"Bilmek acıdan daha mühimdir bazen..."
-NF "i miss the Days"
Dalgalar ve kıyıya vuran sesleri...Tepede parıl parıl parıldayan bir dolunay gölgesini düşürmüş ve ben yakamozun en güzel halini seyretmekten kendimi alamıyorum.Rüzgar esiyor.Tenime değmesiyle anında ürperiyorum ama bu beni mutlu ediyor ; gözlerimi kapatıyorum ve dudaklarım hafifçe huzurun verdiği mayışma etkisiyle yukarı kalkıyor.Başımı hafifçe geriye atıyorum ve oturduğum kayalıkta geriye doğru esniyorum.Uzun zamandır büyük bir gürültünün içine hapsedilmiş ; kafesimin kapısını hiç kıramamıştım sanki ve huzur bana burada bahşedilmiş gibiydi.Gözlerimi hafifçe açtığımda saçlarımın bundan yıllar önceki boyunda olduğunu fark ettim.Ellerimle saçlarımın uçlarına dokundum.Geçmişimdeki kendimi kucaklayıp sever gibi.Kalbime bir ağırlık çöktü.Gözlerimden bir damla yaş göğsüme süzülünce soğuk havanın etkisiyle tekrar ürperdim.Ellerimle gözyaşlarımın yüzümü yalayarak geçtiği izleri sildim.Ani bir karar ve istekle oturduğum kayalığın üzerinden kalkarak dikkatlice aşağı indim.Çıplak ayaklarım kumla buluşunca rahatladığımı hissettim.Yavaş adımlarla denize doğru ilerledim.Ayaklarım kıyıya vuran suyla buluşunca bu naif hissi derinleştirmek için gözlerimi kapadım.Medcezirin verdiği etkiyi bir süre öylece her zerremde hissetmek istedim.Aradan ne kadar geçtiğini bilmeyerek üzerimdeki uzun askılı beyaz elbisemle denize girmek için ilerlemeye başladım.Su ilk başta vücudumda soğuk bir etki bıraksa da durmadım.Suyun omuzlarıma geldiğini hissetiğimde durakladım.Su artık sıcaktı ve onu benimsemişim.Ay ışığının denize vuran yansımasını huzurla izleyebilmek için sırtüstü şekilde uzandım.Bu güzel manzarayı sonsuza kadar izleyebilirdim.Gevşedim ve anın tadını çıkardım.Ta ki beynimdeki bir ses bana "yalnızsın" diye fısıldayana kadar...Yalnızlığımı fark ettiğim an kalbim inanılmaz bir hızla atmaya başladı.Bir el boğazımı kavrıyormuş gibi hissediyordum.Acele hareketlerle kıyıya doğru yüzmeye başladım.O sırada ayağımdan bir şeyin beni tuttuğunu hissettim. Çığlık atarak ayağımı o şeyin elinden kurtarmak için debelenerek yüzmeye çalıştım.Fakat o kadar güçlü bir şekilde ayağımı kavramıştı ki her hareketim sadece bir hayal kırıklığıydı.Debelenmeyi bırakıp anlık olarak arkamı döndüğümde suyun yüzeyinde bir çift el görmem ve beni tamamen dibe çekmeye çalışması bir oldu.Suyun dibini boyladığımda yüzeye çıkmak için çırpınıyordum.Ama o sahibini görmediğim eller beni daha da dibe çekiyordu.Nefesim tükenip boğazımın yanmaya başlamasıyla vücudumdaki tüm gücün tükenmesi bir oldu.Sadece boğuluyordum.Beynimdeki ses tekrar benimle iletişim geçerek "Derinlerde yapayalnızsın,tam da korktuğun gibi kimse seni tutmuyor;el uzatan hiç kimsen yok."diyerek beni doğruladı.Evet,yapayalnızdım kimse beni tutmuyor ve ben düşüyordum.Yanma hissinin tamamen boğazımı ele geçirmesiyle bütün vücudumdaki güç tükendi ve bilincim kapanmaya başladı.Göz kapaklarım kapanmadan önceki tek gördüğüm şey ise Çiler'in yani ablamın güzel yeşil gözleriydi.
Nefes nefes gözlerimi açmamla birlikte odamda olduğumu ve güvende olduğumu gördüm.Yatağımda bir şekilde uyuyakalmıştım.Topladığım saçlarım rüyamın etkisiyle dağılmıştı.Saçımdan kaymış olan tokayı hızlı bir şekilde çektim ve baş ucuma bıraktım.Ellerimle yüzümü avuçlayıp şakaklarımı ovdum.Rüyamda ablamı görmüştüm.Çiler o kadar uzun zamandır rüyama girmiyordu ki bu gördüğüm rüya beni bozguna uğratmıştı.Ne yapacağımı bilmiyordum.Kaçtığım her şey izimi yıllar sonra tekrar sürmüştü ve ben onlara nasıl başa çıktığımı hatırlamıyordum.Pusulamın yönü şaşmıştı. Uzun zaman sonra korkunun ensemdeki varlığını hissedebiliyordum. Rüyam yetmiyormuş gibi telefonuma bilinmeyen numaradan gelen mesajı hatırladım.Mesajı gördüğüm ilk an elim içgüdüsel olarak bundan bir sene önce yaptırdığım ouroboros dövmeme gitmişti ve daha sonra içtiğim sütün boğazım kaçmasıyla uzun süre öksürüp kıvranmam bir olmuştu.Bu mesajı atan kimdi ve beni nasıl bu kadar iyi tanıyordu ? Bu mesajla yaptırdığım dövmeye bir atıfta bulunan bu kişinin beni takip ettiğine emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RENGARENK
Teen FictionKimden kaçıyordum ? Kendimden ,geçmişimden ,gerçeklerden ve saklı duygulardan...Artık ben o değildim.Kalbim o olmayı reddediyordu.Daha fazla kırılmayacak suçlanmayacak ve harcanmayacaktım.İnsan kaç kere yalnız kalabilirdi ? Kendi kalbi bile onu redd...