Sabaha Suho erkenden uyanıp merdivenlerden aşağıya indi ve koltukta uyuyan üç kardeşle karşılaştı. "Çok sevimliler.." diye geçirdi içinden, ardından Kris'e yaklaşıp biraz saçları ile oynadı, üzerini örtüp kapıya yöneldi ama Kris uyanmıştı.
"Suho?"
"Lanet olsun hala saçıyla oynadığında uyanıyor.."
diye fısıldadı Suho. Ardından arkasını döndü.
"Ben de gidiyordum.."
"Dışarıda böyle yağmur yağarken mi?"
dedi Kris ardından ayağa kalktı.
"Daha fazla rahatsızlık vermek istemem..."
"Bu yağmurda dışarı çıkmana da ben izin veremem, vicdanım rahat etmez..."
"Emin misin?"
"Tabii, benimle çok fazla konuşmadığın sürece sorun yok..."
dedi Kris, ardından Luhan'nın huysuzlaştığını görüp Suho'ya mutfağa gitmeyi teklif etti.
"Burada tamamen yalnızız diye benimle konuşmaya çalışma..."
"Kris neden böyle yapıyorsun?"
"Benim yaptığım bir şey yok..."
"Beni hiç mi özlemedin?"
"Özlemedim."
"Kris..."
"Özlemedim dedim."
"Hiçbir şey bildiğin gibi gerçekleşmedi. Ben..."
"Sus tamam mı Suho? Bunları dinleyebileceğimi düşünmüyorum. Yalanlarını, belki doğrulardır da, duymak istemiyorum."
"Ne zamana kadar benden kaçacaksın?"
Kris hiçbir şey demeden kahvesini yudumlaya başladı. Suho ise sustu. Bir şey söylediğinde Kris'in ona bağırmaya başlayacağından korkuyordu. Aralarında geçen kısa sessizliği Yeol mutfağa dalarak bozdu.
"Günaydın... Suho?!"
"Günaydın Yeol.."
Yeol Kris'in yanına gidip kulağına fısıldamaya başladı.
"Onun ne işi var? Ne ara geldi? Ben niye duymadım, görmedim? Ne oluyor?"
Kris omuz silkip salona yöneldi. Luhan ise uyanmış etrafına bakınıyordu.
"Günaydın Lu."
"Günaydın hyung..."
"Kahvaltı yapacak mısın?"
Luhan hayır anlamında salladı.
"Olmaz öyle şey kalk kahvaltını yap. Ayrıca bugün dışarı çıkmak yok."
"Pekala... Ben de şu ödevi bitiririm."
"Aferin, derslerine çalış."
"Senin de yapan gerek biliyorsun değil mi?"
"Yaparım ben."
diyerek Kris omuz silkti ve odasına girdi. Luhan ise ayağa kalkıp mutfağa gitti.
"O küçük bey uyandınız mı? Kahvaltınız hazır, buyurun, yiyin."
Luhan masaya geçip kahvaltısını yapmaya başladı.
"Nasılsın Lu?"
"İyiyim Suho hyung."
"Hala aynı sorunları yaşıyor musun?"
