Ben... Ben sanırım aşığım ne kadar inkar etsemde seviyorum onu. Onun zümrüt yeşili gözlerini, koyu yeşil saçlarını, şaşırdığı, kızdığı, psikopatlaştığı, mutlu olduğu, utandığı zamanlarını, her şeyiyle seviyorum onu. Ama o beni sevmiyor bundan eminim. Yıllar boyu özgünlüksüz diye dalga geçtim onunla. Zorbalık yaptım, kalbini kırdım. Hiç, hiç bir zaman kabul edemedim onun benim peşimden koşmasını sevdiğimi.
Onun bir Villain olduğunu duyduğumda ne kadar sogukkanlı gözüksem de ben, çok korktum beni bırakmasından.
Bir de o mavi kuş bokunuda(tsukiden bahsediyo kddjodkxlkx) hiç sevmiyorum, dekuyla çok yakınlar. Ne zaman baksam birlikteler. Keşke, keşke deku benimle olsa da o kuş bokuyla değilde beraber mutlu olsak.
Deku beni sevmiyor değil mi? Zaten artık istesemde beraber olamayız. Ben kahraman olma yolunda biriyim. O ise bir Villain. Bizim yollarımız çok önceden ayrılmış.
Boktan saçlının beni çağırmasıyla derin düşüncelerimden kurtulup sıramdan kalktım.
"Hey bakubro ne düşünüyorsun baya dalgındın."
"Sanane boktan saçlı." Dekuyu düşünüyordum lanet olsun ki o sikik dekuyu seviyorum...
"Benim saçım gayet normal bir kere..."
Brokolinin ağzından;
"HAAĞĞPPÇUĞUUU"
"Oha izu ciğerlerin çıkıcaktı nerdeyse."/tsuki
"Hahah abi ne yaptın öyle hahahah."/kaito
"*Burnunu çekerek* hasta oldum galiba hehe..."/İzuku
Dedim ve antremana devam ettik. Evet saat 9.14 ama olsun evde can sıkıntısından ölmekten iyidir.
"A-abla yeter nolur yeter öldüm ben sen hala çalıştırcam diyorsun. Azcık merhamet et noluuur..?"
"Tch tch tch çok ayıp daha 1 saat bile olmadan mola yok hadi hadi hadiii!"
"Ablaaaağğ"
"Sus bakim az laf çok iş! Oi izu sen ne bakıyon öyle bön bön dediklerim sanada geçerli!"
"Ablaağğ sen çalışmıyosun biz çalışıyoruz azcık empati kur lütfeeğn"
"Aynen tsuki-chan azcık su molası verseydik en azından."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Susun! Evet bir daha şikayetçi olun bakalım neler neler oluyor."
"..."
"..."
"Aferim hadi çalışın bakalım."
(...)
"TSUKİ-CHAN!"
"Noldu izu?"
"1 SAAT 5 DAKİKADIR ÇALIŞIYORUZ VE SEN SÖYLEMEDİN Mİ ÖLDÜK ŞURDA!"
"Ne 5 dakika mı geçmiş bakıyım" "aa kusura bakma ya hehe..."
"Bize borçlusun abla haha"
"Öff iyi ya tamam ne alıyım."
"Ben çikolata ve cips istiyorum yanındada pilav üstü."/Kaito
"Oha..- eh peki sen izu?"/tsuki
"Katsudon ve çikokata"/izu
"Höff çok gıcıksınız nerden bulucam ben bunları ya..."
"Hiiç kusura bakma abla"
"Sen bizi ölüresiye çalıştırırken iyidi tsuki-chan?"
"Höğf sustum tamam ya bay"
(...)
Tsukinin ağzından;
Oh be en sonunda bir yer buldum. Bakalım bakalım neler varmıış- o yoksa endeavor mu!? Çıka çıka karşıma endeavor çıktı şansımı seveyim ya. Umarım beni görmez... Omzumda ki koca elin lütfen ona ait olduğunu söylemeyin... O kocaman elin sahibine baktım. Endeavor. Şaşırdık mı? Hayır...
"Hey küçük kız benimle gel."
Ahaha bittim.
"P-peki..." Onu takip ediyordum bir yandan da Kaila yardım amaçlı telefonumu alıp izuya mesaj yazıyordu.
"Sen bir villainsin değil mi?"
"H-ha? Hayır hayır değilim neden ki eheh."
"Beni kandıramazsın. Mavişti değil mi?'
"A-aslında kulağa saçma geliyor tsuki de sen bana."
"Peki tsuki benimle geliyorsun polise gidiyoruz."
"N-NE hayır, hayır lütfen yapmayın arkadaşlarıma yemek almaya gelmiştim sadece. Ciddiyim şuan kesin çok açtırlar."
"Umrumda mı sence"
"Hayır..."dedim ve beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı. İnanamıyorum kesin tüm ömrüm boyunca hapiste yaşıyıcam wağağ. Peki izu ve kaitoya n'olucak...
(Karakolda)
Mükemmel şuan ifademi alıyorlar.
"Neden bu kadar çok insanı öldürdünüz?"
"Hiç farkettiniz mi bilmiyorum ama o adamların sabıkaları bayağı bi kabarıktı..."
"Ve sizde böylece kendinizce adaleti sağladınız?"
"Aynen öyle."
"Peki ne zamandan beri yapıyorsunuz?"
"Bakın... Ben 11 yaşımdan önceki anılarımı hatırlamıyorum ama ondan önce eğer yapmıyorsam yaklaşık 4 yıldır."
"Neden 11 yaşından önceki anılarınızı hatırlamadığınızı biliyor musunuz ya da bir teoriniz var mı?"
"Evet aslında bir teorim var. Kendimi bildim bileli sokaklar benim evimdir ailemi de hiç tanımıyorum. Sanırım benden nefret ediyorlardı ve en sonunda benim hafızamı silip sokağa attılar. Yani ben öyle düşünüyorum emin değilim."
"Hmm anladım. Peki özgünlüğünüz nedir? Şuana kadar nerdeyse tüm ölen kişilerde bıçak izi var."
"Benim özgünlüğüm izin alarak ruhların özgünlüklerini almak. Ama izin vermezlerse alamıyorum. Ayrıca o adamlarda özgünlüğümü kullanacak kadar da düşmedim."
"Peki teşekkürler."
"Bende bir soru sorabilir miyim?" Hadi bakalım aklıma güzel bir soru geldi.
"Tabiki"
"Ben normalde eğitimimi dışardan alıyordum fakat büyük ihtimalle hapise atıcaksınız. Benim eğitimim ne olucak, beni eğitimimden edemezsiniz değil mi?"
"Evet küçük hanım eğitimin için aklımızda çok güzel bir fikir var."
"Nedir..."
"UA ya gideceksin."
"Ş-şey bir şey daha sorabilir miyim peki"
"*İç çekerek* iyi tamam son sorun."
"Benim iki arkadaşım daha var beraber kalıyorduk biz sokakta ama onları kesinlikle pis işlerime bulaştırmadım. Sizden ricam onlarla beraber olsam..?"
"Bunu düşüneceğiz"
"Peki efendim teşekkür ederim"
Öhöm ben bölümü atmamışım diyorum neden oy-yorum felan gelmiyor dldkğdkdpdkdpkd
Yazım hataları için felan gomenne bakmadan atıyorm
