20, The witch yeomin is back

1.2K 107 331
                                    

Arctic Monkeys - I wanna be yours

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arctic Monkeys - I wanna be yours

20, the witch yeomin is back

Kampüsün kütüphanesinden içeri dalarken ne kadar gürültü yaptığımın farkındaydım fakat umursadığım söylenemezdi. Başta kütüphane görevlisi olmak üzere herkes boş bir yere geçinceye kadar beni izlemiş, aynı zamanda ayağımdaki topukluların sesini dinlemek zorunda kalmışlardı.

Havaların birden bire soğumaya başlamış olması beni mutlu etmiyordu, çünkü kış ayının verdiği kasvet beni boğuyordu ve sürekli yağmur yağmasından hoşlanmıyordum. Ben daha çok sıcak yaz aylarını seviyordum.  

Çantamı ve deri ceketimi masaya bırakıp kütüphanenin rafları arasında kaybolmak üzere tekrar ayaklandığımda yüzüme yeniden dönen bakışlar ile göz devirerek ayağımdaki topukluları çıkarıp yere bıraktım. Zaten tam okula girdiğim anda başlayan yağmur yüzünden ıslanmışlardı.

İnsanlar nihayet bana kınayıcı bakışlar atmayı kesip işlerine geri döndüklerinde gülümseyip yüzlerce kitaptan oluşan koridorlar arasında gezmeye başladım.

Ders çalışmaya falan gelmemiştim. Öyle çok kitap okuyan biri de değildim. Aslında şu an burada olmamın tek sebebi gidecek başka bir yer bulamamış olmamdı. Otele dönmek istemiyordum, arkadaşlarımın yanında olmak istemiyordum, terkettiğim o evde kalmak yada okulda tanımadığım insanlara zorbalık yapmak istemiyordum. Yapmayı istediğim hiçbir şey yoktu ve kafamın içi tımarhane gibiydi.

Akıl sağlığı bozuk binlerce insanın binlerce düşüncesi sanki başımın üzerinde bir halka oluşturmuş dönüyordu.

Jeongguk konusunda ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Şimdiye kadar onu yalnızca huzurumun önünde bir engel olarak görmüştüm. Ondan kendimce nefret etmiş, şahsına hiçbir zarar vermemiş yada ondan bir zarar görmemiş olsamda intikam almak istemiştim.

Onun hisleriyse hiç benim tahmin ettiğim boyutta değildi. Bana karşı beslediği kin, öyle yoğunlaşmıştı ki, bunu fark ettiğimde ona ne yaptığımı gerçekten düşünmeden edememiştim. Jungkook'a ne yaptığımı bilmesemde artık onun bana yapacaklarından korkuyordum.

Eve geldiği ilk geceyi hatırlıyorum da, sanırım o zaman da benden nefret ediyordu. O zamandan beri benden intikam almakla ilgili bir şeyler söylüyor ve ona karşılık vermem için beni kışkırtıyordu. Amacının ne olduğunu bilmiyordum.

Başta ona sadece bana yalan söylediği için kızgındım çünkü çocukken ayrılmamış olsak halimizin şu anki gibi olmayacağını pekala biliyordum. Birbirimize düşman olmayacaktık, belkide birbirimizi koruyup kollayan kardeşler olacaktık. Ama değildik, ve bu konuda annemle babamın olduğu kadar jeongguk'un da suçu vardı, bunu kendisi de biliyordu. Baştan beri benim varlığımdan haberdardı. İstese bana ulaşabilirdi ve bana durumu anlatabilirdi, eminim bende bu kadar büyük tepkiler vermez, jungkook'un tarafında olmayı seçerdim. Annem ve babama beni kardeşimden ayırdıkları için yine sinirlenirdim belki; ama öyle olsaydı, jungkook beni arasaydı ondan güç alabilir ve şuan herkesin bildiği sürtük lalisa olmaktansa bambaşka bi insan olabilirdim. Her şey farklı olabilirdi, ama olmamıştı ve ikiz kardeşimin tek yaptığı benden nefret etmekti.

sex money feelings die | taeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin