Korkmadığı için koltuğu Wheein'e temizletmişlerdi diğer ikisi. Şimdi ise havalandırmak için pencereyi açmışlar ve salondan çıkmışlardı. Solar ve Moonbyul'un odasına geçmiş kara düşüncelerle boğuşuyorlardı.
"Bu normal bir durum mu?" dedi Moonbyul yüzünü ekşiterek. Bunu sorması bile anormal olduğu için cevap vermediler ve sadece ofladılar. Hwasa'nın gelmesini bekleyip bu evden taşınmayı düşünüyorlardı ama paraları yoktu. Bu evi zar zor tutmuşlardı.
Solar oturduğu yataktan kalkıp odasının balkonuna ilerledi. Dün gece ıslandığı için pijamasını dışarı asmıştı ve çok durursa toz olabilirdi o yüzden aklına gelmişken almaya çıktı.
Pijamasına uzandığı an suyun döküldüğü yerin kan olduğunu gördü. Sanki su değilde sürahide kan varmış o dökülmüş o kurumuş gibi görünüyordu. Sinirleri bozulmuştu artık dizlerini yere koymuş elleriyle yüzünü kapatıp ağlamaya başlamıştı. Sesi yüksek çıktığından Moonbyul ve Wheein endişelenip balkona çıktılar. Kanlı bir gecelik ve yere çökmüş ağlayan Solar görmeyi beklemiyorlardı.
Wheein psikolojilerini bozan pijamayı aldı ve hızla gidip kirli sepetine attı. Hemen geri döndü. Moonbyul ayağa kalkamayacak kadar halsiz kalan Solar'ı kucağına alıp içeri geçirmiş yatağına yatırmıştı. Su içirmekten başka ne yapabileceğini bilmiyordu. Birkaç dakika sonra Solar'ın ağlaması hafiflemişti ama hala olayların etkisinden çıkamıyordu. Genelde ağladığı zaman yalnız kalmak isterdi ama şimdi yalnız kalmak isteyeceği son şey bile değildi.
Wheein telefonunu çıkardı ve favorilerde en başta duran numarayı aradı. "Alo? Hwasa!" tek tek bütün olanları ona anlattı. Hwasa'nın sesi cızırtılı geliyordu ama anlayabiliyordu. "İki güne kalmaz döneceğim tamam mı?" Hwasa bunu demiş ve kapatmıştı. Hwasa'nın geleceğine sevinseler mi üzülseler mi bilemezken gözlerinin önünde olacağından onun için ayrıca endişelenmelerine gerek kalmamıştı.
Aradan 1-2 saat geçmişti ki Solar ağlamaktan yorgun düşüp uykuya dalmıştı. Moonbyul ve Wheein rahatsız etmemek adına odadan çıkmayı düşünmüşlerdi fakat uyanırsa ve onları göremezse korkar diye düşünüp kalmaya karar verdiler.
"Umarım biri bize şaka yapmıyordur" diye fısıldadı Wheein. Moonbyul sinirli sesine hakim olmaya çalıştı ve aynı ses tonunda cevap verdi "salak Whei, sence bunların ne tür bi şakası olabilir? Yani bana şakalık bir tarafını söyle"
"2 yıldır bu evdeyiz Byul, ilk defa böyle bir şey oluyor. Daha önce şüpheli bir şey olmadı hiç." Moonbyul gözlerini devirdi "musallat olmayı yeni akıl edebildiler belki" Wheein yüzünü buruşturup kafasını salladı "kimler?" Moonbyul tekrardan gözlerini devirdi "korkmamanı cahilliğine veriyorum," yavaşça Solar'ın yanından kalktı ve ekledi "ben izninle okul için hazırlanacağım. Tahminimce sizin bugün dersiniz yok o yüzden Solar'a iyi bak sakın yanından ayrılma"
Wheein başını sallayıp Solar'ın yatağının karşısındaki Moonbyul'un yatağına uzandı ve telefonunu karıştırmaya başladı "gözünü kapat"
"yarı çıplak Moonbyul görmeye meraklı değilim zaten sana bakmıyorum" Moonbyul oflayıp üstünü giyinmeye başladı. Wheein bakmam diyorsa bakmazdı. Arkadaşına güveni sonsuzdu
Gerizekalılar. Kanın nereden geldiği sorgulamayı akıl edemiyorsunuz, çok normalmiş gibi kirli sepetine attınız o giysiyi. Yıkanınca ne olacak sanki? Belalar başınızdan gidecek mi? Hayır sizi salaklar.
.,.
benim pijamam durduk yere kan olacak bende onu kirli sepetine atıcam 👁👄👁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
goblin | mamamoo ✔
Terrorher şey solar'ın, hwasa'yı gece 3 sularında salonda görmesiyle başlar. sorun şu ki o günlerde hwasa evde değildir. -horror story #1 in #moonbyul raeta | 2021