( 2 gün sonra )
2 günden beri yaptığım tek şey kendi odamdaki eşyaları toplamaktı.
Berkayın dedikleri beynimi bir nevi çıkmaza sokmuştu.
Biz Berkaylan nasıl tanışıyorduk.Bunlar ne demekti.
Tek bildiğim şey vardı bunların hepsi bizim taşınmamız ,Berkaylan karşılaşmamız ve babamın telofon konuşması hepsi bir yapbozun parçalarıydı.Bugün burdaki son günümdü.
Annemin seslenmesiyle salona geçtim.
-Kızım arkadaşların gelmiş seni görmek istiyorlar.
-Tamam anne .
Dışarı çıktığımda bütün sınıf kapıdaydı.
Bi anda istemsizce ağlamaya başladım.
Emir yanıma geldi ve bana sarıldı .
Bir nevi gözleriyle ağlamam gerektiğini söylüyordu.
Göz yaşlarımı sildim ve diğer herkese sarıldım .
Hepsi bana birer hediye kutusu verdi.
Yeni eviniz yeni hayatın için bizi hatırlatmak için. Teşşekür edikten sonra ellerindeki kutuları aldım galiba hayatımda bu kadar fazla hediye almamıştım.
Sadece Emir bana hediye vermemişti ve bunun farkındaydım.
Emir bana ettiği çıkma teklifini yanıtsız bırakmıştım galiba buna alınmıştı.
Herkes gitmeye koyulurken
Emir yanıma yanaştı ve bana küçük bir kutu verdi .Konuşmaya başladı.
-Azra bu kutuyu İzmire gittiğinden ilk uyuyacağın gece açmanı istiyorum.
-Peki teşşekür ediyorum .
Bana sarıldı ve oda yola koyuldu.
Eve girdiğimde annem hediye kutularını görünce şok geçiriyordu.
-Bu kadar fazla değilimi kızım.
-Hepsi almış anne bütün sınıf almış.
-Demekki sevmişler seni kızım.
-Evet anne.
Odama geçmekte zorlandım elimde bir sürü kutu vardı.
Odaya girdiğimde Emirin kutusu hariç hepsini açtım. Minik biblolar,süs eşyaları ve kıyafetler çok güzlediler .
Emirin verdiği kutuyu çantama koydum açtıklarımıda paketleyip bir koliye yerleştirdim.
Şimdi araştırma vaktiydi kılıfımın arkasına koyduğum kağıdı çıkardım ve instagrama girdim Berkayın söylediği kullanıcı adını yazdım.
Bir çok hesap çıkmıştı hepsinde profil fotoğrafi vardı bir tanesi hariç.
Bu olabilir dedim ve hesaba girdim.
Biyografisinde eskişehir-izmir yazıyordu bu o olmalıydı istek attım.
Annemin sesiyle telofonu odamda bırakıp salona geçtim.
-Hadi kızım yemek yiyeceğiz.
İştahım iki günden beri yoktu oysaki .
Masya oturdum sadece çorba içip kalktım ve tekrar odama geri döndüm.
İsteği kabul edmişti ve benide takip edip mesaj yazmıştı.
Odamın kapısını kilitledim ve Berkayın mesajını okumak için dm kutuma girdim.
-Azra sensin dimi ?
-Evet benim.
-Kanıtlar mısın bana bunu ?
Ne saçmalıyordu profil fotğrafım vardi oysaki .
-Profil fotoğrafım dedim.
-Ben nerden bileyim,gerçek Azra olduğunu belki başka birisin.
-Soslu dürüm,soyadsız Azra:)
-Şimdi eminim sen olduğunua
-Bana ne anlatacksın Berkay ?
-Bunları sana burdan anlatamam Azra.
-Neden?
-Olmaz işte.
-Tamam ama ne zaman,nerde anlatacaksın ?
-Ben İzmir deyim sizde bu akşam yola çıkacaksınız burda buluşacağız.
-Sen bizim bu akşam yola çıkacağmızı nerden biliyorsun!!
-Sana anlatacaklarım dinliyince anlıyacaksın.
-Tamam .
-Vardığınızda bana haber ver .
-Off ne bu yağ niye sana haber veriyorum.
-Buluşacağmız için Azra buluşacağmız için.
