"Her karşılaşma ,bir olasılığın kapısını aşındırır..."
🩹🎧* emir can iğrek-kaybeden
*the neighbourhood - the beach
* ozbi&gülce duru-olmazlara yandım
*güncel gürsel artıktay-saydam yumruklar
Düşe kalka geçtik o yollardan,azcık da yorulduk aslında..." diyordu çalan şarkı.Hayatımız koca bir bilinmezlikten ibaretti.Yokuş aşağı freni patlamış bir otomobilin arka koltuğunda ellerim kollarım bağlı,hiçbir şeye müdahale edemeyen bir yolcuydum.Hepimiz birer çaresiz yolcuyduk.O arabadan kutrtulup kurtulmayacağımız veya ne kadar hasarla çıkacağımız ise tanrının bize verdiği veya önümüze koyduğu tonlarca seçenekten bir tanesiydi.Şu an tam da o milyonlarca olasılığın içinde en yakın arkdaşlarımdan birinin harap olup olmadığını diğer en yakın arkadaşlarımla tartışmaktaydım.
"Kardelen de dışarı çıktı,ay acaba ne konuşuyorlar;umarım Akın daha fazla harap olmaz,"diyerek endişeli bakışlar atan Özgür'e döndüm.
"Belki barışmışlardır,ne diyorsunuz ?"Evren gözlerindeki umutlu bakışlarıyla bizden cevap bekliyordu.
"Bilmiyorum,ama tek istediğim Akın'ın bir daha üzülmemesi.Resmen kaç aydır depresyondaydı."Bu sefer konuşan bendim.Kokteylimden büyük bir yudum alırken meyveli aromanın beni sakinleştirmesine izin verdim.Etrafı incelerken mekanın kapısında içeri Akın ve Kardelen'i gördüm.Dikkatli incelediğimde el ele tutuştuklarını görmemle şok oldum.Şok olmamla birlikte yanımda oturan Özgür'ü dürtmeye başladım.Şimdi benim baktığım yere bakan Özgür bir "Oha!"çekince Akın ve Evren de onları fark etti."Vay anasını sayın seyirciler,"diyerek şaşıran Evren'le hepimiz aynı fikirdeydik.Birkaç adım sonra oturduğumuz masaya gelen Kardelen ve Akın aynı anda tutuştukları ellerini havaya kaldırıp göstererek yüzlerindeki gülümsemeyle "Biz barıştık!"dediler.O an şaşkınlığımı bir kenara bırakıp ayağa kalktım ve ikisinin ortasını alarak onlara kocaman sarıldım.
"Çok sevindim birbirinizin kıymetini anlamanıza.Birbirinizi bırakmayın,"diyerek ortamı yumuşattım.
"Sağ ol Renk şekerim."diye dişlerini gösteren bir gülümseme sunan Akın'ın yanağını okşadım.Kardelen"Çok haklısın Renk aynen öyle yapacağız "diyerek elini Akın'ın omzuna atıp sarıldı.
Evren"Hadi geçin masaya bir şeyler alın siz de içecek."dediğinde yeni barışan çiftimiz, kaymamızla birlikte yan yana oturdular.
🌑
Saat gece yarısına gelmek üzereyken içtiğim ikinci votka vişneyi masaya bıraktım.Bizimkiler çakırkeyif olmuş ve sahneyi ele geçirmişlerdi.Şu an sahne Akın,Kardelen ve Evren tarafından işgal edilmiş durumdaydı.Özgür ve Kerem ise birbirlerinin omuzlarına sarılmış diğerlerinin söyledikleri şarkıya eşlik edip sallanıyordu.Ben ise anın dışında kalmayı tercih etmiş etrafı inceleme fırsatını kaçırmıyordum.Mekanda bizim gibi üç tane kızlı erkekli arkadaş grubu vardı.Kendi aralarında gülüşüyorlardı ve anlaşılan o ki koyu bir muhabbetin içindeydiler.İçerisi beni oldukça bunaltmıştı.Ve terlemeye başlamamla kendimi garanti altına almak için dışarı çıktım.Mekanın kapısının önümde sigara ve bira eşliğinde takılan birkaç kişinin çaprazında durup gözlerimi kapattım ve gecenin kokusunu içime çektim.
"Geceyi içine çeken biri daha."Gözlerimi yavaşça araladığımda sesin geldiği yöne döndüm.Bu kişi "yokluğunda" parçasını beni etkileyen bir şekilde söyleyen o yılan dövmeli çocuktu.Bacağının birini kiremit rengi duvara yaslamış,sigara içiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RENGARENK
Roman pour AdolescentsKimden kaçıyordum ? Kendimden ,geçmişimden ,gerçeklerden ve saklı duygulardan...Artık ben o değildim.Kalbim o olmayı reddediyordu.Daha fazla kırılmayacak suçlanmayacak ve harcanmayacaktım.İnsan kaç kere yalnız kalabilirdi ? Kendi kalbi bile onu redd...