Hyunjin, okula girdiğinde aklı hala Jeongin'deydi. Sınıfına çıkıp,sırasına oturdu ve kapıya bakmaya başladı. Bir sürü beden girdi o kapıdan,ama sevdiği çocuk yoktu. Ders başladı,Jeongin hala yoktu.Hyunjin'in kalbi acıdı.
Teneffüs zili çaldığında,çantasını alıp Jisung'u aramaya başladı. Kantinde oturan mavi saçlı çocuğu gördüğünde,yanına gitti.
"Jeongin nerde oturuyor?"
Mavi saçlı ona garip bir yüz ifadesi baktı.
"Ne oldu?"
"Nerede oturduğunu sordum! evi nerde?!"
"Otobüs durağının arka sokağında, kafenin karşısında ki bina. Üçüncü kat daire on"
Hyunjin adresi aldıktan sonra okuldan çıkıp koşmaya başladı. Adrese vardığında, kata çıktı ve kapıyı yumruklamaya başladı.
Kapıyı orta yaşlarda bir adam açtığında, bunun Jeongin'in babası olduğunu düşündü. Adam karşısında ki çocuğun kim olduğunu bilmiyordu.
"Sen kimsin? ne istiyorsun?"
"Jeongin nerde"
Adam alayla güldü.
"Sen o musun? dün Jeongin'i eve atan çocuk"
Hyunjin duyduklarıyla, sinirlendi. Ne hakla bu şekilde konuşuyordu?
"Kelimelerinize dikkat edin bayım"
"Sana mı sorucam?!"
Hyunjin daha da sinirlendi. Adamı itip içeriye girdi ve bakınmaya başladı. Adam arkasından ona bağırdı ama umursamadı. Teker teker odalara girdi ama hiç birinde yoktu Jeongin. Son bir kapı kaldığında,oraya yöneldi. Kapıyı açmaya çalıştığında,kapının kitli olduğunu fark etti.
Kapıyı yumrukladı, Jeongin'i istiyordu. Ancak, sırtına saplanan keskin bıçak ile gözleri karardı ve bedeni yere serildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
art | hyunin
Fanfictionhyunjin, gözüne güzel gelen şeyleri çizmeyi severdi. bu çocuk ise, hayatında gördüğü en güzel varlık olabilirdi. tamamlandı. sarhosgemi, 250421 !angst