-Haa evet.
-Hala heycanlanınca yada tedirgin olunca bi anda unutuveriyorsun.
-Sen nasıl bildin bunu .
-Demiştim sana biz tanışıyoruz Azra.
-Tamam görüşürüz.
-Görüşeceğiz zaten .Bu olanlar çok saçmaydı .
Babam bana sesleniyordu.
-Azraaa
-Efendim baba.
-Hadi kızım eşyalarını taşıyalım bir tek seninkiler kaldı.
-Tamam.
Küçük kolileri ben büyük kolileri babam bahçeye indirdi .
Nakliyatçılarda bizim eşyalarımız ile dolu olan tıra yerleştiriyordu kolileri.
Bir tek çantamı ve montum kalmıştı.
Tır bizen dört saat önce yola çıkacakmış.Eşyalar boşaltmak ve yerleştirmek için.
Son saatlerimdi bu evde,bu mahallede,bu sokakta ve bu şehirde.
Evden ayrılmadan önce bütün odaları geziyordum.
Zamanı gelmişti burdan gidiyorduk.
İzmirde hayatımın çok degişeceğini biliyordum.Hemde fazlasıyla galiba yol boyu uyumuştum.Berkayada mesaj atmamıştım off kendime içten içe küfrediyordum.
Ne kadar uyudum ki gelmiştik .
İzmir deydik. Evimizin bulunduğu mevkiye giderken Berkaya mesaj attım.
-İzmirdeyiz.Eve doğru gidiyoruz nerdeyse on dakikalık yolumuz kalmış.
Anında mesajı görmüştü.
-Biliyorum . Evinizin iki üst caddesinde benim evim var.
Şimdi arabalan sizin evin oraya iniyorum.Araba siyah camları flimli.
Plakası 26BRT324 sizin evin karşısında olacağım.
-Tamam ama neden şimdi bizim evin oraya geliyorsun.
-Belki seni görmek istiyorum.
-Haha çok komik.
-Ciddiyim soslu dürümcüğüm.
İstemsizce gülmüştüm.Berkayın saçları kumral yeni çıkmaya başlamış sakalları ve yeşile çalan gözleri. Şöyle bir düsündümde Berkay yakışıklı çocukmuş.Kendi kendime gülmeye başladım.
Çoktan gelmiştik.Evin önünde durduk ve Berkayın arabası hemen gözüme çarptı. Camı hafifçe araladı çaktırmadan bana göz kırpttı ve camı kappatı .
Nakliyatçılar eşyaları taşımıştı bile.
Bize kalan eve girmekti.Sokak lambaları yanmak üzereydi.
Telofonumu alıp odama çıktığımda Berkay 7 dakika önce mesaj atmıştı
-Dışarı çık bekliyorum.
Annemlerden nasıl izin alacaktım.
Altta indim anne baba bahceye bakabilirmiyim dedim.
Terettüt etmeden hadı çık bak fazla oyalanma.
Hemen ceketimi ve telofonumu alarak dışarı çıktım.
Berkayın arabası etrafda yoktu.
Off çektim içimden galiba geç kalmıştım .
O ara birinin nefesini hisettim.
Arkamı bile dönemeden bir eliyle ağzımı kapatmış,beni kendine doğru çekiyordu.
Aklımdakı soruların cevabını alamadan galiba ölecektim.
Sürüklenerek geri geri çekiliyordum .
Biri beni kaçırıyordu,iliklerime kadar korkuyu hisediyordum.
Fakat beni neden arka bahçeye doğru sürüklüyordu?
İçimden o gıcık gelse beni kurtarsa,Berkay beni kurtarsa her nekadar ellerinin arasından kurtulmaya çalışsamda imkanı yoktu,bir eliyle ağzımı kaptatmış diğer eliylede belimi kavramıştı,yine belaya karışıyordum yine .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MIKNATIS
Teen FictionHer zamanki gibi sıradan bir güne başlıyordum. Evden okula , okuldan eve klasik haftaiçi otobüsten inip evime doğru yürüdüm sadece beş dakika sonra evdeydim. Annemin verdiği haberle mutluluktan havalara uçacaktım. Bu sıkıcı şehirden gidiyorduk,ama b...