7

3.4K 294 196
                                        

"çok acıyor."

kai dolu gözlerini kırpıştırarak mırıldandı. sıcak kahve ince tişörtünün üzerinden tüm karnını yakmıştı ve bu çok acıtmıştı.

"şimdi melhem süreceğim, biraz daha sabret." soobin, banyodaki krem çekmecesini karıştırım yanık melhemini ararken konuşmuştu. küçük olan elindeki soğuk bezi tekrar yanık yerine tuttu. ıslaklık az da olsa acısını dindiriyordu ama saniyeler içinde acı yine kendini belli ediyordu.

büyük olan aradığı kremi bulunca derin bir nefes aldı. şu birkaç saniyede ömründe tatmadığı korkuyu tatmıştı. normalde o kadar da abartılacak bir şey değildi, ki kahve aşırı sıcak da değildi. ancak anlamıştı ki kai çok tatlı canlıydı. dakikalar önce yanığa soğuk su tutmak istediğinde uzun uzun ağlamış ve sakinleşene kadar soobin ona sarılmıştı. küçüğün bu denli kırılgan olması iyi değildi, yine de soobin bencil bir istekle her zaman onu korumak istiyordu.

elindeki paketi musluğun üzerine bıraktı ve küçük olana döndü. eliyle ensesini kaşırken belki de ilk defa utangaç bir edayla sordu. "çamaşır makinesine oturursan daha rahat hallederiz. sen oturabilir misin yoksa yardım edeyim mi?"

kai hâlâ ıslak olan gözleriyle bir soobin'e, bir de çamaşır makinesine baktı. ardından hıçkırıp kollarını büyüğüne uzattı.

uzun olan şaşırsa da hemen kendine geldi, boynuna sarılan çocuğu nazikçe çamaşır makinesinin üzerine oturttu. ardından hızlanan kalbini umursamadan musluktaki melhemi aldı.

"şimdi sürüyorum, canın acırsa kolumu sık. tamam mı?"

kai yutkunup başını salladı. canının acımasından çok korkuyordu.

soobin ona belli etmese de ani davranıp sert olmaktan çekiniyordu. beyaz melhemi işaret parmağına sıktı ve titreyen çocuğun kızaran karnına sakince sürmeye başladı. omzunda kai'ın her an sıkmaya hazır bekleyen eli vardı.

karnında diğerinin soğuk parmağını hissedince ister istemez kasılmıştı küçük oğlan. artık ağlamıyordu, zaten ağlama sebebi canının acısı değil yanma korkusuydu.

soobin açıkta olan her yere kremi yedirdikten sonra gerilen çenesini rahat bıraktı. fakat gözüne çarpan kızarıklıklarla kaşlarını çatıp başını kaldırdı. bu hareketiyle omzundaki tutuşun sıkılaştığını hissetmişti.

"şortunun içi de yandı mı?"

kai hızla elini çekti ve soobin'i kendinden uzaklaştırmaya çalıştı. fakat bu çabası elbette sonuçsuz kalmıştı, soobin'in onu bırakmaya niyeti yoktu. "yandı, değil mi?"

sonunda pes eden küçük, başını onaylar anlamda sakladı ve alnını hemen önündeki omza yasladı. bu bir nevi onun kaçış yöntemiydi. soobin elbette bunu fark etmişti, bu yüzden üstelemedi.

"tamam, kremi sana veriyorum. ama dikkatli sür."

omzunda hissettiği hareketliliği onay olarak kabul etti. küçüğün saçlarını okşadı ve banyodan çıktı.

kai ise ona şevkatle yaklaşan bu çocuğun kötü biri olmadığını düşünüyordu.

send nude, sookai ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin