-Hermione-
Dumbledore yine her senenin başında yaptığı konuşmalardan birini yapıyordu. Galiba yeni bir iksir hocası gelmişti. Aklım hala Draco'yla olan tartışmamızda kaldığı için söylediklerinden pek bir şey anlamıyordum. Konuşmanın bittiğini ise Ron'un yemeklere saldırmasıyla anladım. Etrafımdakilere ayak uydurup yavaş yavaş yemek yemeğe başladım. Ginny bir sorun olduğunu anlamış ve bana dönüp "Bir sorun mu var Herm?" diye sordu. Daha ilk günden moralimizin bozulmasını istemediğinden "Biraz başım ağrıyor, yorgunum." dedim. Merlin'im sakalı. Ben yalan söyledim. Yalanımı anlayıp anlamağını öğrenmek için Ginny'e döndüm. Tahmin ettiğim gibi...
Ginny bana yemem bu sözleri bakışı atıp yemek yemeğe devam etti. Ben de b ir şeyler daha atıştırıp doyduğumu belirten bir kaç şey mırıldandım. Ron sıkıldığımı anlamış ve benle konüsmaya başlamışti. Gerçekten biraz ikizlere çekmiştiHer yaptığı espriye kahkaha atarak karşılık veriyordum.
-Yazar-
Hermione arkaďaşını yaptığı esprilere kahkaha atarken bir çift gözün kendisini izlediği hissine kapıldı Kafasını Slyhterin masasına çevirdi. Neden oraya baktığını bilmiyordu. Tahmin ettiği gibi mavi gri gözler kendi üzerinde sabitlenmişti. Bunu fark eden hermione saçlarını savurarak kafasını başka yöne çevirdi. Aynı anda mavi gri gözlü çocukta kafasını çevirdi. Ve bir yandanda kafasını çevirdigi için kendisine lanetler yağdırıyordu. Muhtemelen kızın gözünde utanmış durumuna düşmüştü.
-Draco MALFOY-
Slyhterin masasında bütün gözler benim üzerimdeyken ve Pansy'in bana asılmalarını çekerken yemek yiyordum. Bu kız hiç onu sevmedigimi anlamaz mi? Ailem oldugun düşündüğum ama ailem gibi davranmayan ailem olmaza onla bırakın yanyana oturmayı ona 5 metreden daha yaklaşmama yasağı koyardım. Kendini beğenmis sey.
Kendimi bu düsüncelerden uzaklastirmaya calisalar salona göz gezdirmeye basladim.
Salonu bir kızın kahkası doldurdu. Hermione. Yanındaki kanıbozuğun yaptığı esprilere kahkaha atarak karşılık veriyordu. Kendisini izlenmis hissine kapılmıs gibi Slyhterin masasına döndü ve kahverengi gözlerini benimkilerle buluşturdu. Ani bir refleskle kafamı çevirdim. O da benim gibi kafasını kanı bozuğa doğru çevirdi.
Kendime lanet okumaya başladım. Ben Draco Malfoy'um. Kafasını çevirmesi gereken o. Ben değilim.
Yemeklere iştahsızca bakarak ayağa kalktım. Daha fazla Pansy'i çekemezdim. Kapıya kadar bütün gözler beni izledi. Özellikle kızlar beni yiyecekmis gibi bakiyordu. Hermione haric. Beni hic takmadan o kani bozukla guluyordu. Bir dakka ben niye Hermione düsünuyorum. Kendine gel Draco.
Kafami sallayarak saçma sapan düsüncelerimi uzaklastirmaya calistim.
Kapidan cikarken kolumda bir acı hissettim. Çok aciyordu ama bu acını geçici olduğunu biliyordum. Hiç istemedigim o an gelmisti. Ölümyiyen olacaktim. Her ne kadar olmak istemesem de...
Hizli hizli erkekler tuvaletine ilerledim. Kimsenin olmadigindan emin olunca kolumda beliren iğren şeye baktim. Yakinda babam yapacagim görevide soylerdi. Burunsuz bir adama hizmet etmek istemiyordum. Beni korkutuyordu. Vicdansizin tekiydi.
Daha fazla vakit kaybetmeyerek kolumda beliren ölümyiyen işaretini saklayarak erkekler tuvaletinden çıktım. Karşımda çikolata gözlerine bana dikmis bakan bir Hermione. Onu görmeyi beklemiyordum.
-Hermione-
Ron'un her dedegi şeye gülerken izlendigimi dusunerek Slytherin masasina döndüm. Yüce(!) Draco Malfoy bana bakiyordu. Gözlerimi onla bulusturunca kendi gözlerini kaçirdi. Bende kendi gozlerimi kacirarak Ron'la konusmaya devam ettim.
Daha fazla gülemeyecegimi anlayınca Harry ve Ron'a dönüp "Ben kütüphaneye gidiyorum." dedim. İlk günden derslere çalışmaya başlamam gerekiyordu.
