hatırlatma
"herkesten duyuyorum hakkında
ne kadar ağır şeyler
ama sen duyma
birden çok yüreği öpen kalbin
bana tükürürmüş
ben yağmur sandım ya"
(dinlemek isteyen varsa şarkının adı Emircan İğrek-beyaz skandalım medyada var)
şarkının bu bölümü gelince ağlamam şiddetlenmiş hıçkırıklarım artmıştı
"Sehun? Neden ağlıyorsun?"
kafamı kaldırdığımda karşımda diz çökmüş şakınca bana bakan Lay'ı gördüm
onu görünce ağlamam daha da şiddetlenmişti
bana sarıldı ve sırtımı ovaladı
"gel gidelim belki sonra bana ne olduğunu anlatırsın"
başımı salladım sonra beni sarmayı bırakıp ayağa kalktı
beraber arabaya doğru gittik
Mi Cha'dan
Sehun çıktıktan sonra ağlamam daha da şiddetlenmiş hıçkırıklarım çoğalmıştı
Telefonumun melodisiyle ağlamam daha da arttı
"herkesten duyuyorum hakkında
ne kadar ağır şeyler
ama sen duyma
birden çok yüreği öpen kalbin
bana tükürürmüş
ben yağmur sandım ya"
hıçkırıklarım azalmaya başlamıştı
"neden bu şarkı? niye bu şarkıyı koydum ben oraya?"
ayağa kalkıp telefonun yanına gittim
arayan Lay idi
meşgule attım
ağlamamı zar zor durdurabilince gözlerimin kızarıklığı belli olmasın diye lens taktım
makyajımı yapınca maskemi ve gözlüğümü takıp evden çıktım
markete gidince market arabasını aldım ve içine ne kadar çikolata cips varsa doldurmaya başladım
kasaya gelip ödedikten sonra önce eve uğrayıp 3 poşet cips 3 poşet çikolatayı eve bıraktım
kapıyı kilitledikten sonra aşağı mahalleye indim
önüme gelen çocuklara dağıtmaya başladım aldıklarımı
bende böyle bir deliydim işte
üzülünce küçük çocuklara yardım edip mutlu olan bir deli...
yarım saatin ardından aldıklarımı dağıtmayı bitirmiştim tam mahalleden çıkacakken muhabirler önümü kesti
"çocuklara abur cubur dağıtan kişi siz misiniz?"
"sık sık yardım yapar mısınız?"
"hiç bir yere bağış yaptığınız oldu mu?"
muhabirlere tek kelime etmeden yoluma devam ettim
beni takip ediyorlardı
şapkamı gözlüğümü ve maskemi çıkartıp onlara döndüm
"oldu mu istediğiniz? kimliğimi öğrendiniz mi? şimdi mutlu musunuz? "
gözlerim dolmuştu bunları söylerken
muhabirler beni takip etmeyi bırakmış şaşkınca oldukları yerde bana bakıyorlardı
onlar olduğu yerde dururken arkamı döndüm
ağlayarak ve koşarak eve döndüm
eve gelince içeri girdim
yerdeki poşetleri aldım ve salona gittim
gidip içerden en büyük kovayı getirdim
bütün cipsleri içine boşalttım
gözlerimi sildim ve boğulmak için önüme geleni ağzıma tepmeye başladım
---------------------------------
olmamıştı işte
yine boğulamamıştım
açıp çikolataları yemeye başladım
--------------------------------------
salona göz gezdirince temizlik için bir hizmetçi tutmam gerektiğini anladım
heryer çikolata ve cips kabukları ve kırıntılarıyla doluydu
bir de üstüne bembeyaz olan halıma vişne suyu dökmüştüm
kendimi kabukların arasına bıraktım
yer full kabuk kaplıydı
nasıl bu kadar çok yiyip kilo almıyordum hala anlamış değildim
kapı çaldı
hiç açmak istemiyordum
kılımı bile kıpırdatmadan yerde ölü gibi yüz üstü yatmaya devam ettim
"Mİ CHA ORADA MISIN! Tanrım kesin başına bir şey geldi"
kapıyı ısrarla çalmaya devam ederken bende ısrarla yerde yatmaya devam ediyordum
en sonunda cam kırılma sesi geldi
"Mİ CHA!!! NEREDESİN!!!"
ayak sesleri buraya yaklaşıyordu
gözlerimden yeniden yaşar akmaya başlamıştı
elimdeki telefon çalmaya başladı
"herkesten duyuyorum hakkında
ne kadar ağır şeyler
ama sen duyma
birden çok yüreği öpen kalbin
bana tükürürmüş
ben yağmur sandım ya"
bu melodiyi duyar duymaz hazırda bekleyen hıçkırıklarım harekete geçmişti
"aman tanrım Mi Cha ne yapıyorsun orada?"
kafamı hafif kaldırınca önüme eğilmiş.......'yi gördüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kim Taehyung-KTH
FanfictieTaehyung Bts grubuna yeni atanan menajerine aşık olur ama tek aşık olan o değildir...