𝐭𝐡𝐞 𝐦𝐚𝐫𝐚𝐮𝐝𝐞𝐫𝐬 ; 𝐢𝐦𝐚𝐠𝐢𝐧𝐞𝐬

𝐖𝐢𝐭𝐡 𝐭𝐡𝐞 𝐨𝐧𝐞 𝐭𝐡𝐚𝐭 𝐜𝐨𝐮𝐥𝐝 𝐛𝐫𝐞𝐚𝐤 𝐦𝐲 𝐡𝐞𝐚𝐫𝐭?

𝐀𝐦 𝐈 𝐟𝐚𝐥𝐥𝐢𝐧𝐠 𝐢𝐧 𝐥𝐨𝐯𝐞
𝐖𝐢𝐭𝐡 𝐭𝐡𝐞 𝐨𝐧𝐞 𝐭𝐡𝐚𝐭 𝐜𝐨𝐮𝐥𝐝 𝐛𝐫𝐞𝐚𝐤 𝐦𝐲 𝐡𝐞𝐚𝐫𝐭?

Bölümde Diana(bne ehe),sen ve Alice (Neville'in annesi) üçlü grupsunuz. Ama Çapulcular sizi Severus'un kı zarkadaşı sanıyorlar.

Uyarı;Tom Riddle ve Çapulcuları aynı dönemde okuyor diye düşünün. Alternatif evren gibi.

U²; Slytherin'siniz.

---𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤
            X
---𝐒𝐞𝐯𝐞𝐫𝐮𝐬 𝐒𝐧𝐚𝐩𝐞

Sirius Orion Black.

Tüm Hogwarts'ın nefret ya da aşk duyduğu bu isim, oldukça bilindik. Öyle değil mi? Birkaç yıl önce, sana yaptıkları o iğrenç şaka yüzünden az daha okuldan atılıyordun.

Kimseye gözükmeden okulun kalabalık koridorlarında ilerliyordun. Lily'e kütüphane sözü vermiştin ancak, Diana'nın seni uyarması sonucu, gitmekten vazgeçmiştin.

Çünkü James, Lily'i kandırmıştı ve sana güzel bir şaka yapacaklardı. Diana, seni yatakhanede beklediğini söylemişti. Sende direkt olarak yatakhanene gidiyordun.

Yatakhaneye gidecek olan merdivenlere basacağın sırada, karşında bir Black oğlanı görmeyi beklemiyordun.

"Selam, Y/L/N."

Sırıtarak sana bakıyor, elinde tuttuğu tezek bombalarını sana gösteriyordu.

"Sakın yapm-"

"SIRIUS!"

Alice ve Diana'nın kızgın sesi, Sirius'un kahkahalarıyla bölündüğünde üzerine sinen iğrenç kokuyla yüzünü buruşturdun.

Herkes sana kahkaha atarken, kızlar senin olduğun yere ulaşmaya çalışıyordu. Ancak, sinirle asanı eline aldın ve Sirius'a bir büyü mırıldandın.

"Stupefy!"

Sirius, geriye doğru gittikten ve tabloya çarptıktan sonra arkana bile bakmadan gittin. Bu bir değildi, ya da iki, ya da üç..
Dördüncü yıldan beri seninle uğraşıyordu, bu ondan nefret etmeni sağlasada nefret edemiyordun.

İlerledin, kullanılmayan kızlar tuvaletine girdin ve ağlamaya başladın. Burnunu çektin, umutsuz vaka olduğunu düşünüyordun.

Sirius senin kalbini kırıyordu ama sen yinede ona aşıktın...

"Lanet girsin, iğrenç kokuyorum!"

Ardından açılan kapı, içeri giren arkadaşlarınla son bulmuştu. Diana derin bir nefes verdi ve yanına geldi, temiz kıyafetlerin olduğu poşeti salladı.

Alice ise beş kutu parfüm getirmişti, sana gülümsedi. Bir şekilde yatakhaneye gittiniz ve duş aldın. Ardından, Alice seni parfüm banyosuna soktu. Artık tezek değil, papatyalı ve çilekli parfümün karışımı kokuyordun.

Diana üzgünce sana sarıldı, "Senin yerini James öğrenmiş. Lily'den..."

Üzgün olduğunu biliyordun, çünkü Diana'da senin gibi bir çapulcuyu seviyordu. İmkansız olan, ama imkansızın zıttı olarak büyük olan o koca aşkınız...

"Sorun yok," dedin. "Bu hafta içinde aileme bir baykuş göndereceğim. Okulumu ve ülkemi değiştirmek iyi gelecektir, Amerika'daki kuzenlerimle vakit geçiririm. Ilvermony'de güzelmiş."

"Oh, Y/N..." dedi Alice, seni kollarına alıp sarıldıktan sonra. Diana da geldi, üçünüz eski günlerdeki gibi sarılırken odanızın kapısı açıldı.