BÖLÜM-3

101 3 2
                                    

Multi:Ateş

Lunaparkta ilk başta her şey çok güzeldi. Ateşle çok eğleniyorduk. Önce hız trenine binmiştik. Ve ardından korku tüneli. Ama ben korkmadığım için Ateş bana bozulmuştu. Bende ona neden korkmamı istediğimi sorduğumda bana"Sen korkup bana sarılıcaktın bende seni öpücektim." diye mızmızlanmaya başladı. Onun bu söyledikleri bana çok tatlı gelmişti ve ardından uzun bir süre onu öpmüştüm. Dudaklarının tadını seviyordum. Tarif edemeyeceğim bir tadı vardı. Hiç bitmemesini istemediğim nutella gibi tatlı, yazın yemeye doyamadığım erik kadar güzel bir tadı vardı. Aynı anda dudaklarından bir sürü tad alabiliyordum.

Daha sonra beyefendi beni zorla kamikazeye bindirmişti. Ama söylediğim gibi ben eğlence kızıyım. Bunlar bana vızz gelir.

Daha sonra ise Ateş beni dönme dolapa bindirdi ki hiç sevmem. Sebebi de yükseklik korkum olduğundandir. Ama siz şimdi diyeceksiniz kamikazeye biniyosunda bi dönme dolaba mı binemiyceksin. Olay tam öyle değil. Kamikaze hızlı ve yukarda az süre kalıyorsun ama dönme dolap yavaş ve yukarda seni birazcık beklettikleri için benim yükseklik korkum burada devreye giriyor. Canım sevgilim Ateş'te bunu çok iyi bildiği için beni bindirmeye çalışıyordu.

"Ateş lütfen beni bu şeye bindirme."

" Olmaz güzelim bineceksin."

" Sen benim sevgilim değil misin?"

"Öyleyim"

" Sevgililer birbirlerine böyle şeyler yapmazlar. Hadi gel beraber birlikte daha hızlı ve eğlenceli birşeye binelim. Ha noluuur?"

" Olmaz Kıvılcım hadi yürü. "

Ve sonuç zorla binmiştim. Dönme dolap yükselirken ben kendimi aşağıya bakmamak için zorluyordum. Gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Belimde iki tane el hissedince irkildim.

" Aşağıya inince seni öldürücem Ateş. "

" Hayır bunu yapmiycaksin."

"Nerden biliyorsun?"

" Çünkü sen beni çok seviyosun ve bana kıyamazsın."

Haklıydı ama bu onun bir ceza hak etmediği anlamına gelmiyordu.

" Kıvılcım? "

"Ne var?"

" Şimdi dediğimi yaparsan söz veriyorum seni bi daha dönme dolaba zorla bindirmiycem ama dediğimi yapacaksın anlaştık mı? "

" Peki."

En fazla ne isteyebilirdi ki hem ucunda bi daha bu alete binmemek vardı. Ne olursa olsun yapabilirdim.

" O zaman söylüyorum. "

"Tamam."

Bana bir iki adım attırdı ve beni bindiğimiz kabinin(ona ne dendigini bilmiyorum affedin hshgs) sonuna getirdi.

"Şimdi gözlerini aç. "

"Iııı şey ben buna hazır olduğumu sanmıyorum. "

"Kıvılcım anlaştık şimdi gözlerini açıyorsun."

" Ateş lütfen başka bişey iste."

" Güzelim bak ben yanındayım hadi ama."

Burda da hiç zaman geçmiyordu. Hala tepede sabit kalmış bir şekilde bekliyorduk.

" Kıvılcım bak üçe kadar sayıyorum üç diyince gözlerini açacaksın."

" Bir" lütfen aşağı inelim lütfen lütfen.

" İki" offf

"Üç"

Yavaşça gözlerimi araladim. Manzara aslında çok güzeldi. Bütün şehir önümüzde uzanıyordu ama benim başım dönmeye başlamıştı. Arkama dönüp Ateş'e sarıldım. Ellerini sırtıma koyup okşamaya başladı.

"Şşht güzelim sakin ol."

"Ne sakin olması yaaa aşağı inince seni öldürücem Ateş. Ayrıca biz niye hala aşağı inmedik. Yarım saat oldu nerdeyse. Ateş'in yüzünde bir gülümseme belirdi.

" Zaten hava aydınlık olduğu için seninde fark ettiğin üzere pek kimse yok. Bende görevliyi ikna ettim ve sen burdan dışarıya tam anlamıyla bakana kadar inmiyoruz."

Ağzım şaşkınlıkla açıldı. Ateş gerçekten böyle bişey yapmış olamazdı dimi?

"Şaka yapıyosun dimi?"

" Sence?"

" Ateş beni hemen burdan indiriyosun!"

"Kusura bakma güzelim sen korkunu yenene kadar olmaz."

" O zaman bakarsam beni hemen indirecegine söz ver."

"Söz"

Gözlerimi kapadım,yavaşça arkami döndüm. Ateş güven vermek istercesine elimi tuttu. Gözlerimi yavaşça araladim ve bu sefer daha uzun bir şekilde 3-4 dakika baktım.

"Aferin bebeğim."

"Artık inelim."

Ateş aşağıya bir işaret verdi ve aşağı inmeye başladık. Aşağı inene kadar Ateş'in elini sımsıkı tuttum. İner inmez elini bırakınca bana anlamayan gözlerle baktı.

" Heyy noldu şimdi? "

"Beni o lanet şeye bildirdiğin için cezalisin."

"Tamam kabul ediyorum biraz ileri gittim. Cezami çekmeye hazırım. "

"O zaman bir hafta boyunca beni öpmek yok."

Önce bana baktı. Ağzını açtı kapatti.

" Sen ciddi misin? Beni tam bir hafta boyunca dudaklarından uzak mı tutucaksin?"

Zaferle gülümsedim. Bunu baştan düşünecekti. Gerçi şimdi düşününce bu benim içinde bir cezaydi. Tanrım ben o dudaklar olmadan ne yapacaktim. Ama olmaz ben Kıvılcım Öztürk kararımdan vazgeçemezdim. Bir hafta dayanırdim heralde.

Arabaya yürümeye başladım. Ateş'te yanıma geçti. Beni eve bırakıncaya kadar hiç konuşmadık radyoda müzik dinledik.

Evin önüne gelince radyoyu kapattım. Usulca yanağını öptüm.

" Görüşürüz sevgilim." Ve o bişey demeden eve çıktım.

Eve girince bizim kızları televizyon izlerken buldum. Onlarla kısaca konuştuktan sonra odama çıkıp rahat bir uyku çektim.

AŞK DÖRTGENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin