NICO

629 49 27
                                    

Xkmdıs yine nico ama sürekli onu yazasım geliyo dkldlsld

" Pardon, kütüphanenin yerini biliyor musun?"

Arkamı döndüm. Yine o kızdı. Okulun ilk günü ona çarptığım.

" Şey, bilmiyorum. " dedim. Kız endişeyle etrafına bakındı. " Bilen birisini tanıyor musun?" Ben de etrafı taradım. " Üzgünüm, ben de yeniyim."

Kızla bir süre bakıştıktan sonra kız elini uzattı. " Şey, bu arada ben Mercedes. Mercedes Hall." Ben de elimi uzattım. " Nico di Angelo. " Mercedes gülümsedi. " Ne güzel bir isim." Ben de hafifçe gülüsemeye çalıştım. " Şey sağol, seninki de."  Kız kafasını salladı. " Tamam, o zaman görüşürüz. " Kolumu havaya kaldırdım. " Görüşürüz."

***

Sınıfa girdiğim anda herkes bana sanki bir hortlakmışım gibi baktı. Bazıları yutkunup geri çekildi, bazıları da sınıftan dışarıya çıktılar. Kaşlarımı çattım ve Reyna'ya döndüm. " Ne oldu şimdi?" Reyna kollarını göğsünde birleştirdi. " Dün yemek. " Aklıma dün yemekte yaptıklarım gelince suratıma tokat yemiş gibi oldum. Tabii ki de benden kaçacaklardı.

Sandalyemin üzerinde tutkal ve ezilmiş yemek duruyordu. Sandalyemi Andrew'ünkisiyle değiştirdim.

Mwahaha

Reyna yanıma geldi ve kulağıma eğildi: " Ne yapacağız?" Omuz silktim. " Bilmiyorum ve bu beni ürkütüyor." Reyna endişeyle tırnaklarını yemeye başladı. " Boşver senin suçun değildi." Omzumu silktim. " Nasıl benim suçum değil? Kesinlikle suçlu benim. Aptal birşey yüzünden öfkeme yenik düştüm." Reyna elimi omzuma koydu. " Ben de olsam aynısını yapardım."

Birşey diyemedim. O an aklıma her geldiğinde, ürperiyordum.

***

" Bence şu kız seni kesiyor."

Hazel beni omzumdan dürttü, Mercedes' i gösteriyordu. Yemeğimi yemeye devam ettim. " Saçmalama." Dedim. Hazel gözlerini devirdi. " Kesinlikle seni kesiyor." Dedi bu sefer daha sert dürterek. Mercedes'e baktım.

Daha ilk günlerden kendine birkaç arkadaş bulmuştu. Herkese göre uyum sağlıyordu, o kişiye göre iletişim kuruyordu.

Mercedes düz kumral saçlarını toplayınca mavi-gri gözleri ortaya çıktı. O gözler... İnsanı soğuk bir kurşun gibi delip geçiyorlardı.

Kızın gözleri benimkilerle buluşunca elimi hafifçe kaldırdım ve selam verdim. O da bana gülümseyip uyum sağladı.

Percy'nin elini sırtımda hissettim. " Vay, küçük Nico kızları çekiyor!" Ona bir bakış attım ve gülmeye başladı. " Sakin ol, Brad Pitt." Masanın altından onun ayağına sert bir tekme attım ve patates püreme geri döndüm. Reyna da ona aynı şeyi yaptı. " Onu rahat bırak!" Percy ellerini pes edercesine havaya kaldırdı.

" O kim?" Diye sordu Piper. Omuz silktim. " Mercedes Hall diye bir kız işte." Piper vejeteryan pizzasından küçük bir ısırık aldı. "Sizin sınıfta mı?" Başımı iki yana salladım. " Okulun ilk günü çarpıştık da... Ya, uzun hikâye."

Percy sinsice sırıttı. " Çarpıştınız mı? Uuu çok romantik!" Bu sefer onın bacağına sert bir tekme geçirdim. " Sadece arkadaşız sadece isimlerimizi biliyoruz ve lütfen şu konuyu kapatın!" Dedim en sonunda. Hâlâ patates püremi didikliyordum.

" Hiç Leo Amcanız'a sormuyorsunuz, kızlarla arası nasıl diye." Dedi Leo kollarını kafasının arkasına alarak. " Olivia Harrison, Zeytin Güzeli." Annabeth sol tarafımdaki bir kızı gösterdi. Bir erkekle öpüşüyordu. Leo o yöne baktı.

" Evet. A dur ne?!"

Leo gözlerini kıza dikti, erkek arkadaşı olduğunu bilmiyor muydu? Moron.

" Dostum! Benim gibi ateşli bir yaratık yerine o çakma futbol kazmasını mı seçti?!" Kafamı salladım. " Evet. Evet öyle." Leo bozulmuşçasına sandalyesinde büzüldü, büzüldü ve kafası sandalyenin popo koyma yerine gelene kadar da kaydı.

" Bu ölümlüler manyak"

DEMIGODS AT HIGHSCHOOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin