18

2.2K 122 69
                                    

I just wanna get back to us
'Cause we used to have more

"Rahatladın mı?" Tom, banyodan yeni çıkmış çocuğa sorunca çocuk onun haline kıkırdadı. Yatakta uzanmış, kolları arasına yeşil ayıcığı almıştı. "Evet." diye mırıldandıktan sonra utanarak gözlerini eline çevirdi, ya kıkırdadığı için Tom yanlış anlasaydı?

"Gelsene." Tom bir eliyle yatağı pat patlayınca çocuk onu ikiletmeden minik adımlarla onun yanına ilerledi. Sonra da yatağa oturup ona döndü, üzerinde ona tam olan kıyafetler vardı ve onların bu kıyafetleri nereden bulduğunu bilmiyordu. Sabah Tom onun uyanıp uyanmadığına baktıktan sonra kıyafetleri ona verip duş alması gerektiğini söylemişti. "Bileğine bakabilir miyim?"

"Hı-hım." çocuğun hala konuşmaya çekiniyor olması Tom'a çok tatlı geliyordu. Sabah Daniel'ın erkenden gidip ona aldığı pijamayı yukarı kaldırdıktan sonra sargıyı açıp bileğine bakarken "İyileşiyor." dedi. "Ben de küçükken çok düşerdim biliyor musun?"

"Gerçekten mi?" Çocuk merakla sorunca Tom gülümseyerek onun gibi doğruldu, sırtını yatak başlığına yaslayıp "Gerçekten." dedi. "Hep düşerdim ama anneme de baktırmazdım. Hangi ilaçları süreceğimi o yüzden kendim öğrendim. İyi ki de öğrenmişim bak, seni de iyileştirdim."

"Teşekkür ederim." Çocuğun kahverengi gözleri mutlulukla parıldıyor olsa da sonra birden yutkunmuş alt dudağını ısırmıştı. Tom da anlamaya çalışıyor gibi ona bakıyordu. "Bir adın var değil mi?" sorusuyla da küçük çocuk ona bakmadan başını salladı. "Var, adım Peter."

"Memnun oldum, adın çok güzelmiş." Tom gülümseyince de küçük çocuk da hafifçe gülümsedi. "Senin de öyle."

Tom biraz daha gülümseyince çocuk birden ona bakıp "Ben yaptığınız her şey için teşekkür ederim." dedi, hala çok mahçup hissediyordu. "Yine de artık gitmem lazım."

"Nereye gideceksin?" Tom merakla sorunca çocuk omuz silkti, gidecek yeri yokmuş gibi gözüksün istemiyordu. "Teyzeme." dediğinde Tom onun yüzünden üzüldüğünü anlayıp biraz daha çocuğa döndü. "Teyzeni seviyor musun?"

"Ben- yani evet tabii seviyorum." Peter çekinerek konuştuğunda Tom onun yalan söylediğini anlasa da bir şey demedi. Zaten o sırada Daniel içeri girmiş neşeyle "Kıyafetlerin ne kadar güzel olmuş!" diyerek çocuğun yanına gelmişti. Peter utangaç bir şekilde gülümseyince de çocuğun saçlarını geriye doğru ittirip "Günaydın." dedi. "Aç mısın?"

"Hayır değilim teşekkür ederim. Ben gitmeliyim artık." derken yine Daniel'a bakmayınca Daniel onun çenesinden tutarak narin bir şeyi tutarmış gibi yavaşça çocuğun başını kaldırdı. "Bence gitmemelisin. Biz de seninle bunu konuşmak istiyorduk."

Daniel eşine baktıktan sonra Tom hafifçe başını sallayarak onaylayınca çocuğun meraklı kahverengi gözlerine baktı. Dünden beri Tom ile uyuyamamışlardı çünkü onu bırakmak istememişlerdi. Çocuk ailesi olmadığını da söylemişti zaten. Ayrıca birbirlerine çocuğu istediklerini söylemeleri üç saatlerini almıştı.

"Bizi tanımadığını biliyoruz." diye başladı Daniel, o çocuktan daha heyecanlıydı. "Ama bir süre bizimle kalsan, eğer bizi seversen de kalmaya devam etsen olmaz mı?"

"B-benim sizinle mi yaşamamı istiyorsunuz?" Çocuk şokla onlara bakarken Daniel gülümsüyordu. Tek istediği çocuğun kabul etmesiydi, hayatında hiçbir şeyi daha önce bu kadar istememişti. Tom bir elini çocuğun omzuna koyup "Evet." deyince çocuk ona baktı. "Ama siz de beni tanımıyorsunuz."

𝐌𝐨𝐫𝐞 | 𝐅𝐞𝐥𝐭𝐜𝐥𝐢𝐟𝐟𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin