Yaklaşık bir hafta geçmişti, Luhan güçsüz düşmüş ateşler içerisinde yatarken hep aynı rüyayı görüyordu.
"Luhan bugün nasılsın?"
Luhan Kris'in sorusuna cevap vermeden gözlerini 5 kere açıp kapattı.
"Konuşamayacak kadar kötü mü yani..."
"Mmm-ii-n-seok..."
"Aradım fakat açmıyor Lu. Muhtemelen telefonu kırıldı."
Luhan olumsuz bir şekilde başını salladı, ardından yatağında doğrulamaya çalıştı. Kris Luhan'ı kalmaması için yatağına geri ittirirken Luhan acıyla inledi ve bileğini tuttu. Kris endişeyle Luhan'nın bileğine baktı görünürde bir yara yoktu. Luhan ise neler olduğunu tahmin edebiliyordu.
"Hu-huyung gi-gidip..."
"Minseok'a bakmamı mı istiyorsun?"
Luhan evet anlamında başını salladı, Kris ise Yeol'ü Luhan'nın başına oturtuktan sonra Minseok'un evine gitti. Kapıyı çaldığında, açan Minseok'un annesi oldu, güler yüzüyle Kris'e baktı.
"Kimsiniz?"
"Şey ben Luhan'nın abisiyim."
"Ah öyle mi? Bir sorun yok öyle değil mi? Minseok iyi değil mi?"
"Ne? Şey ah iyi, sadece Minseok bir ceketini istedi, Luhan da onu bırakmayınca, ben gelip alabileceğimi söyledim efendim."
"Hangi ceketi?"
"Şey yeşil kırmızı."
"Pekala getiriyorum."
Minseok'un annesi hemen çıkıp ceketi getirdi, ardından Kris teşekkür edip eve geri döndü. Luhan'nın odasına çıktığı anda Luhan gözlerini açtı.
"Hyung?"
"Minseok evde değildi."
"Bir sorun var öyle değil mi?"
"Annesi Minseok'u bizde biliyor."
Luhan bunu duyunca endişeyle gözlerini kocaman açtı. Aklına gördüğü rüya geldi ve "Jongdae" diye fısıldadı. Kris elindeki ceketi Luhan'nın yatağına bırakıp Luhan'nın ne dediğini anlayabilmek için yanına oturdu.
"Ne oldu Lu?"
Luhan Minseok'un ceketine bakarken,
"Hyung, Suho hyungu buraya çağırabilir misin?"
Diye sordu. Kris şaşkınca Luhan'a bakarken, telefonunu çıkartıp Suho'yu aradı. Suho yaklaşık 10 dakika sonra onların yanına gelmişti.
"Sorun ne?"
"Hyung, son zamanlarda, Jongdae'i gördün mü?"
Suho biraz düşüldükten sonra hayır anlamında salladı.
"P-peki Yeol hyung, mühürlendiğimiz insanı rüyada görürsek?"
"Genellikle gerçek olaylar görürsün Lu."
Luhan korkuyla hyunglarına baktı ve "Jongdae Min-Minseok'u kaçırmış olmalı!" diye bağırdı. Hemen yatağından kalkıp eline Minseok'un ceketini aldı. Minseok'un kokusu onu biraz olsun güçlendirmişti.
"Jongdae'nin ini nerede?!"
"Neler oluyor Luhan?"
"Jongdae, Jongdae Minseok'u kaçırdı!"
Luhan bunu dedikten sonra ceketi giyinip merdivenlerden koşarak indi. Diğerleri ise onu takip etmeye başladı. Luhan koku alma duyusuyla onları bulmaya çalışırken, Kris ve Suho da onu yönlendiriyordu.
