PARTİ

1.3K 54 5
                                    

xTheMonster' e ithafen...

O gün Arzu'yla hep pis pis bakıştık. Teneffüslerde de hep Arda'yla görüştük. Öyle geçen seneden falan konuştuk. Bizim kızlara, yeni müdürün Arzu'nun babası olduğunu söyleyince 'Artık Arzu torpilli' falan demeye başladılar. Bense hiç takmadım.Okulun ikinci günü de bitti. Okuldan çıkarken müzik öğretmenimle karşılaştık. Tabii ya, size hiç söylemedim. Benim sesim güzeldir.  Kendimce şarkı söylerim. Bizim okuldaki herkes beni sesim sayesinde tanıyor. Müzik öğretmenim çok alımlı bir bayandı. Benim gibi masmavi gözleri vardı ve sarışındı. Bizim sınıftaki erkekler müzik dersi gelsin diye bakarlardı asdfkfmkö. Neyse...

-Naber Damla'cığım. Bayağı değişmişsin. Çok alımlı bir kız olmuşsun, dedi. Ben de:

-Teşekkür ederim öğretmenim, siz her zamanki gibi çok alımlısınız, dedim.

-Sen de sağol canım. Haa, sana parti vereceğimizi söylemiş miydim? dedi.

-Yoo, dedim. O da:

-Orada şarkı söyleyeceksin. Hemen bugün söylemek istediğin şarkıları belirle, dedi. Daha ben bir şey demeden öpücük atıp uzaklaştı.      Hemen eve gittim ve koşa koşa çalışma odasına gittim. Odamda hiç çalışmazdım. Annem:

-Tatlım, neyin var? dedi. Ben de:

-Anneciğim, ne zaman bilmiyorum ama okulumuzda parti varmış, ben de şarkılarımı gözden geçiriyorum, dedim bir yandan şarkılara bakarak.

-Tamam bebeğim, şarkılarını seç de prova yapalım, dedi. Annemim de sesi çok güzeld,. Küçüklüğümden beri beraber düet yapardık. Geçen sene de program olduğunda hep beraber çalışırdık.

-Tamam, babam ne zaman gelecek? dedim.

-Birazdan gelir hayatım, dedi. Şarkıları seçmiştim. Adele'den Someone Like You ve Rolling İn The Deep, The Beatles'dan Yesterday, Gloria Gaynor'dan I Will Survive söyleyecektim.

-Anne, şarkıları seçtim. Babam da gelsin, size konser vereceğim, dedim ve gülümsedim. Tam o sırada babam geldi ve her zamanki gibi:

-Bir prensesle kraliçe görüyorum, dedi. Her geldiğinde bize bunu söyler.

-Hoşgeldin kralım, dedim ve kahkaha atarak ona sarıldım. Sonra birlikte yemek yedik ve onlara elimde mikrofon sayılan bir tarakla onlara seçtiğim şarkıları söyledim asdfdkjkgfö.

     Ertesi gün servise bindim ve Arda'nın yanına oturdum. 'Selam' dedim. O da selam bile demeden 'Sesinin çok güzel olduğunu duydum.' dedi. Ben de 'Yani.' dedim. Çok da mütevaziyimdir asskdjfhndjmö. Neyse, sonra parti olacağını ve orada şarkı söyleyeceğimi söyledim. O da 'Seni yüzde yüz dinleyeceğim.' dedi. Bunu söylerken gözlerimiz buluştu. Nerdeyse 1 dk birbirimize baktık. Sonra ben konuyu değiştirdim.

-Seneye de burda mısın? dedim. O da:

-Evet, sen? dedi.

-Evet, dedim. Sonra bir şey dedi ama anlamadım. 'Efendim?' dedim, 'Hiç, yok bir şey.' dedi, yüzü kızarmıştı. 'Peki, öyle olsun bakalım.' dedim. O da 'Peki, rapunzel' dedi. Saçım kalçamı geçiyordu, galiba onun için söylemişti. Ben de 'Peki, beni hapsolduğum kuleden kurtaran prens.' dedim ve göz kırptım. O da gülümsedi. Artık birbirimize laf atmaya başlamıştık. Bu güzel bir ilerlemeydi. Okula vardık, o bana 'İyi dersler rapunzel.' dedi, ben de 'İyi dersler prensim.' dedim. Sonra sınıfa girdim. Arzu sınıfta değildi. Bizim kızlara hemen olanları yetiştirdim. Her gün serviste olanları bizim kılzara anlatıyordum. İlk dersimiz müzikti. Bizim erkekler kardeşim gibidir, çok iyi anlaşırız. Biz kızları her türlü kötülükten korurlar. Sertlerdir ama müzik öğretmeni görünce yumuşuyorlar. Dersi dinlemiyorlar hocaya bakmaktan asddfgjhnf. Müzik öğretmeni diyip durmuyum. Öğretmenimizin adı Deniz. Deniz Hoca diyim :D Deniz Hoca hemen bana:

-Şarkılarını belirledin mi tatlım? dedi.

