𝑨𝒏𝒅 𝒘𝒉𝒂𝒕 𝒊𝒇 𝑰, 𝒘𝒉𝒂𝒕 𝒊𝒇 𝑰 𝒔𝒊𝒏?
𝑨𝒏𝒅 𝒘𝒉𝒂𝒕 𝒊𝒇 𝑰, 𝒘𝒉𝒂𝒕 𝒊𝒇 𝑰 𝒃𝒓𝒆𝒂𝒌?
-> Sen ilk yıllardan beri animagus'sun ama bunu kimse bilmiyor. Y/A = Senin Animagusun
---𝐑𝐞𝐦𝐮𝐬 𝐋𝐮𝐩𝐢𝐧
Sevdiğin kişi, Remus Lupin'in hastane kanadındaki büyük olaylı kavgasının üzerinden sadece birkaç hafta geçmişti. Severus Snape'in, Remus'a 'canavar' demesinin üzerine Sirius, Peter ve James, Severus'a saldırmış ve küçük çaplı bir kavga meydana gelmişti.
Elindeki kitapları kütüphanedeki yerine koyduktan sonra, karşıdan gelen kişiye baktın. Lily Evans. Mutsuz gözüküyordu, okulun ilk yıllarında Snape ile arkadaştı fakat...
Artık Snape'in karanlık yönü çoktu, Lily'nin ilk tanıdığı halinden eser kalmamıştı. Lily yanına geldi, bir sandalye çekip oturdu ve kitaplarını masanın üzerine bıraktı. Gözleri dolmuştu, sadece kitaplarına bakıyor ve nefes alıyordu.
"Lily, iyi misin?" Diye sordun, içini çekerek. Lily gülümsemeye çalıştı, başını olumlu anlamda sallasa bile gözlerinden birkaç damla yaş aktı ve kitaplarının üzerine düştü.
"Değilsin, hadi gel." Dedin elinden tutarak, Lily'i aldın ve götürdün. Yatakhanenize getirmiştin, saçlarını okşadın ve ona baktın. Lily senin yakın arkadaşlarından- Beş arkadaşından sana en yakın olandı.
"Anlayamıyorum, Y/N. Severus neden ve nasıl böyle biri oldu..."
"Bilemiyorum, Lily. Ama fazla takma, James ile birkaç aydır çıkıyorsunuz. Öyle değil mi?"
Lily seni onayladı, kısa bir iç çekmenin ardından kazağının kolu yardımıyla gözlerini sildi. Gözleri kızarmıştı ve üşüyordu, derslere girmek istemedi.
Sen de ona yardım ettin, o gün öylece geçip gidiyor zannediyordun ama camdan bakarken, Sirius ve Peter'i gördün.Bahçenin kenarından, sessiz olmaya çalışarak gidiyordular. Fakat ayın sonu olması, gökyüzünde ışıl ışıl parlayan dolunay ve Çapulcular arasında ne gib8 bir bağlantı olacaktı?
Bir kaç adım sesi işittin, hızla saklandın ve eline asanı aldın. İçeri giren James'ti, sessizce Lily'e yaklaştı ve Lily gözlerini açtı.
"Yine mi dönüşüyor?" Diye sordu Lily üzgün bir ses tonuyla, James onun saçlarını okşarken konuştu. "Evet, bilirsin işte... Her dolunayda olduğu gibi, seni görmek için geldim. Fazla vaktim yok, Remus her an-"
Sonra bir uluma sesi duyuldu, James bir küfür mırıldandı ve hızlıca çıktı. Sende peşinden gittiğinde, Lily ne olduğunu anlayamamıştı. Sadece baktı ve birkaç saniye sonunda, isminle sana seslendi.
Sen ise koşuyordun, James gibi... James, ormanın girişinde bir geyik olduğunda korkuyla bir küfür savurdun. Sende bir animagustun fakat Çapulcular'ın animagus olduğunu bilmiyordun.
Biraz izledin, fakat gözüne bir kurt adam çarptığında korkuyla geri çekildin. Hızla animagus formuna döndün, Y/A şekline.
