4. Bölüm ~ İki Ucu Şeyli Değnek

2.7K 376 720
                                    

Selamlaaar... Eğlenceli olduğunu düşündüğüm bir bölüm getirdim size, umarım severek okursunuz.

Bolca yorum bekliyorum bu bölüme✨ Düşüncelerinizi okumak çok keyifli

❤️İyi okumalar

❤️İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4. Bölüm- İki Ucu Şeyli Değnek

Kör olmuş olmalıyım. Ya da klasik halüsinasyonlarımdan biri olabilir. Rüya falan görüyor olma ihtimalim yüksek. İmdat ya imdat!

Başımdan aşağıya kaynar sular dökülürken gözlerimi kapadım. Sorunsuz hayatımın en sorunlu zamanlarını yaşadığım anlar nadirdir ve şu an senelik kotamı dolduruyor olabilirim. Öyle ümit ediyorum diyebilirim gerçi. Arada başıma gelen garip olaylar dışında çok olumsuz bir hayatım yoktu, taa ki bu adamla karşılaştığım güne uyanana kadar.

Şu an nereden çıktığını düşünmeye başladığım anda gözümün önüne annesinin doğum videosu düştüğü gibi başımı iki yana salladım. Şimdi bile cıvıklık yapan beynimin buruşuk yüzeylerini ütülemek istiyorum.

Kumral duvarım... Ne işin var burada senin?

Evet karşımdaki de oydu ve en az benimki kadar şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Hatta benden daha şaşkın görünüyor diyebilirim çünkü elindeki dosyaları falan baya yere düşmüştü. Dudakları aralanmış gözlerini açmıştı.

"İyi misin lan?" Eren Bey aceleci adımlarla arkadaşının yanında bitti. Elini onun omuzuna koyup birkaç kere vurdu. "Tansiyonun falan mı düştü." Yere düşen dosyaları gösterdi. "Sinan! Cevap versene oğlum iyi misin?"

"İyiyim iyiyim." Gözlerini üzerimden çekip seri bir hareketle yere eğilip dosyaları aldı.

"Bir an için gözüm karardı. Sırtıma vurmayı keser misin canım acıyor!" dedi birkaç adım geriye kaçarak.

"Kahvaltı etmeden mi geldin ofise? Gel içeriye geçelim de bir şeyler söyleyeyim sana." Eren Bey beni unutmuş gibi Sinan'a odaklandı. Sinan önemli değil der gibi gülümseyip Eren'den birkaç adım daha uzaklaştı. Ona dokunulmasından hoşlanmamıştı sanki.

Beni kucaklarken hiç sorun yoktu ama.

"İyiyim şimdi sorun yok..." Sahte bir gülümsemeyle toparlamaya çalışıp beni işaret etti. "Hanımefendi kim?" Okları birden bana çevirdiğinde kendime geldim. Beni tanımıyor numarası mı yapmıştı o?

Eren Bey derin bir nefes alarak tam aramızda durdu ve beni gösterdi. "Dün sana bahsettiğim yeni asistanın, Leman."

Gözleri beni baştan ayağa taradı ve dudak bükerek gülümsedi. Siyah takım elbisesinin içerisinde son gördüğüm halinden farksız bir haldeydi. Sadece yüz ifadesi daha rahat görünüyordu. Birkaç küçük adımla tam karşıma geçti. Gözlerinde şımarık bir ifade vardı ve bu beni bir an için çok heyecanlandırdı. Oyun oynamaya başlayacak çocuklar gibi heveslenmiştim. "Ben Sinan, Sinan Kocadağlı."

Klişe KurbanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin