8

821 140 42
                                    


Jeongin gözlerini açtığında,kendi evinde olmadığını hatırladı. Babası ona çok kızacaktı ve korkuyordu. Hem geceyi bir erkeğin evinde geçirdiği için, hem de taciz edildiği için yine onu dövecekti. Üstelik,daha yaraları yeni iyileşmişti.

Hızla yataktan doğrulup, çantasını ve kıyafetlerini aldı. Ancak,çantasını alırken gördüğü şey ile kanı dondu. Panonun üstünde kendi çizilmiş resimleri vardı,bu onu daha da korkuttu.

Yutkunup,çantasını aldı ve odadan çıktı. Mutfakta ki yemek hazırlayan Hyunjin'i gördüğünde, gülümsedi. İster istemez hoşuna gitmişti bu görüntü.

Ancak,eve gitmeliydi. Hyunjin'e çaktırmadan evden çıkıp çıkamayacağını düşünürken, büyüğü onu fark etmişti.

"Günaydın Jeongin,gel otur"

Jeongin kaçışı olmadığını anladı ve masaya oturdu. Büyüğü de gülümseyerek,önüne portakal suyunu koyup masaya oturdu.

"Hadi ye bir şeyler, çok zayıfsın zaten"

Zayıf olmasının sebebi,babasıydı. Ona günde 1 öğün yemek veriyordu, bazen onu bile vermediği oluyordu. Çok güçsüzdü Jeongin,ama her zaman gülümsüyordu.

Hyunjin çocuğa en samimi gülümsemesini verdiğinde,Jeongin'de o tatlı gülümsemesini sundu. İkili yemeklerini yiyip,masayı topladılar ve evden çıktılar.

"Şey,sen git okula benim kitaplarımı almam gerek"

"Sana eşlik edeyim"

"H-hayır gerek yok gerçekten,her şey için teşekkürler"

Jeongin büyüğünün karşısında saygıyla eğilip, koşarak uzaklaştı. Arkasında şaşkın bir Hyunjin bırakarak.

art | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin