kageyama x hinata
hinata
*1 fotoğraf*
sey ben bunda takildim da abi
bakabilir misinkageyama
bakayimhinata
tskler tsklerkageyama
bu sorunun aynisini anlatmistim zaten derste
bir daha bak istersenhinata
ney anani gotten mi sikim|
ney anani got|
ne|
ya evt ama anlamadim yani anladim ama cozemedim eve gelince abikageyama
bak simdi
X(g) + Mg(kati) bi kapta isitilip MgO(g) oluyormus hinatacim
sence x ne olabilirhinata
abi bilsem sorar miyimkageyama
dalga mi geciyosun|
dalga m|
d|
MgO BILESIGI VERMIS SANA
Mg DEMIS X DEMIS
X NE OLABILIR
DENKLEM KURhinata
heeee
obsidyen
sey aman oksijen
tmm tskler
görüldü"ya ananı, kenma." dizine bıraktığı konsolu tekrar eline aldı ve oyuna devam etti. "senle oynarken kageyama'ya oksijen diyeceğime obsidyen dedim, ağlayacağım."
"ağlama, ağlama. bak şuradaki ağacı kes."
hinata, oflayarak arkadaşının dediğini dijital ortamda yaptı ve devam etti. "hani ödevin vardı lan, sırf kolpasın."
"biliyorum." dipleri gelmiş, sarı boyalı saçları arasından sırıtan kenma, oturduğu yerde biraz kıpırdandı. "oynayacak kimseyi bulamadım, n'apabilirim? hem senin de sanki işin gücün vardı."
"var tabii, ödev yetiştireceğim."
"dert etme," ekrana sabitlenmiş bal sarısı gözlerini arkadaşına çevirdi. "kankan bugünler için fen kazandı."
"kınkın bıginlir için fin kızındı." ortalarında duran kaseden kaptığı cipsi kenma'nın saçına fırlattı ve gelebilecek herhangi saldırıdan korunmak amaçlı yere uzanarak cenin pozisyonu aldı. "sonuncu girmedin mi lan, sen?"
"sus be." kenma, elindeki yastığı hinata'nın apış arasına fırlattı ve yerinden kalktı. "çay olmuştur, doldurup geliyorum."
"soğuk su koymayı unutma benimkine." sonunu duyması için daha sesli söylediğinde kenma, çoktan odadan çıkmıştı. yattığı yerde bacaklarını indirdi ve kenma'nın led ışıklı tavanını izlemeye koyuldu. bu oda, oldu olası hinata'nın gözlerini yormuştu ve derslerde belki de bu yüzden kemik gözlüklerini takmak zorunda kalıyordu. ancak kenma onun aksine bu durumdan hiç şikayetçi ya da rahatsız değil gibiydi.
kenma, elinde tepsiyle odaya geri girdiğinde hinata da eş zamanlı olarak yattığı yerde doğruldu. yere koyulan tepsinin üzerinde dumanları tüten iki kupa çay, yanında da bir paket gelirken aldığı bisküviden vardı. pekala hinata, çoğu besin kaynağını bunlara tercih edebilir ve yaşamını bunlarla sürdürebilirdi.
"ee, hocanla nasıl gidiyor?"
"gitmiyor, beklediğimden yakışıklı çıktı maalesef." hinata'nın üzgün ses tonu kenma'yı güldürdü ve paketi açmaya koyuldu. "siz insanları anlamıyorum, nasıl bir şeylerden etkilenebilirsiniz ki?.."
"kenma sen aşık olamıyorsun diye ben de mi olmayayım, yani?"
"arkadaşlık böyle bir şey değil mi, lan? ne demiş atalarımız: bros before hoes."
hinata, kupasını dudaklarına götürürken duraksadı. "atalar dediğin de barney stinson.*"
"olur öyle şeyler, hinata'm be."
![](https://img.wattpad.com/cover/263218165-288-k526843.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
chemistry | kagehina
Fanfictionhinata, kimya dersi için özel ders öğretmeni aramaya koyulur. >yan shipler; tsukkiyama, sakuatsu, osasuna, iwaoi, arankita & kuroshou ˏˋ°•*⁀➷ kagehina au! textfic. / 9.4.21 - kagehina #5