Seven

42 7 9
                                    


  Minhyuk önündeki deftere gelişi güzel karalamalar yaparken yanında oturan Kihyun onu dürtmüştü, kulağına eğilip fısıldadı.

-Eğee biraz daha öyle durursan sevgili matematik öğretmenimiz elindeki kalemi ka- Ahh!!

Matematik öğretmenin kendisine fırlattığı kalem kapağı ile sözleri yarım kalmıştı Kihyun'un, Minhyuk arkadaşının komik yüz ifadesine gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı. Matematik öğretmenleri yanlarına gelmiş sinirle ikiliye bakıyordu.

-Siz ikiniz dersimi bölmekten bıkmadınız mı?

Kihyun ve Minhyuk önlerine bakarken öğretmen kapıyı işaret etmişti.

-Şimdi dersimden çıkın lütfen.

Öğretmen kenara çekilip ikiliye yol verimişti. Kihyun ve Minhyuk başları önlerinde sınıftan çıkmışlardı. Kolidora çıktıklarında Kihyun arkadaşının omuzuna vurmuştu.

-Hepsi senin yüzünden aptal.

-Sanki benimle konuş diye sana yalvardım.

-Ben seninle konuşmadım sadece ceza alma diye uyardım bi kere.

-Sonuç olarak ikiniz de ceza aldınız.

İkilinin sözlerini bölen Hyun-woo olmuştu, Hoseok ile birlikte yanlarına geliyordu. Minhyuk kollarını birbirine bağlayıp sırtını duvara yasladı.

-Siz de mi dersten atıldınız?

-Hayır be ders boştu.

Hoseok Minhyuk'un koluna girip çekiştirdi.

-Hadi kantine inelim burda ne yapıcaz.

Kihyun da kafasını sallamıştı Yürürken Hoseok'un sırtına atlayıp kollarını boynuna sarmıştı. Kantine geldiklerinde Kihyun Hoseok'un sırtından inmiş boş olan masaya oturmuşlardı. Minhyuk sandalyede yerini alırken masanın üzerindeki gazete dikkatini çekmişti. Gazeteyi eline alıp üzerindeki habere bakmaya başlamıştı. Hyun-woo Minhyuk'a dönmüş gazetedeki haberi görünce sessizce önüne dönmüştü. Masada kısa bir sessizlik oluşmuştu.

HABER BAŞLIĞI;

GARDENYA YANGINI

Yarın Seul'ün en gözde mekanlarından biri olan Gardenya salonunda meydana gelen yangının 9. Yıldönümü. Yangında ünlü iş insanı Lee Rang'ın kardeşi Lee Young ve eşi Lee Ae  Ve  Son ailesinin kıymetli gelini Son Henna başta olmak üzere 86 kişi hayatını kaybetmişti. Ünlü doktor Chae Kyung'un eşi ünlü patenci Chae Eun ise hala komada. Yangının çıkış sebebi veya failleri hakkındaki sır hala gizliliğini koruyor. Şimdiden yangında hayatını kaybeden ve yaralı olanlanların yakınlarına tekarar başsağlığı diliyoruz.

.

Minhyuk haberi okuyup gazeteyi masaya gelişi güzel fırlatmıştı masadakş derin sessizliği teneffüs zili bozmuştu. Öğrenciler kantine bir bir dolarken Jooheon ve Changkyun birbirleriyle şakalaşarak büyüklerinin olduğu masaya gelmişti. Kihyun ve Hoseok oturmaları için kayarken Hyun-woo arkalarından bakarak sordu.

-Hyungwon nerde?

Jooheon sandalyeye yerleşmiş soru soran büyüğüne döndü.

-Rehberlik öğretmenin yanında.

Kihyun merkla sormuştu.

-Neden ki?

Changkyun alaycı bir gülüşle Kihyun'a baktı.

-Belki öğretmen onunla konuşursa birkaç kelime eder diye.

Hoseok göz devirmişti.

-Onca psikoloğun yapamadığını saçma sapan bir öğretmen mi yapacakmış?

Kihyun yanaklarını şişirip geriye yaslanmıştı.

-Fazla zorluyorlar Hyungwon'u

Hyun-woo onaylamıştı Kihyun'u. Minhyuk hala önündeki gazeteye dalgın dalgın bakarken alt sınıflardan bir tanesi koşarak kantine girmiş masada oturan altı arkadaşa doğru ilerledi. Masaya ulaştığında nefes, nefese kalmıştı. Masadakiker de bakışlarını gelen çocuğa çevirmişti.

-H-hyungwon.

Çocuklar hızla ayağa kalkmıştı. Minhyuk gelen çocuğun kolunu sertçe tutmuştu.

-Noldu Hyungwon nerde?

Changkyun Minhyuk'un elini gevşetmişti. Genç çocuk derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

-Üst sınıflardan birkaç kişi üçüncü kattaki kolidorda onu sıkıltırmışlardı.

Minhyuk çocuğun elini bırakıp hızla üçüncü kata doğru koşturmuştu diğerleri de onun peşinden koşuyordu. Üçüncü kata ulaştıklarında kolidora hızla giriş yapmıştı Minhyuk. Girdiğinde yere oturmuş üstü ve saçı dağılmış duygusuzca duvarı seyreden bir Hyungwon bulmuştu. Jooheon hemen Hyungwon'un yanına gidip diz çökmüş saçlarını ve üzerini düzeltmeye çalışıyordu. Hyungwon yanına gelen jooheon'a burukça bir tebessüm sunmuştu. Hoseok da gelmiş yere saçılan not defterinin sayfalarını toplamaya başlamıştı. Kihyun dolu gözlerle Hyungwon'un yanına oturdu.

-Hyungwon kim yaptı bunu?

Hyungwon kafasını sağa sola sallayıp el işaretiyle"Kimse" demişti. Hyungwon yangından sonra hastanede gözlerini açmış o günden sonra da tek bir kelime söyleyememişti. Bazı doktorlar tramva sonucu olduğunu söylese de kimse Hyungwon'u tedavi edememişti. Bazen bir şeyler söyleyebilmek için kendini zorluyor fakat asla başarılı olamıyordu. Zamanla durumuna alışmış kendisini böyle kabullenmişti arkadaşları da onu bu şekilde kabul etmişti ancak bazıları Hyungwon'un sesinin çıkmamasından faydalanıyordu. Diğerleri yanındayken kimse yanına yaklaşmıyor, ama kimse yokken bu şekilde hırpalıyolardı.

Hoseok yerden kağıtları toplamıştı. Kihyun ve Jooheon da Hyungwon'u kaldırmışlardı. Minhyuk hala sinirle yumruklarını sıkarkan Hyungwon yanına gelip elini tutmuştu. Bu Hyungwon'un dilinde "İyiyim endişelenme" demekti. Minhyuk daha fazla morali bozulmasın diye zoraki gülümsemişti Hyungwon'a. Changkyun ortamdaki sessizliği bozmak adına konuşmaya başladı.

-Bu günlük okulda olmasak aslında güzel olabilir.

Jooheon sinsice sırıtıp diğerlerine döndü. Bu sırada Hoseok Hyun-woo ve kendisini işaret etti.

-Hadi biz ikimizin dersi boş ancak sizin başınız belaya girebilir.

Kihyun umrusurca omuz silkelemişti.

-Kimin umrunda hadi gidelim.

-Nereye gidicez peki?

Minhyuk önden ilerlerken konuşmuştu.

-Han nehrine gidelim köprünün altında takılırız.

Diğerleri de onaylamış Minhyuk'un peşinden ilerlemeye başlamışlardı. Şimdilik Hyungwon için susmuşlar ancak ona zarar verenleri akıllarının bir köşesine kazımışlardı.

Bu 7 arkadaş yeni hayatlarında birbirlerini asla bırakmayacaklarına her daim destek olacaklarına söz vermişlerdi. Sözlerinde durmak için de elinden geleni yapıyorlardı.

#########

Saat 03:34 uyku tutmayınca bölüm atayım dedim umarım beğenirsiniz.

Secret   [Monsta X]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin