1. Bölüm ~ Çarpışma Ânı

4.1K 484 3.3K
                                    


Hello bebitolarım. Erken yazacağım, erken bölüm atacağım dedim ama kaldı hep... Orenda'nın kitaplaşması, satışa açılması falan derken beni epey uğraştırdı ve yoğun bir zamana soktu.

Bulduğum ilk fırsatta da Klişe Kurbanı'na başladım. Yazması keyifli oldu. Umarım bundan sonrakiler de öyle olur. Okuyup sevmeniz dileğiyle♡

İyi okumalar

~~~

~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1. Bölüm ~ Çarpışma Ânı

Beynime adeta işkence çektiren alarm sesiyle gözlerimi açtım. Normalde alarm dahi kurmayan ben, sanki geç kalacağımı hissetmişim gibi dün gece alarm kurup uyumuştum. Bugünü klasikleştiren ilk şey de buydu zaten.

Odadan dışarıya adımımı attığım andan itibaren zihnimde beliren o şarkı bir anda dudaklarıma döküldü. "Eşeği saldım çayır, otlaya karnın doyura" Sesim bir anda daha da yükseldi. "Gördüğü düşü hayıra, yoranın da avradını!" Sabah neşem herkese saçılsın istiyordum. Üstelik bugün nedense daha bir enerji doluydum.

Uyanalı henüz iki dakika dahi anca olmuştu. Odamı terk etmem saniyelerimi alırken kafamda dolaşan bin bir tilkiyi anca böyle kovalamaya çalışıyordum her sabah olduğu gibi. "Eşeği saldım çayıra, otlaya karnın doyura" Boğazımı temizleyip sesimi daha da yükselttim. "Gördüğü düşü hayıra, yoranın da avradını!" Sesim uzun girişte yankılanıyordu ve biliyordum ki bu, birazdan yaşanacak kaosun ilk adımlarıydı. 

Yaklaşık yirmi saniye sonra abim odasından kafasını uzatacak, sesimi kesmemi söyleyecek ve beni anneme şikayet edecekti. Ardından Defne odasından çıkıp geleceğini tehlikeye attığım için beni azarlayacak ve sızlanarak geri yatağına dönecekti.  Çok sürmeden babam, odadan bağırıp sesimin berbatlığı hakkında benimle uğraşacaktı. Peşinden annem, evrene kötü bir enerji verdiğimi ve bunun günümü mahvedeceğini söyleyecekti. Vesaire esaire.

Keyifli!

"Ya sen adam akıllı bir şarkı öğrenemeyecek misin!" Abimin çirkefliği bir anda kendini antreye atmasıyla ortaya dökülürken açmaya çalıştığı birbirine yapışık gözleriyle kısık bakıyordu. "Her gün farklı bir tuhaf şarkı." Gözlerini açmayı başarırken birkaç kere hızlı hızlı kırpıştırdı. "Günaydın sana da." dedi dudak bükerek. Üzerindeki pijaması öyle bi kaymıştı ki bu haline kahkaha attım.

"Bu halin ne senin ya?" Benim gülmelerim arasında söylediğimi önce anlamadı ama sonra gözleri üzerine döndü. Tam bir şeyler söyleyecekti ki ondan önce lafa daldım. "Günaydın abi günaydın. Sabah-ı şerifleriniz hayırlı olsun inşallah." Padişaha selam verir gibi ellerimi önümde birleştirip dizlerimi kırdım. Bundan fazlasıyla hoşlanıyordu. 

Bu onun gururunu okşarken elinin saçlarının önünde götürüp uçlarını kurcaladı. "Tamam hadi defol git uyuyacağım ben biraz daha." Cevap vermemi beklemezken kapıyı sertçe kapattı.

Klişe KurbanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin