Yazar
Draco, yavaş adımlarla siyah , karanlık koridorda ilerliyordu. Önünde iki seçeneği vardı: ya sevdiği kızı kurtaracak ve ona kendini affettirecekti ya da Hermione'nin ölümünü izleyecek ve sonsuza kadar kalpsiz bir ölümyiyen olarak kalacaktı. Kalpsiz bir ölümyiyen olmak istemiyordu. Ölümyiyen de olmak istemiyordu ama bunun için çok geçti. Hermione'yi orda savunmasız bir şekilde bırakmayı da düşünmüyordu. Onun acı çekmesini izleyemezdi. Planını uygulamaya geçirirse ölme tehlikesinin olduğunu da biliyordu ama Hermione'yi kurtarma ve sözünü tutma düşüncesi, ölüm korkusunun önüne geçiyordu.
Planı üzerine emin adımlarla koridorda ilerlemeye devam etti. Eline karanlık koridorda soğuk duvarlardan başka bir şey gelmiyordu. Asasının ışığında ilerleğebildiği kadar ilerliyor ,her attığı adımda arkasını kontrol ediyordu. Bir ses duyma ihtimaline karşı etrafı dikkatli bir şekilde dinliyordu. Bir kez daha küfretti bu yaşadıklarına. Kendi evinde bile rahat değildi.
Dört beş dakikadan sonra Draco artık pes etme noktasına gelmişti ki eline soğuk zindan kapısının parmaklıkları çarptı. Asasını ani bir hareketle kapıya çevirdi ve içeride kızıl saçlı bir kızın olduğunu farketti.
Kızıl saçlı kız Draco'ya doğru koştu ve "Harry!" diye bağırdı. Ama kapının önüne gelince gelen kişinin bambaşka biri olduğunu anladı. Olayları kavraması biraz zamanını aldı. Ilk önce boş bir ifadeyle Draco'ya baktı. Olaylar beynine hucüm edince sesini olabildiğince yükselterek konuşmaya başladı. " Sen! Sen tam bir korkaksın Malfoy. Hermione sana güvenmişti. Nasıl? Nasıl yaptın bunu? Nasıl kırabildin onun kalb-"
Draco duyulma tehlikesine karşı parmaklıkların arasından Ginny'nin ağzını kapatabildiği kadar kapattı. Kızın sessiz olacağından emin olunca eline tam çekecekken Ginny onun elini ısırdı. Bu sefer baģırmak zorunda olan Draco oldu.
"Ahh!Ginny, dişlerinin gücüne hayran kaldım. Nasıl bir kızsın sen?"
Ginny Malfoy'un bu dediģi üzerine kaşlarını kaldırdı ve "Ginny mi? GINNY MI? Sen kafayı mi yedin Malfoy? Bana adımla hitap edecek kadar ne yaşadın?" dedi. "Kanı bozuk felan demeni bekliyordum." diye ekledi.
Draco sinirli bir şekilde saçlarını karıştırdı. Bu kız ne kadar da inatçıydı. Burada onların hayatını kurtarmaya çalışıyordu.
"Bak." dedi. "Beni biraz olsun dinle. ONEMLI. Hayatlarınız belki de buna bağlı."
Alayla güldü Ginny. "Seni mi dinleyeyim." Kolunu işaret ederek "Kolunda bu işaret varken sana mı güveniyim Malfoy." dedi.
Draco duraksadı. Ne diyecekti. Haklıydı. Bunca yıl onlara kötü davranmışken , kolunda karanlık işaret varken ona kim güvenirdi?
Ginny'e baktı. "Lütfen." dedi anahtarları onun gözünün önüne getirerek. Bu anahtarları alması zor olmuştu. "Anahtarlar bende ve bir planım var." Anahtarlar ve plan sözcüğü Ginny'nin dikatini çekmişti. Draco buna sevindi ve devam etti. "Seni burdan çıkardıktan sonra sen Luna ve Neville'ı çıkaracaksın. Onlarla birlikte" koridorun sonundaki kapıyı işaret etti. "Koridorun sonunda başka bir odaya açılan gizli bir kapı var. O kapıdan girdiginizde muhtemelen bir yada iki ölümyiyen olacaktır. Onları atlatırsınız herhalde."Ginny kaşlarını çattı. "Tabiki hallederiz Sen beni güçsüz felan mı sandın." dedi.
Draco gözlerini devirdi ve devam etti. "Oradaki kapıdan çıkın ve direk ormana kaçın. Ama kaçmadan önce sizden bir şey isteyeceğim. Buraya geldiğinizde yaptığınız gibi gürültü çıkarın ya da onların dikkatini çekecek bir şey yapın. Onların dikkati dağıldığında ben de Harry -Ginny'nin kalbi Harry'nin ismini duynca daha da hızlı atmaya başladı- Ron ve Hermione'yi oradan bir şekilde kurtarıp ormana cisimlenicez. Sizin yanınıza."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malfoy Olur Musun ?
FanficYeni yılına başlayan Hermione Draco'ya karşı bir şeyler hissetmeye başlar. Peki ya Draco. O da Hermione 'yi sever mi? Karanlık işler ve Savaş sırasında birbirlerine duygularını söyleyebilecekler mi?