmen gelmeden, o  sinir bozucu Arzu geldi.

-Noldu, naptınız popiyle? dedi. Popi lafından nefret ederim. Ne o öyle ergen gibi!

-Sanane kızım, sen niye taktın bana okulun daha ilk günlerinden yaaa, diye atarlandım.

-O çocuk senin gibi eziğe bakar mı sanıyosun? Seninle çıkarsa bile zevk için. Hemen bırakır senin gibi sürtüğü, dedi. Onun öyle demesiyle ben de saçını çekmeye başladım. Bu kızı yere yatırıp elini, omzunu ısırmaya başladım. Kız da acıdan kıvranıyordu. Bizi ayırmaya çalıştılar ama bu uzun sürdü. Sonra öğretmen girdi. Arzu'nun ve benim saçımın dağılmış ve Arzu'nun her yerini ısırılmış görünce bizim hedef: Müdür odası... Müdür odasına gittik ve müdür:

-Sizin ilk günlerden derdiniz ne! diye bağırdı. Söz hakkı almak için elimi kaldırdım. Hakkını yedirmeyen biriydim. Müdür bana söz hakkı verince:

-Müdürüm, arkadaş bana... afedersiniz ama sürtük dedi. Bugün zaten hep benle uğraştı, geçen seneden kavgalıydık, dedim. Müdür de:

-Arzuuuu! Doğru mu bunlar? Arkadaşına küfür mü ettin? dedi. Ohh iyi oldu sürtüğe derken:

-Baba, o bana küfür etti, ben asla küfür eder miyim? dedi. Neee, baba mı? Yeni müdürümüz Arzu'nun babası mıydı? Yuhhh beee, yalan söyleme bari.

-Müdürüm, yalan söylüyor, ben asla bir şey demedim. Sizin baba kız ilişkinize katılmak istemiyorum ama kızınız çok yalancı ve onu biraz bu konuda eğitmelisiniz, dedim.

-Peki, bu saç baş dağınıklığı ne? Bi de kız kavgası mı yaptınız? dedi. Arzu:

-Baba, o benim saçımı yoldu, diye ağlamaya başladı. Müdür:

-Gidin, kendi aranızda halledin, dedi. Resmen bizi başından savdı mal müdür. Yalnız ben miyim mal? Bu yüzden disipline bile gidebilirdim. Allah'ım yaa! Bi de müdür bizi bırakınca atar yapıyorum. Ben de bi değişiğim. Te Allam!! Müdüre teşekkür edip Arzu'ya tek kelime etmeden sınıfa girdim...

Lütfen okuduysanız beğenip voteleyin. Sizin için yoruluyor bu parmaklar ;)

OKULDAKİ POPÜLER ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin