"Kendi içindeki dikenler kanatsın vicdanını.."
-yasemin mori "aslında bir konu var"
-LAUREL"fire breather"
"Kendine düşmansın ."
"Ne ? "
"Kendinle bitiremediğin bir hesabın var değil mi Ahenk Deniz Erden ?"
Söylediği cümleyi anlamak için çakırkeyif olduğum için fazlaca düşündüm.Sonunda kafamda boğuk sesler eşliğinde yankılanan karşımdaki adamın sesi mekandaki müziğin yüksek sesiyle birleştiğinde irkildiğimi ve ellerimin buz kestiğini fark ettim.Gözlerim irileşmiş ve eminim ki karşımdaki yeni tanışıp saçma bir şekilde bir muhabbete daldığım adamın gözlerine kenetlenmişti.Kambur ve kaskatı kesilmiş olan vücudumu oturmuş olduğum bar taburesinde dikleştirdim.Bardakta kalan son yudum birayla ağzımı ıslatıp boğazımı temizledim.
"Ne demek istiyorsun ? "Sorum üzerine ellerini birbirine kenetleyip sanki yoğun bir şey anlatmaya girişecekmiş gibi bana yaklaştı.
"Seni hiç anlamadılar değil mi ?"Tekrar garip bir soru sorduğunda onun geçmişimden gelen bir hayalet olduğuna inancım anlamsızca artmıştı.Sahnedeyken gördüğüm bu yoğun ve aynanın arkasını gören çarpıcı hallerini garipsemekten başka şansım olmadığına hak vermiştm şimdi.Kendimi geçmişimdeki o kırık kızla konuşuyormuş gibi hissettiğimde işlerin raydan çıkacağı gibi bir hisse kapılmıştım.Bir hışımla bar taburesinden indim ve topuklu ayakkabılarım bu hızımla birlikte beni hayal kırıklığına uğratarak beni yarı yolda bırakırken Asrın hızlıca davrandı ve ayağımın dönmesin engel olmak için kolumdan sıkıca tuttu.Eeriyle çıplak iki kolumu da sıkıca kavrayarak düşmeme engel olduğunda göz göze geldik.Aramızda çok az bir meafe vardı ve kendini geri çekmek için bir hamle yapmıyordu.Mavi gözleri deneyini inceleyen bir profesör gibi üzerimde gezinirken aldığım alkolün etkisiyle içimde bir ürperti belirdi ve onun kollarından kurtularak kendimi ondan iki adım öteye savurdum.
"Nereden vardınız böyle bir kanıya peki ? "diye sorarak dilimle aldığım yudumun hemen ardından kuruyan dudaklarımı ıslattım ve dişlerimle gergince dudaklarımı dişlemeye başladım.
"Gözlerinde oturan kırgın bir kadının belki de bir kız çocuğunun gölgesiyle yaşadığını fark etmedin mi sen hiç ? "dediğinde bu adamın nasıl bu kadar kısa bir gözleme dayanarak geçmişime dair bir pay çıkarttığını anlayamamıştım.Söylediği şey ise beni tedirgin etmişti.Yaralarını ve dikenlerini bu kadar saklamaya çalışan ben kırgın benliğimi ve anımsayamadığım her bir parçamı gözlerimden okunacak hale mi getiriyordum ? O sırada bunları düşünürken mekandaki şarkıya kulak verdim.
"Birileri farkında birileri fark etmedi"
"Birileri sağ birileri sol birileri fark etmedi "
"O da bunu görmedi bu da sana hiç yetmedi..."
Beni de görmezden gelmişlerdi.Gözlerinin önündeydim,eriyip gidiyordum ama fark edilmiyordum...
Bunları düşünürken sağ gözümden düşen bir damla yaşı hissettiğimde onun yanağımda bıraktığı ıslaklığın etkisinden kurtulmak için hemen elimin tersiyle yanağımı sildim ve gözlerimi açtım.Şimdi sırası değildi.Yabancı birinin beni dağıtmasına izin vermeyecektim.
"Dediklerinizi anlayacak ayıklıkta değilim ve şu an sizinle bunu tartışamam.Bence mavi gözlerinizle rahatsız edercesine süzüp insanların hayatları üzerinden kendi saçma çıkarımlarınızda bulunarak bununla kendinizi tatmin etmeniz çok rahatsız edici.Ve söz konusu benim hayatımsa."diyerek hızlı ve sinirle konuştuğumda bir kaşı kalkmış ve deiklerimi sabırla dinlemişti fakat ben hızlıca ne diyeceğini umursamadan onun yanından ayrılarak lavaboların olduğu kısma doğru ilerledim.Bar kısmını geride bırakarak mekanın arka kısmındaki spot ışıklarla aydınlanmış koridora girerek tuvaleti bulduğumda hızlı hızlı nefes alıyor elimi göğsüme koyarak kendimi rahatlatmaya çalışıyordum.Fakat o sırada barda bangır bangır çalan şarkı bana ve içinde bulunduğum duruma hiç yardımcı olmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RENGARENK
Fiksi RemajaKimden kaçıyordum ? Kendimden ,geçmişimden ,gerçeklerden ve saklı duygulardan...Artık ben o değildim.Kalbim o olmayı reddediyordu.Daha fazla kırılmayacak suçlanmayacak ve harcanmayacaktım.İnsan kaç kere yalnız kalabilirdi ? Kendi kalbi bile onu redd...