on iki

1K 198 205
                                    

Melek Mosso - Vursalar Ölemem

'Ben sıradan bir kadın değilim. Benim hayallerim gerçek olur.'

Sanaldan birine güvenmem derken, şu an sanaldan biriyle buluşmak için hazırlanıyorum.

Hayat ne garipsin.

Üstüme son kez bakıp, siyah saçlarımı omuzlarımın gerisine attım. Çantamı alıp annemin yanına gittim.

"Anne, ben çıkıyorum." Anneme Umut'u anlatmıştım. Nasıl güvendiğim konusunda biraz kızsa da en sonunda kabul etmişti.

Belki güvenmem bu ortamda saçma ama Umut'dan zarar gelmeyecekmiş gibi hissediyorum. Yanıltma beni Umut.

"İçim hiç rahat değil, kızım. Kendine çok dikkat et, herhangi bir yanlış hareketini görürsen hemen kalk yanından." Annemin yanağını öpüp, dışarı çıktım.

Umut ile anlaştığımız saatte, anlaştığımız yere geldiğimde etrafa bakmaya başladım.

Umut'un anlattığına göre dalgalı kahverengi saçları, kahverengi gözleri varmış. Hafif de kilosu varmış.

Umut'a benzeyen birini gördüğümde o tarafa gitmeye başladım. Gözleri beni bulduğunda bana gelmeye başladı.

"Umut?"

"Lavin?"

Aynı anda konuşmamızla tebessüm edip etrafa bakmaya başladım.

Sahil ilk defa bugün gözüme güzel gözükmüştü.

"Oturalım mı?" Umut'un boş bankı göstermesiyle kafamı sallayıp oturdum. Aramıza mesafe bırakarak yanıma oturdu.

"Çok farklıymış, sanalda rahatça konuşurken şu an da o kadar rahat olamıyoruz." Çıkan sesten güldüğünü anladım.

Yüzüne baktığımda onun da bana baktığını gördüm. Gülümsedim.

"O zaman baştan tanışalım, ben Umut." Uzattığı eline elimi bırakıp gülümsedim.

"Lavin. Memnun oldum."

"Bende memnun oldum."

Birbirimize bakarken bir an ne yaptığımı idrak ederek bakışlarımı çektim yüzünden.

"Kaç kardeşsiniz?"

"3 kardeşiz. Abim ve kız kardeşim var."

"Abin şu an yanınızda değil mi?"

"Evet, yanımızda. Siz kaç kardeşsiniz?"

Yönümü Umut'a döndüm.

"2 kardeştik, kardeşim vefat etti."

Gülen gözleri hüzünle bakmaya başladı.

"Başın sağ olsun, hatırlatmak istememiştim."

Buruk bir tebessüm etti.

"Hiç unutmadım ki hatırlayayım."

Yönümü denize çevirip, anlatacaklarım için ağlamamayı diledim.

"Bundan 3 sene önce, kardeşim eve ağlayarak geldi. Ne olduğunu sorsak da anlatmıyor, baya ağladı o gün. Gece ağlamaktan uyumadı, biz de uyumadık haliyle."

Gözümden düşen bir damlayı silmedim, öylece asılı kaldı yüzümde.

"Bitkin düştü ağlamaktan, uyuya kaldı. Başında durdum uyanırsa korkmasın diye. Saçlarını sevdim, rahat uyusun diye."

Gözlerimi gökyüzüne çevirdim.

"Uykusunda ne dedi biliyor musun? Yapma, ben daha çok küçüğüm, dokunma bana. Uykusunda ağlamaya başladı sonra. O zaman anladım biri zorla dokunmuş. Çok küçüktü Umut, nasıl kaldırsın."

Artık ağlamaya başladım.

"Babam öğrenince delirdi, tutamadık. O adamı buldu ve öldürdü. Şu an hapiste. Kardeşim klinikte yatıyor, tedavi görüyor. O gün karar verdim, hakime olmaya. Adaleti sağlamak istediğime. Belki adam sarhoş olmasaydı ve sızıp kalmasaydı kardeşim ölebilirdi. Hoş, şu an bile ölüden farksız ya."

Umut'a baktığımda gözlerinin dolduğunu gördüm.

"Bu yüzden sana güvenemedim. Nasıl buluşalım dedim bilmiyorum ama içimden bir ses seninle buluşmam gerektiğini söyledi. Annem biraz kızdı, endişelendi haklı olarak. Annemin endişelerini doğru çıkarmadığın için teşekkür ederim."

"Ben adaletin bu kadar kötü olduğunu görünce hakim olmaya karar verdim. Kardeşim kanserdi, ölmeden önce abi dedi tüm kadınları korumak için uğraş. Eğer karşına kendinden çok sevdiğin biri çıkarsa, her şeye karşı koru onu, her daim elini tut demişti."

Yüzünü bana döndü ve hafif tebessüm etti.

"Kardeşime verdiğim sözü tutmak için çabalıyorum, şimdide sana verdiğim söz için."

Umut, kalbin niye bu kadar güzel?

"Kardeşinin yanına gidelim mi, o güzelliği görmeyi çok isterim."

Gülümsedim.

İyiki çıktın karşıma Umut, iyiki.

~

Umut, sen çok güzelsin.

Ölüm Çiçeği | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin