𝐭𝐡𝐞 𝐦𝐚𝐫𝐚𝐮𝐝𝐞𝐫𝐬 ; 𝐢𝐦𝐚𝐠𝐢𝐧𝐞𝐬

𝐋𝐨𝐯𝐢𝐧𝐠 𝐲𝐨𝐮 𝐢𝐬 𝐚 𝐥𝐨𝐬𝐢𝐧𝐠 𝐠𝐚𝐦𝐞

𝚆𝚎 𝚠𝚎𝚛𝚎 𝚊𝚕𝚠𝚊𝚢𝚜 𝚊 𝚕𝚘𝚜𝚒𝚗𝚐 𝚐𝚊𝚖𝚎

Bu bölümde kendinizi Gryffindor harici bir binada hayal edin, Slytherin olsa daha iyi olur. 🌼

---

-𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫

Uzun süre sonra, ilk kez Hogwarts'a gelmiş olmanın verdiği heyecan hala üzerindeydi. Uzun süreden kasıt, bir kaç aydır hastanede yattığın zamanlardan sonra, ilk kezdi...

Yavaşça adımladın, kolun hala ağrıyordu ama sen bunu umursamıyordun. Arkadaşlarını özlemiştin, Sirius ve Remus'u.

Büyük kapıdan içeri girdin, çoğu kişi daha gelmemişti. Tertemiz havayı içine çektin, burası senin huzurundu.
Gülümseyerek adımlarına devam ettin.

Sonunda, içeri girmiş ve büyük salona varabilmiştin. Kendini Y/H'in bölümüne bıraktın ve yavaş yavaş gelen kişileri izlemeye koyuldun.

Sonra onu gördün, James'ı. Evet, onu delicesine seviyor ve istiyordun ama onun egosu sana zarar veriyordu. Severus Snape ile arkadaş olman bile onun için bir eksiyken, şu an sana asla bakabileceğini düşünmüyordun.

"Selam, güzellik." Y/H'in masasına oturan Y/B/N'e gülümsedin, Severus'tan sonra en yakın arkadaşın oydu.

"Sana da selam, Y/B/N. Ben yokken neler oldu? Anlatsana biraz."

"Şey..." dedi Y/B/N, "Üzülebilirsin, çünkü Potter ve Evans çıkıyor. Senin geleceğini öğrendikten sonra Lily, James'ın teklifini kabul etti." dedi ve sana bakmaya başladı.

Derin, uzun bir nefes bıraktın. Kendini sıktın, ağlarsan güçsüz konuma düşerdin... Gülümsemeye çalıştın, nefeslerini düzenledin.

"Olsun, onun mutlu olması benim için daha önemli."

Y/B/N sana yaklaştı, sırtını okşadı. Okulun favori kız dörtlüsü, Sen, Y/B/N, Lily ve Marlene'ydi. Fakat, görüyordun ki Lily, senin duygularını bildiği halde umursamamış ve nefret ettiği James ile çıkmaya başlamıştı.

***

Y/B/N'in elini tuttun, birlikte yemeklerinizi yediniz. Ardından yaklaşan Noel sebebiyle, duyuruları dinlemek için Büyük Salona gittiniz.
Lily ve James, arkasından da diğer Çapulcular Gryffindor masasına oturmuşlardı.

Onlara bakmadın, yanında duran Severus'u dinledin. Lily'den vazgeçmişti, bu çok güzel bir haberdi. Sırtını sıvazladın, ona olabilecek en içten gülümsemeni verdin ve konuştun.

"Seni ve beni umursamadı, Severus. Bırak ne hali varsa görsün."

Severus elini tuttu. "İyi ki arkadaşız, Y/L/N."

"Ona Bulanık dediğin için pişman mısın?"

"Bir gram bile pişman değilim, bir daha olsa bir daha derdim. Onu boşver, Y/N. Karanlık Sanatlarda ilerledim, iksir konusunda hala çok iyiyim ama Karanlık Sanatlar istiyorum."

"Bu harika, Severus."

Gülerek konuştunuz, seni izleyen bir adet James olduğundan habersizce attın kahkalarını.  Slytherin'den olan arkadaşlarınla da konuştun, hepsi James ve Lily'den şu anda nefret ediyordular.

Bunu seviyordun. İçinizden biri kötü bir şey bile yapsa, tüm bina istisnasız bir şekilde onu savunurdu.
Ve şu an, sen bir Gryffindor'luya aşıktın ama binan seni bırakmıyordu. Sıkı sıkı tutuyordu.

"İki hafta sonra, Sly ve Gry arasında maç var. İyileş, Y/L/N. Sensiz hiç iyi bir takım değiliz!"

Göz kırptın, onları yenmek sana zevk verirdi. En azından, bir konuda Lily'den üstündün; Quidditch.