Adımlarımı hızlandırdım. Bu seneki derslerin zorlugunu düsünüyordum ve düsüncelerimi bölen şey ise bir çift mavi gri gozler. Karsimda solgun ten rengiyle Malfoy vardi. Hasta gibiydi. Niye onu önemsiyosam.
Ona tınlamayarak yoluma devam etmeyi düsündüm ama satasmadan durmayacagini bildigim icin durup bana hakaret etmesini bekledim.
Agzini acti sonra tekrar kapatti. Yüzüne alaylı gülüşünü yerlestirerek "Ne o Granger? Beni mi takip ediyorsun." dedi. İğrenerek ona baktim. "Malesef Malfoy takip edecek kadar seni önemsemiyorum."
Bi sey demesine izin vermeden yanindan gectim. Daha fazla zaman kaybedemezdim. Zaten bütün yil boyunca onu görecektim.
-Draco-
Saçlarını savurarak yanımdan geçti. Saçlarının kokusu farklıydı. Çok tatlı bir şey. Şey gibi. Sacmalamayi kes Draco. Burada bekleyip onun saclarini düşünemezsin. İģrenç bulanık.
Onun kafamdan cikartarak erkekler yatakhanesine ilerlemeye başladım. Yatağıma yatıp saçma sapan düşünceler eşliğinde uykuya daldım
***
-Draco-
'Uyursan geçer' cümlesinden nefret ediyorum. Çünkü geçmiyor. Ne kadar uyursam uyuyayım geçmiyor. Hala Voldemort'un bana verebileceği görevi düsünüyorum.
Bu düsüncelerimle yatagimdan kalktim. Üstümü değistirip okul uniformalarını giydim. Saçlarima bakmadan günün ilk ders olan daha dogrusu bulanikla ortak ilk ders olan KSKS sınıfınına doğru yürümeye başladım.
Sınıfa erken gelmistim. Sinifta bes alti kisi vardi. Granger da dahil. Bu kiz bu kadar derse nasil çalışabiliyor.
Hiç istemesemde Pansy'nin yanina gectim. Bir cift kahverengi gözü üstümde hissederek.
-Hermione-
Sabah her zaman ki gibi yatakhanede en erken ben kalktim. Üzerimi degistirdim. Kabarik saclarima sekil vermeye calistim. Olmayınca asa ile bir kaç büyü mìrıldandım. Gerekli kitaplarıma alarak Slytherin ile ortak olan dersimiz KSKS sınıfa yavas adimlarla ilerledim. Dersi sevsemde derse giren kisi Snape olunca sevdigim dersler arasinda KSKS sonuncu siraya giriyo. Her seferinde bir acigimizi bularak benim calisarak aldigim puanlari geri aliyo bizden.
Yine onun dersinde iskence cekmeye hazirlanarak sinifa girdim. Sinifta az kisi vardi. Kendi aralarinda dedikodu yapiyor ya da ögrendikleri büyüleri birbirine gosteriyorlardi. Bis bir sira bularak oturdum. Benim ardimdan iceri Malfoy girdi.
Saclari daginikti. Yeni uyandigi cok belli oluyordu ve bu onu cok tatli gosteriyordu. Yavas adimlarla Pansy'in yanina gitti. Tanrim Pansy'in yanina oturmak zorunda mi? Niye kiskaniyosam. Banane.
Gözlerimi onun uzerinden cekerek sinifa giren Ron'lanrin yanina gittim. Çok sevgili(!) Ögretmenimiz derse girince yerime oturdum. Ve iskence dolu saatlere basladik.
***
Sonunda butun dersler bitmisti. Ama bütun sorulara patmak kaldirmama rağmen Snape ne yapip edip yine 5 puan kirdi. Sinir sey. Ben onlari geri almasini bilirim.
"Butun ogrenciler 10 dakika icinde salonda toplansin lütfen. "
Bu Mcgonagall'in sesi. Bir sorun mu var acaba. Merak li dusunceler esliginde salona dogru ilerledim.
***
"Bu seneki kız ve erkek başkanı belirlemek amacıyla burada toplandik. Simdi herkez bir kagida baskan olmasini istedigi kisinin ismini yazsin ve buraya atsin."
***
"Evet. Sonuclara baktik. Bu yil ki kiz baskanimiz. Hermione GRANGER."
Bendim. Kız başkan bendim. 1.siniftan beri kurdugum hayal gerceklesti. Alkislar esliginde ayagi kalktim ve Mcgonagall'in yanina gittim.
"Simdide erkek baskani acikliyorum."
Lütfen Malfoy gibi biri cikmasn. Lütfen
"Erkek baskanimiz. Draco MALFOY."
Lütfen. Lütfen. Lüt- Draco Malfoy mu?
Umarim uzun olmustur:) :). Pek duyuru yada bu tur yazilar yazmayi sevmiyorum bb.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malfoy Olur Musun ?
FanficYeni yılına başlayan Hermione Draco'ya karşı bir şeyler hissetmeye başlar. Peki ya Draco. O da Hermione 'yi sever mi? Karanlık işler ve Savaş sırasında birbirlerine duygularını söyleyebilecekler mi?