TANITIM

134 8 2
                                    

Merhabalar, 
Kafamın içinde yaşattığım karakterleri kağıda döküp, yazdıklarımdan kocaman bir kitap oluşturmaya başladığımı farkettiğimden beri buraya yazdıklarımı yüklemeyi düşünüyorum.  Karakterlerimin hikayeleri bitene kadar yazmaya devam edeceğim. Şimdilik kafamda 4 kitaplık bir seri oluşturmak var. Hergün aralıksız ufakta olsa birşeyler yazıyorum. Gözlerimi kapattığımda yazdıklarımda buluyorum kendimi. Önce kafamın içinde yaşayıp sonra kağıda döküyorum. Olurda yarattıklarımı severseniz bundan sonra burada sizinle de paylaşacağım. Kitap hakkında kısa bir özet vermek istemiyorum. Çünkü bu kitap fazlasıyla gizemli. Baş erkek karakterimin adını serinin son kitabına kadar öğrenemeyeceğiz mesela. Umarım beni ve karakterlerimi sever, sahiplenirsiniz. İyi okumalar...

 5 sene önce yaptığı hatanın bedelini geri kalan ömrünün her gününde vicdan azabıyla ödeyen zavallı bir kız...

 Hayatta istediği herşeyi elde etmiş ancak sözkonusu hatayla sahip olduğu en değerli şeyi kaybetmiş bir adam...

 Ve aradan geçen 5 senenin ardından tekrar kesişen yolları...

 Bu bir aşk hikayesi değil. Bu biraz bağımlılık, biraz mecbur kalış hikayesi.

Bu masalda mutlu son yok. Çünkü onlar birbirlerinin kaderi ve felaketi...

 -SUKE-

 Kalbimi delip geçen bu acıyla uykumdan sıçradım. Rüyama her gelişinde olduğu gibi. Onu her görüşümde, gittiğinde kalbim nasıl kanadıysa öyle kanıyor. Tanrım? Bu hiç geçmeyecek mi? Bu nasıl bir bedel böyle? Herşeyimi benden alıp gitti. Herşeyimi... Masumiyetimi. Ellerimi kirletti. Kötülüğünü örtü gibi örttü üstüme ve gitti. Hiçbir şey söylemeden, hoşçakal demeden... 

 Evet. Aslında yaptığı hiçbir şey bana veda etmemesinden, beni ortada bırakmasından daha kötü değildi. Ve ben o gittiğinden beri beni bıraktığı yerde dikiliyorum. İleri gidemiyorum. Geriye dönemiyorum. Her köşeden o çıkacakmış gibi. Baktığım her yere gizlemiş kendini. Bu öyle garip bir his ki... Onu istemiyorum. Onsuz olmayı hiç istemiyorum. Ve içimdeki 17 yaşındaki aptal kız hala onu bekliyor. Aptal kız. Bana böyle seslenirdi. Ah Tanrım! midemi bulandırıyorum. Bu düşüncelere gülümsememeliyim. Onu düşünmemeliyim. Ona böylesine bağlı olmamalıyım. Adını bile bilmediğim bir adam için uykularımdan sıçramamalıyım! İsmimin önüne katil sıfatını koyan adam o! Ondan sonsuza kadar nefret etmeli, dünyanın sonuna kaçmalı ve izimi kaybettirmeliyim!

 ''Bu düşündüklerine kendin bile inanmazken, kimi inandıracaksın Suke? Hala onu beklemekten vazgeçmediğini o da biliyor. İstediğin kadar inkar et. Sen ona muhtaçsın...''

-S-

 Odasının ışığı söndükten sonra kimseye görünmemeye özen göstererek sessizce balkonuna doğru ilerledim. Birgün kızların evine giren ben değilde bir başkası olacak diye ödüm kopsada bu düşünceyi kafamdan uzaklaştırdım. O bana ait. Ona benden başka kimse zarar veremez. Her zaman ki bencilliğim söz konusu Suke ise kat ve kat artıyor. Ve ben hissettiği herşeyi benim için hissetmesini isteyecek kadar bencilim. 

 İçeri girmek için biraz bekledim. Bu gece uyuması biraz uzun sürmüştü. Uykusu ağırlaşmadan içeri girip onu uyandırmak gibi bir risk alamazdım. Bu yaptığım fazlasıyla deliceydi. Son birkaç gecedir gözüm dönmüştü. Dayanamıyordum. Onu uzaktan izleyip defolup gitmek artık beni tatmin etmemeye başlamıştı. Balkonda geçen yarım saatin ardından sessizce kapıyı açıp içeri girdim. Neden burada olduğuma dair en ufak bir fikrim yoktu. Ya da neden Suke? Bilmiyordum. Çok güzel değildi. Artık masum değildi. Ama fazlasıyla benim gibiydi. Tamamen dengesiz. Bazen tam bir aptal gibi davranırken bazen de ondan beklenemeyecek kadar akıllıca davranıyordu.

  Lanet olsun sana küçük aptal! Beni düşürdüğün şu duruma bak. Tam bir korkak gibi davranıyorum. Karşına çıkacak cesareti bulamadığım için hırsız gibi evine girmiş uykunda seni izliyorum. Bu bana göre değil. Bu ben değilim. Bana ne yaptın sen? 

  Huzursuzca kıpırdanması beynimin tehlike alarmı vermesine sebep oldu. Balkon kapısına ilerlerken arkamdan fısıltı gibi çıkan sesiyle mırıldandığı şey gerçek miydi? Yoksa ben yanlış mı duymuştum?

''Gitme.''

 Yatağına yaklaşıp ürkek hareketlerle saçlarını okşadım.

''Gitmiyorum. Artık sen istesende seni bırakmam Suke.'' 

 Karar verilmişti. İkimizde bunu istiyorsak neden birbirimize iyi gelmeyelim ki?

SUKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin