Eftal'den
Babamın bağırdığını duyduğumda koşarak salona girdim. Gördüğüm görüntüyle salonun girişinde donup kalsam da Erem'in sesini duyunca hemen kafasını tutup göğsüme bastırdım.
"A-abi"
"Şşş, bir şey yok fıstığım."
Erem'in o görüntüyü görmesini engelleyerek onu salondan çıkardım ve ambulansı aradım. Kısa sürede apar topar hastaneye gittiğimizde durumunun iyi olduğunu öğrendik. içimde en ufak bir sevinç oluşmazken polislerin annemi götürmesiyle korkmaya başladım hatta. Peşinden karakola gittik ama annemi göremedik hatta bizim de ifade vermemiz gerektiğini öğrendik.
"Ne zaman oldu bu olay?"
"Bilmiyorum, uyuyordum. Babamın sesini duyup aşağı indiğimde annem çoktan yapmıştı."
"Neden yaptı sence? Babanı neden öldürmek istedi."
"Annem kimseyi öldürmek istemez. O pislik herif yüzünden sinir krizi geçirdiğine eminim. Yıllardır çektirmediğini bırakmadı anneme. Her şeye rağmen bir kere bile böyle bir şey düşünmedi annem, boşanmayı bile düşünmedi."
"O herif derken? Babanı sevmez misin?"
"Hayır, hapse girse de ölse de içim acımaz. Tefecinin köpeği pisiğin teki."
Sonrasında anlattıklarım canımı yakmaya başladı ama yine de anlattım. Belki ondan kurtuluruz diye anlattım ve çıktım.
Çıktığımda kızların Erem'in yanında olduğunu gördüm. Asena'nın yüzünü görmek biraz olsun sakinleşmeme neden olurken kendimi karşılarındaki banka attım. Saatler boyunca yerimden kalkmadım, sadece boş gözlerle Asena'yı izledim.
Kaçıncı olduğunu bilmediğim sigaramı yakmaya karar vermiştim ama paketinden çıkardığım gibi elimden alındı.
"Sabahtan beri kaçıncı oldu bu? Paketi ver, başka içmeyeceksin." Derin bir nefes aldım ciğerlerimi patlatmak istercesine.
"Zaten çok gergin ve sinirliyim Aleda, rahat bırak beni lütfen." Bırakma, sarıl bana, teselli et beni.
"Sen Aral Eftal Eltiksin, kendine gel. Benim tanıdığım Aral bu kadar zayıf birisi değil." Sen beni ne kadar tanıyorsun ki Asena'm?
Annemin korkusuyla kalbimdeki acı birleştiğinde vücudumu ağlama isteği sardı ama kendime Erem'i hatırlattım. Kardeşim için güçlü durmalıyım dedim. Ben kendimi telkin etmeye çalışırken dün olması gereken şey oldu.
"Oha! Bi' dakika! AEE, Eftal..." Sırası mıydı gülüm? Ben mal olduğuna çoktan inanmıştım.
"Dün kafede çakmadığında mal olduğundan emin olmuştum oysa ki."
kaşlarını kaldırarak bana döndüğünde bu tatlı hali içimi sım sıcak etti. Ben Erem için kendimi telkin etmeye çalışırken bunu hiç bir şey yapmadan başardı.
"Orda Aral Elatik dediler, tam adın aklıma bile gelmedi o an."
"Mor ve Ötesi söylediğim anda mı aklına gelmedi?" dediğimde yüz ifadesi değişti, başıyla kendini onayladı. Gülme isteğimi bastırmaya çalıştığım sırada konu tekrar sigaraya geldi.
"Sen de malsın. Neyse, konumuz bu değil. Bunu daha sonra da konuşabiliriz. Şimdi alayım paketi." Sen de malsın demesi kızları güldürürken cümlenin sonu beni germişti. Paketi bitirmek üzere olduğumu görürse daha çok kızacağına emindim.
"Aleda, lütfen." dedim son bir umut.
"Ne lütfen ne lütfen? Sabahtan beri 14 tane içtin zaten, saat daha 2! İçmeyeceksin başka."
"Güzelim ba-" Sözümü böldüğünce ciddiyeti iyice gerilmeme neden oldu, el mecbur kabul ettim.
"Aral Eftal..."
"Tamam."
Paketi uzattım. Çantaya koyuşunu izlerken ciğerlerimi yakan havayı dışarıya bıraktım. Sırtımı banka yasladığım sırada yanıma oturdu. Ben de aklıma gelen ilk şeyi yaptım, dizine yattım. Sinirim tamamen kaybolurken bacağımın birisini kendime çektim ve sessizliği dinlemeye başladım.
~~
Herkese selam!
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Aral'ın annesi babasını bıçakladı bu arada, yine yazmadım ama...
Neyse!
Şimdiden oy veren ve yorum yapan herkese teşekkür ederim.
Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle, hoşça kalın.
:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Derdim Var
Random05*********: Bir derdim var, 05*********: Artık tutamam içimde. 05*********: Gitsem nereye kadar? 05*********: Kalsam neye yarar? 05*********: Bazen cidden gitmeyi düşünüyorum. 05*********: Bu evden, 05*********: Bu şehirden, 05*********: Bu dünyada...