Ukala ve Dengesiz

Davetsiz Misafir

Merhaba arkadaşlar.Yeni bölümle karşınızdayım.Çok hastaydım ve aynı zamanda yazacak hiçbir şey aklıma gelmedi o yüzden biraz geç geldi yeni bölüm ama umarım beğenirsiniz.Gelişme bölümü ve sonlara doğru yazarken çok zevk aldım.Bu arada multimedyada Luke'nin en sevdiğim fotoğraflarından biri.İyi okumalar fghjk.

İşte tam bu sırada kapı çaldı ve pizzalar geldi.Tanrım o kadar acıkmıştık ki hayvan gibi 15 dk içinde yemediğimiz bir tek pizza kartonu kalmıştı.

''Luke saçmalama bir tane daha söylersek patlarız.''

''Patlayalım,çatlayalım.Hem yemek yemek çok güzel."

"Onun farkındayım ama cidden hadi hem akşam oldu Colton'lara sözümüz var.Unuttun mu?"

"Opps.Onu tamamen unutmuşum.Üstüne hırka al bende aliyim aşağı inelim."

"Yok ben üşümem sen al."

"Pekala bekle beni geliyorum."

"Tamam."dedim ve onu beklemeye başladım.Luke ile çıkmaya başlayalı yaklaşık 3-4 saat oldu.İnanabiliyor musunuz?Luke ve ben.Tanrım onu çok seviyorum.Luke o kadar yakışıklı ve komik ki ama o bütün cool ukala çocuğun altında resmen bir mahmut,bir hüseyin,bir abuzittin yatıyor.Çıkmaya başladığımızdan itibaren çocuk türklük sıçmaya başladı.Halay çekmeler,saçma sapan espriler ve daha bir çok şey.

"Ben hazırım bebeğim."

"Luke bebeğim ne ya kro musun?Tamam güzel aslında ama ne biliyim başka bir şeyde diyebilirsin."dedim gülerek.

"Ne diyim bok mu diyim sıçmık mı diyim ne diyim."dedi kahkaha atarak.

"Bunu nerden öğrendin?Tanrım Luke çok iğrençsin."dedim kahkaha atmaya devam ederken.

"Ara sıra türk vineleri izliyorum onlar daha komik oluyorlar.Eşşiz bir mizah anlayışınız var daha önce demiş miydim?"

"Evet Luke demiştin.Sen bence kesinlikle tamamen türk olmalıydın.Yani senin içinde gizli bir türk yatıyormuş ve ben onu dışarı çıkaran insanım."dedim ve ona sarıldım.

"Benim içimde daha neler neler var bir bilsen."dedi kahkaha atarak ve dudağıma minik bir öpücük bıraktı.

"Zamanla öğreneceğim elbet ama şimdi siteye inelim artık çocuklar bizi bekliyor."

"Pekala."dedi ve elimi tuttu.Siteye indik ve çimenliklere doğru yürümeye başladık.Yerde oturan bir kaç kişi vardı.Bizi fark etmiş olacakki Colton konuşmaya başladı.Onlarlayken İngilizce konuşmak zorunda kalıyordum çünkü onlar Luke gibi Türkçe konuşamıyordu ve bu beni azda olsa zorluyordu.

"Ah ,işte aşk pıtırcıklarımızda geldi."

"Dostum hadi ama hep böyle dalga mı geçeceksin?"

"Tamam tamam.Oturun çimlere."

"Evet gençler şimdi ne yapsak bilemedim.Tabu oynamaya ne dersiniz?"dedi Colton tekrar konuşarak.

"Ben fazla iyi oynayamıyorum ama hayır demem."dedim.

"Pekala o zaman evden alıp geliyorum."dedi ve yaklaşık 5 dk sonra koşarak elinde bir kutu ile geldi.

"Şimdi ben Derin,Jack siz de Colton ,Bella ve Austin olarak grupsunuz."dedi Luke.

'Tanrım siz çok güçlüsünüz hayır."diye gülmeye başladı Austin sandığım çocuk.

"Aaa hadi ama mızıkçılık yapmayın."

"Pekala ilk siz başlayın o zaman."

"Tamam."dedi Luke ve kırmızı kartları eline aldı.Colton kum saatini döndürdü ve "Başla."diye bağırdı.Luke hızlı bir şekilde anlatmaya başladı.