Koca kurt adam, sana doğru koşarken sen sessizce karanlığa saklandın. Kurt adam, bir kaç kez kokladı ve sonra uzaklaştı. Siyah bir köpek, bir geyik ve en geriden gelen bir fare gözüne takıldığında her birinin kim olduğunu çok iyi anladın.
Sende peşlerine takıldın, o gece birlikte Remus'a yardım ettiniz. Fakat hiçkimse, Lily hariç, Y/A'nın sen olduğunu bilmiyordu. Lily sana söz verdi, hiçkimseye söylemeyecekti.
KSKS dersinin sonlarıydı, sınıfta en son sen vardın. Kitaplarını toparladın ve çıktın, bir önceki aydan kalan yaran hala sızlıyordu. Belinin hemen yanında, sağ tarafındaydı.
Yavaşça kitapları sol eline aldın, sınıftan çıktın ve Büyük Salon'a ilerledin.Albus Dumbledore, kısa bir konuşma yapacaktı. Ne olduğunu bilmek istemiyordun, sadece Remus'u görmek için oraya gidecektin. İlerledin, Gryffindor masasına oturdun ve beklemeye başladın.
Dumbledore konuşmayı bitirdi, sen Remus'u izliyordun. Tam çaprazındaydı, gözleri arada seninkine değiyordu. Gülümsedin, fakat Lily bir anda sağından sana sarılınca acıyla yüzünü buruşturdun.
Sirius sana şüpheyle baktı, Lily durumu toparlamak için bir yalan uydurmuştu ama bu seni daha da sinirlendirdi.
"Oh hiç bir şeyi yok, sadece aşık!"
"Evans!"
"Kime aşıksın, küçük Y/A?"
Şok olmuş bir biçimde Sirius'a baktın, bilmiyor olması gerekiyordu. Kimsenin bilmemesi gerekiyordu, özellikle Remus'un.
Remus bir anda yerinden kalktı, seni hızla çekti ve Astronomi kulesine götürdü. Çekiştirdiğinden, yaran acıyordu ve sen tek bir kelime etmemek için kendini zor tutuyordun.
"Biraz yavaş ol, Remus!"
"Oh, canını mı yaktım? Üzgünüm Y/N."
"Önemli değil, bak... Biliyorum belki kızacaksın ama... Bilmeni istemedim, hem belki başkasını seviyorsundur-"
"Başkasını seviyor olsam şu an yanımda başkası olurdu, güzelim. Yaralarını saracağım, Y/N."
"Remus..."
"Bebeğim?"
"Seni seviyorum."
"Ben seni sevmiyorum Y/N.''
Korkuyla ona baktın, bir kaç adım geriye gittin. Remus güldü, sen ise kendinden nefret ettin.
"Sevmiyorum, çünkü sana aşığım Y/N."
O zamandan beri, Remus bu küçük tüylü sorunundan utanmadı. Aksine, ilk kez bir işe yaradığını düşündü.
İlk kez, bir ikiz bebek sahibi olduğunuzda bile sana hayranlıkla baktı. İki erkek bebek, evde üç tane erkek vardı...
Fakat hepsinin gözbebeği sendin, bu sonsuza dek böyle oldu...' '
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐭𝐡𝐞 𝐦𝐚𝐫𝐚𝐮𝐝𝐞𝐫𝐬 ; 𝐢𝐦𝐚𝐠𝐢𝐧𝐞𝐬
Fiksi Penggemar❝𝘼𝙣𝙮𝙩𝙝𝙞𝙣𝙜 𝙛𝙤𝙧 𝙤𝙪𝙧 𝙈𝙤𝙤𝙣𝙮.❞ 𝘪𝘮𝘢𝘨𝘪𝘯𝘦 𝘸𝘪𝘵𝘩 𝘵𝘩𝘦 𝘮𝘢𝘳𝘢𝘶𝘥𝘦𝘳𝘴 𝐛𝐲 𝐝𝐧𝐨𝐯𝐚𝐬𝐭𝐚𝐫𝐤