I just wanna get back to us
'Cause we used to have more"Bence gerçekten aşık değillerdi." Tom konuşunca Daniel elindeki kitabı kapatıp çimlerin üzerine bıraktı. Diğer eliyle de karnına başını yaslayıp uzanmış eşinin saçlarını okşamaya devam etti. "Neden böyle düşündün?"
"Bilmem, sanki birbirlerini çok çabuk unutabilecek gibilerdi. Ben eğer ayrılsaydık seni asla unutamazdım." Tom'un söyledikleriyle gülümsedi, elini bu sefer de onun yanağına indirip okşadı. "Ben de seni unutamazdım."
"Ailelerimiz gibi olmamızdan korkuyorum bazen." Tom ilk kez birkaç gündür aklına takılan düşünceleri itiraf edince Daniel anlayışla gülümsedi, o da aynı durumdaydı. "Ben de." diye fısıldadı. "Ben de bir gün boşanmak isteriz diye korkuyorum."
"Ben asla istemem!" Tom birden doğrulup endişeyle konuşunca Daniel kahkaha attı. "Sen istemezsen ben de istemem."
Tom gülümseyerek "İsteme zaten." derken bir yandan da eşinin yanına uzanıp Daniel'ı kendisine çekti. Eşi yine her zamanki gibi kollarını onun beline sarmış başını omzuna yaslamıştı. Bir elini Daniel'ın saçlarına götürüp okşarken "Ailen boşanmakta kararlı değil mi?" diye sorunca Daniel yavaşça başını sallayarak cevapladı onu. "Evet, kararlılar."
"Peki bu seni üzüyor mu?"
"Hayır. Küçükken hep annemin o adamdan kurtulmasını isterdim, şimdi kurtuluyor. Yani aslında babama göre kurtulan o ama bilmiyorum. Yine de bazen sinirimi bozuyor bu durum. Madem boşanabiliyordu ben çocukken boşansaydı ve düzgün bir anne olsaydı. Şimdi ben bu kadar büyümüşken boşanmaları ne onlara iyi geliyor ne bana."
"İnanamayacaksın ama ben seni anlayabiliyorum." Tom konuşunca Daniel gülerek başını kaldırıp ona baktı. "Evet inanamadım, nasıl anlayabilirsin?"
Tom onun gülüşünü hep yüzünde görmek istiyordu, Daniel en ufak şeyde bile mutlu olan birisiydi ve onu nasıl üzebildiklerini aklı almıyordu. Sürekli onu mutlu etmek için uğraşıyordu, zaten eşi mutlu olmadan o da mutlu olamıyordu.
"Keşke başından anlasaydık." diye fısıldadı Tom, bir yandan da elini Daniel'ın yanağına götürüp okşadı. Eşinin merakla parıldayan mavi gözlerinden gözlerini çekmeden de devam etti. "Birbirimizi sadece bizim anlayabileceğimizi, eksiklerimizi bizim kapatabileceğimizi anlasaydık. Üç sene aynı evdeydik ve konuşmadık bile."
"En azından şimdi iyiyiz." dedi Daniel onun avuç içine ufak bir öpücük bırakıp. "Ben hep birbirimizden nefret edeceğiz sanıyordum."
"Ben de öyle. Yine de hep seninle konuşmak istemiştim, sadece her fırsatta beni terslediğin için çekiniyordum." Tom'un söylediklerinden sonra Daniel gülmemek için yanaklarının içini ısırdı. "Abartıyorsun." derken bile gülmemek için zor durduğu belli oluyordu. "O kadar da değildim."
"Hiç iyi bir yalancı değilsin hayatım." Tom hafifçe eğilerek Daniel'ın burnuna minik bir öpücük kondurunca Daniel kalbindeki kıpırtılara anlam veremediğini fark etti, artık alışması gerekmez miydi? Her seferinde böyle heyecanlanmamalıydı.
"İşe uzun bir süre gitmek istemiyorum, hep böyle kalalım." Daniel ona biraz daha sarılınca Tom hemen "Bence de!" dedi. İkisi de çok yorgunlardı.
Uzun zamandır şirketlerle onlar ilgilenmişti, babaları yeni yeni işlerinin başına dönmeye başlamışlardı ve Tom'un babası ikisine de uzun bir süre izine çıkmaları konusunda ısrar etmişti. İki adamın da yorulduğunun farkındaydı, oldukça mahçup olmuştu. Daniel'a özür çiçeği bile yollamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐌𝐨𝐫𝐞 | 𝐅𝐞𝐥𝐭𝐜𝐥𝐢𝐟𝐟𝐞
FanfictionÜç senedir evlilerdi ancak birbirlerini biraz bile olsun tanımıyorlardı. Tanıma gereği de duymuyorlardı. İkisi de birbirinden nefret ediyordu. Aynı evde iki yabancılardı. | More - 5 Second Of Summer |