bu ışık hepimize fazla / 3

516 49 21
                                    

"Yarım saate kadar burada olurlar, merak etmeyin lütfen!"

"Sorun yok sizin suçunuz değildi." Daichi-san ensesini tutup çaresizce şoföre gülümsedi. Adam, firmadan boşta olan bir otobüs göndermelerini istemişti fakat hepsi kullanılıyordu. Bu yüzden birkaç tane araba yollayabileceklerini söylemişlerdi. Şu anda tek yapacakları yoldan geçen arabaları izleyip bir kenarda oturmaktı. Aynı firmadakiler gibi şoför de bu durumdan memnun olmamıştı, bu yüzden aynı otobüste olduğu gibi ikişer kişi arabaya binebilmeleri için fazladan araba getirtecekti. Şoförle konuşmasını bitiren Daichi-san Sugawara ile konuşmaya gitmişti.

Bu sırada Kageyama'nın uykusu açılmıştı, kaldırım kenarında oturup ayı izliyor ve bir yandan da bulduğu minik bir sopayla yere şekiller çiziyordu. Otobüsteki eşyalarını alalı 15 dakika olmuştu, bu süre içerisinde Hinata ile yalnızca bir kez göz göze gelmişti. Yine de bu, onu aklından atmasına engel olmaya yetiyordu. Kararından emindi, onunla arasını düzeltmeliydi fakat ne zaman ve nasıl yapacağı hakkında hicbir fikri yoktu. İkisinin partner olma düşüncesine tutundu bir an, "Nasıl olsa bir zaman yan yana geliriz." diye düşündü. Sonra bu fikrinden vazgeçti, en son sahada yan yana olduklarında kavga etmişlerdi. Düşünceleriyle ellerini saçlarında gezdirdi, sonra Hinata'nın saçlarının hissettirdiği duyguyu hatırladı. Gökyüzüne bakıp yeniden o hissi canlandırdı içinde, gözünü bir kere bile kırpmadı. Anılarını bölen kişi Sugawara oldu.

"Kageyama, iyi görünmüyorsun. Ne olduğunu anlatmak ister misin?"

"Fiziksel olarak bir şey olmadığını sen de biliyorsun, Sugawara-san." dedi samimi şekilde, gülümsememişti oysa.

"Madem öyle, neden 1 haftadır bu kadar durgunsun? Aşık falan mı oldun?"

"Ben ve aşık olmak mı? Öyle şeylerle işim olmayacağını biliyorsun, tek tutkum voleybol."

"Evet bunu, gözlerinden anlayabiliyorum. Bugün sabahtan beri de onu düşündüğün çok belli; müzikle hayal kurmalar, dalıp gitmeler... Bu şanslı kişiyi gerçekten merak ettim, biliyor musun?" Kageyama, Sugawara'yı ikna edemeyeceğini anladığında iç çekti.

"Aaa yapma böyle, bu kadar dertli olmana gerek yok. Lise yıllarında bu tarz şeyler normal, ben de çok yaşadım. Sürekli onu düşünüyordum, aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Bir keresinde lunaparka gitmiştik, yanında olduğum zamanlarda kendimi iyi hissettiğimi hatırlıyorum. O yokken de etraf biraz renksiz gibiydi ve onunlayken gayet mutlu hissediyordum." Kageyama, duyduklarıyla gözlerini karanlığa dikti bir süre. Sugawara da bir şey söylemek istemedi o an. "Saçmalıyorsun Sugawara-san, aşk bu değil. Ben aşık falan değilim. Aşık, falan.."

"Daha iyi olacak mısın?" Sessizliği bölen Sugawara oldu.

"Evet, performansımı etkilemeyecek bu düşünceler." Gülümsedi gri saçlı çocuk.

"O hâlde, sana söylemek için geldiğim şeyi söyleyebilirim. Birkaç dakika sonra gelen arabalara ikişerli olarak bineceğimizi biliyorsun. Daichi şoförümüz ile birlikte gidecek ve benden, geri kalanlara göz kulak olmamı istedi. Tanaka, Nishinoya ve Hinata fazla hareketli ve enerjik olduklarından yolda birlikte olmamaları gerektiğini düşündük. Bilirsin, direksiyon başında ne olacağı bilinmez. Bu yüzden ben Tanaka ile Daichileri takip ederken senin de Hinata ile aynı arabaya binebileceğini düşündüm. Bu, senin için bir sorun olur mu?" Kageyama duraksadı, gerekli olan şey bu ise bunu yapabilirdi fakat Hinata'yı ikna etmek o kadar kolay mıydı?

"Olmaz sanırım, Hinata kavga çıkarmadığı sürece."

"Her zaman tartışıyorsunuz fakat bir orta yol buluyorsunuz en sonunda. Bu partner olmanızın en güzel özelliği bence." Gülümsedi. Konuşmaları bittiğinde arka arkaya getirilen 7 arabadan korna sesleri yükseldi. Herkes bekledikleri arabaların geldiğini anladığında eşyalarını hazırlamaya koyuldu. Arabaları getiren diğer firma üyeleri geri kalan 2 arabaya binip geri dönmek için yola çıkmışlardı. Kageyama'nın gözleri Hinata'yı aradı. Loş ışıkların arasında güneş çocuğu fark edince kalbi hızlandı. "Aşık, falan.."

uzunlar ⇢ kagehinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin