art | hyunin

5

Hyunjin, okula vardığında hızlıca sınıfa çıktı. Kapıyı tıklatıp içeri girdikten sonra, gördüğü kişi ile küçük bir küfür savurdu. Öğretmeninden eğilerek özür diledi ve yerine geçmek için haraket etti fakat, Jeongin onun yanında ki sıraya oturmuştu.

Gerginlikle yerine oturmuş ve kitaplarını çıkarmıştı. Jeongin hiç bir şeyin farkında olmadığı için rahatlıkla dersi dinliyordu. Hyunjin, mavi saçlı çocuğun Jeongin'e söylemediğini düşündü.

Ders bitmiş ve Hyunjin hızla kendini sınıftan dışarıya atmıştı. Neden bu kadar gergin olduğunu bilmiyordu, kalbinin çok hızlı attığını hissetti.

Resim defterini ve kalemini de almayı unutmamıştı. Bahçede banklardan birine geçip oturdu. Eğer rahat edebilirse, Jeongin'i çizebilirdi. Ancak bu düşünce,yanına oturan Minho ile kaybolmuştu.

"Hyunjin naber ya"

"İyiyim, Minho"

"Ben de iyiyim,sağ ol"

Hyunjin,Minho'ya bakıp göz devirdi. İnsanlarla konuşmayı seven biri değildi,bu yüzden bir an önce gitmesini istemişti Hyunjin.

"Okula yeni bir çocuk gelmiş,gördün mü?"

Kafasıyla onayladı,siyah saçlı çocuğu.

"Tilkiye benziyor ve çok şirin. Jisung'la takılıyor genelde"

Tekrar kafasını sallamış ve onaylayan mırıltılar çıkartmıştı Hyunjin. Minho nihayet gittiğinde, ne zaman tuttuğunu bilmediği nefesini bıraktı. Okulun kapısından çıkan Jeongin'i gördüğünde, yine kalbi çarptı.

Bu tarafa doğru geldiklerini gördüğünde, panik olmuş ve kafasını çevirmişti. Jisung, Hyunjin'i gördüğünde Jeongin'in kolundan tutup oraya sürüklemişti.

"Hey! merhaba"

Hyunjin zorlada olsa kafasını mavi saçlı çocuğa çevirip,gülümsedi. Yanında ki Jeongin'e bakamıyordu bile.

"Beni hatırladın dimi?"

"Evet"

Jisung mutlulukla gülümsemiş ve Jeongin'e bakmıştı.

"Bak bu da Jeongin"

Jeongin, Hyunjin'e gülümsemiş ve elini uzatmıştı.

"Merhaba, Jeongin ben. Aynı sınıftayız zaten"

Hyunjin, Jeongin'in eline bakmış ve ardından tutmuştu.

"Evet, Hyunjin ben de"

"Memnun oldum, Hyunjin"

"Ben de,Jeongin"