-Evet hocam, dedim. Şrkılarımın isimlerini söyledim. O da bu teneffüsten itibaren benim orkestramla çalışacağız. Yani derslere de girmiyorsun. Şanslısın ilk günlerden, dedi ve gülümsedi. Hem mutlu oldum, hem de teneffüslerde Arda'yla görüşemeyeceğim için üzüldüm. Teneffüste hemen Arda'nın yanına gidip bugün hep müzik salonunda olacağımı söyledim. O da:

-Öyle olsun Rapunzel, dedi. Ben degülümseyip:

-Atar yapmayın Prens'im, dedim ve müzik salonuna gittim. Vay canına, bu orkestrayla mı şarkı söyleyecektim. Piyano, keman, bateri, gitar... Çok mutlu oldum. Hepsiyle birer birer tanıştım ve provaya başladık. Gün boyunca sürdü ve ben artık çok yorulmuştum. Deniz Hoca da anlamış olacak ki:

-Bu kadar yeterli, bayağı bir prova yaptık, dedi gülümseyerek. Allah razı olsun hocam, az daha prova yapsaydık bayılacatım şuraya, diyecektim, demedim. Onun yerine:

-Teşekkür ederim hocam, dedim. O da:

-Dinlenmeyi hakettin, dedi.

-Hocam, biz prova yapıyoruz ama partinin gününü bilmiyorum ben, dedim. O da:

-Yarın, bildiğini zannediyordum, dedi gözlerini açarak.

-Yok, bilmiyordum. Neyse ben yarın için evde dinleneyim, iyi günler, dedim ve müzik sınıfından çıktım. Yarın olduğunu söyleyince daha da heyecanlanmıştım. Servise bindim ve Arda'yı beklemeye başladım. Geldi ve yanıma oturdu:

-Selam güzellik, ay pardon Rapunzel, dedi dudağının bir kısmı kıvrık bir şekilde gülerek.

-Selam yakışıklı, ay pardon Prens'im, dedim ben de onun taktiğini alarak. Gülmeye başladık.

-Eee, parti ne zamanmış? dedi. Ben de:

-Yarın akşam 8'de, dedim.

-Ooo, iyi o zaman, senin o güzel sesini dinleyeceğiz bakalım Rapunzel, dedi. Bunu söylerken çok tatlıydı. Bir anda onu bağrıma basmak, sen benimsin olumm demek geldi ama neredeee! Sonra onunla vedalaşıp eve geldim. Çok yorgundum, duş alıp hemen yattım. 

     Ertesi gün okula gitmedim, gün boyunca şarkıma çalıştım. Saat akşam 6 gibi hazırlanmaya başladım, makyajımı yaptım ve ailem beni okula bıraktı. Ailem beni izlemek için ısrar ettilerse ben kabul etmedim. Hiç sevmezdim öyle şeyleri. Sonra onlar da gittiler. Tam parti salonuna girmiştim ki içeride çok ama çok parlak bir şey parıldadı. Bu Arda'ydı. Harika bir smokin giymişti. Ben de siyah beyaz elbisemle ona uyum sağlamıştım. Programın başlamasına 10 dakika kalmıştı, herkes toplanmıştı. Ben de daha çok heyecanlanmıştım. Sonra İstiklal Marşı, müdürün konuşması derken sıra bana geldi. "Şimdi de 10-A sınıfından, güzel sesiyle Damla Alay." Ben de sahneye çıktım. Herkes beni alkışlayınca ben de selam verdim. Arda da bana bakıyordu. Sonra Adele-Someone Like You, sonra Rolling İn The Deep, sonra Yesterday, sonra I Will Survive'ı söyledim. Herkes bir çığlık bir alkış bir ıslık. Ben de çok mutlu oldum ve "Çok teşekkür ederim" dedim ve selam verip aşağıya indim. Arda:

-Ne güzel sesin var, yıktın ortalığı, dedi. Ben de teşekkür edip gülümsedim. Sonra Arda'yla çılgın gibi dans ettik.

     Eve geldiğimde annem ve babam çoktan uyumuştu. Bense hâlâ sırıtıyordum. Üstümü değiştirip hemen yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım. Şarkı söyleyişimi, Arda'yla çılgınca dans edişimizi hatırladım, gülümsemem daha da genişledo. Arda'yla kopacağım derken bizim kızları da satmıştım ama neyse...

Bundan sonraki bölüm çook daha romantik olacak. Ama merak ediyorsanız en azından voteleyip yorum atın ki devamı gelsin.. Emeğe saygı lütfen.. Ayrıca takip edeni geri takip... :) sizin için yoruluyor bu parmaklar.

OKULDAKİ POPÜLER ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin