Five

43 7 7
                                    


Bay Lee ofisinde dosyalarını kontrol ediyordu. Yavaş, yavaş sayfaları çevirirken kapı sesini duymasıyla doğruldu

-Girin.

Odaya giren asistan Bay Lee'ye selam vermişti.

-Efendim aşşağıda Min Gyu isminde bir beyefendi sizin onu tanıdığınızı ve sizi görmek istediğini söyledi.

Bay Lee şaşkınca kafasını kaldırıp yutkunmuştu.

-Gelsin.

-Tamam efendim.

Asistan selam verip çıktıktan sonra Bay Lee telaşla ayağa kalkmıştı. Odanın içinde dolanmaya başladı. Kapı birden açılmış içeriye uzun boylu takım elbiseli bir adam girmişti.

-Lee Rang görüşmeyeli uzun zaman oldu eski dostum.

Bay Lee içeri gelip laubali şekilde konuşan adama döndü yönünü.

-Ah neden susuyorsun eski dostum tanıyamadın mı yoksa beni? Benim Min Gyu hani?

-Tamam sus.

Bay Lee sesli şekilde bağırmıştı. Min Gyu kahkaha atıp ayağa kalkmış dolabın önündeki fotoğrafları incelemeye başlamıştı. Burukça tebessüm etti.

-Oğlun sana benziyor Rang, umarım huyu benzemez.

Bay Lee karşısındaki adama dönmüştü.

-Min Gyu ne istiyorsan söyle.

Min Gyu Bay Lee 'ye dönmüştü.

-Aslında seni, o aptal kardeşini ve güzel aileni mahfetmek istiyordum. Tıpkı sizin beni mahfettiğiniz gibi. Ancak bunu yaparsam sizden bir farkım kalmaz değil mi?

-Bak Min Gyu yaptığımız şeyle-

-Tamam, tamam aynı şeyleri tekrar duymak istemiyorum. Sana güzel bir teklifle geldim eski dostum.

Bay Lee dikkatini karşısındaki adama çevirmişti.

-Sitenize yeni taşınan Chae ailesi.

-Chae'ler mi onlar ne alaka Min?

-Sus da dinle. Haftaya cuma Gardenya salonunda bir davet ver ve Chae'lerin de mutlaka oraya gelmesini sağla.

Bay Lee düşünceli şekilde karşısındaki adama bakıyordu.

-Min Gyu bak Chae'ler ile ne alakan olduğunu bilmiyorum anca-

-Eğer yapmazsan senin, kardeşinin ve o biricik savcı knkanızın yaptıklarını eşlerinize hatta bütün çevrenize bir bir anlatırım.

Bay Lee yutkunmuş çaresizce önüne dönmüştü. Kafasını sallayıp önüne dönmüştü.

-T-tamam yapıcam.

Min Gyu memnun bir şekilde ayağa kalkıp kapıya doğru ilerlemişti.

-Unutma haftaya Cuma ve Gardenya salonu. Görüşmek üzere eski dostum.

Ellerini umursuzca sallayıp odadan çıkmıştı. Bay Lee derin bir nefes verip koltuğa oturmuştu. Min Gyu'nun Chae'ler ile ne alakası olabilirdi ki. Ne yapacağını şaşırmış şekilde önüne bakarken kapısı birden açılmış telaşla içeri giren kardeşine bakmıştı.

-O-O buraya gelmiş. Ne dedi bittik değil mi ah bittik.

Küçük Lee koltuğa oturmuş ellerini başına koymuştu. Büyük olan kardeşinin korkak haline göz devirip ayağa kalkmıştı.

-Sakin ol Young.

-Ne demek sakin ol ya bir şey demedi mi? Ne istedi ne istediyse verelim ha?

-Bir şey istemedi Young sus artık.

-Nasıl yani?

-Aklında başka bir şey var gibiydi. Şimdilik önceliği biz değiliz anlaşılan.

-Ne diyorsun Hyung adam akıllı anlatsana.

-Bir davet düzenlememi ve Chae'lerin kesinlikle katılması gerektiğini söyledi.

-Chae'ler ne alaka Hyung?

-Bilmiyorum Young. Sus artık.

Büyük olan kardeşinin yanına oturmuş kıravatını gevşetmiş düşünmeye başlamıştı.

   Bayan Chae dün seol'ün attığı konuma doğru arabasını sürmüştü. Geldiği yer ıssız bir uçurumun kenarında. Yutkunarak ayağa kalkıp arabasını müsait olan bir yere park etmişti. Arabasından inip şalını sırtına dolamıştı. Arabanın ön tarafına yaslanıp seol'ü beklemeye başladı. Temiz havayı içine çekip denizi seyretmeye başladı. Duyduğu araba sesiyle başını çevirmişti. Seol arabasını Bayan Chae'nin yanına park edip yanına gelmişti.

-Gelmezsin diye düşünmüştüm.

Bayan Chae göz devirmiş Seol'e döndü.

-Başka Bir şans mı bıraktın bana?

Seol kıkırdamıştı arabaya yaslanmıştı.

-Ah senin şu kendini beğenmiş hallerin, Her neyse geçen gün Kyung ile kavga etmediniz değil mi?

Bayan Chae karşısındaki kadına sertçe bakmaya başladı.

-Ne istediğini söyle seol fazla vaktim yok.

Seol sırıtmıştı.

-Hyungwon içinse merak etme bu gün kurstan Kyung alacakmış.

Bayan Chae'nin gözleri seğirmişti.

-Sen?

-Buraya gelmeden önce Kyung ile beraberdik. Yemek falan yedik sonra Hyungwon'u alacağını söyledi ama sana söylememiş demekki?

-Her ne söyleyeceksen çabuk ol seol.

Seol gülümseyip Bayan Chae'nin yüzüne
yaklaşmıştı.

-Kyung'u gerçekten tanıyor musun Eun?

-Ne saçmalıyorsun bilmiyorum seol ama değerli vaktimi çalma.

Bayan Chae arkasını dönüp ilerleyecekken seol tarafından engellendi.

-Kyung  bu kadar başarıyı bu kadar parayı nasıl genç yaşında kazandı hiç düşündün mü?

Bayan Chae anlamaz şekilde bakarken. Seol ona bir dosya uzattı.

-10 yıl önce siz daha yeni evlenmiştiniz durumunuz gayet iyiydi baban sayesinde. Kyung'un çalıştığı hastaneye stresten dolayı erken doğum yapan bir kadın gelmişti durumu ciddiydi. Kyung ilgilenmişti kadın ile doğum gayet başarılı ilerlemiş bebek de anne de sağlıklıydı. Ancak anne üç gün sonra öldü. inanır mısın bilmem ama kadının öldüğü gün Kyung'un hesabına yüklü bir miktar para yatırıldı. Ardından seni de alıp Londra'ya gitti orada daha da başarılı oldu. Ve şu an milyarder.

Bayan Chae yutkunmuş elindeki dosyaları incelerken inanmak istememişti.

-Hayır bunlar sadece tesadüf. O para ailesinden miras kalmıştı ve biz de doğru yerlere yatırım yaptık o kadar. Saçma sapan konuşup aklımı doldurmaya çalışma seol. Diyeceklerin bu kadarda gidiyorum ben.

Bayan Chae arkasını dönüp arabasına binerken Seol son kez seslenmişti.

-İster inan ister inanma ama Kyung sandığın kadar masum değil Eun.

Bayan Chae arabasına binmiş hızla evine doğru sürmeye başlamıştı. Eun'un ayrılmasıyla Seol telefonu eline alıp Min Gyu'ya mesaj atmıştı.

Min Gyu
Konuştum.
Ama dediğim gibi inanmadı.
(İletildi.)

Telefonu cebine atıp tekrar denizi incelemeye başladı seol cebindeki fotoğrafı eline alıp tebessümle seyretti. Cebinde titreyen telefonunu tekrar eline aldı.

Sorun değil eninde sonunda
inanacak.

Seol cevap verme gereksinimi duymadan arabasına bindi ve uzaklaştı.

#############

Bu bölümü geçiş gibi görebilirsiniz herşey biraz daha netleşti gibi.

Bir bölüm daha aile ve üyelerin çocukluğuyla alakalı olucak. Umarım sıkılmıyorsunuzdur.

Secret   [Monsta X]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin