Geri Dönüş

91 8 1
                                    

                                                              

     Adam Levine'in muhteşem sesi '' give me one more night'' diye kulaklarıma tecavüz ederken istemeyerekte olsa gözlerimi araladım. Tanrım! Yatağımdan ayrılmaktan nefret ediyorum. Keşke erken yaşta emekli olmak mümkün olsa..

     Serzenişi bir kenara bırakıp apar topar hazırlanmaya başladım. Hiçbir zaman prensesler gibi uyanan o insanlardan olamadım. Banyodaki aynadan bana bakan yansımam bu düşüncemi desteklermiş gibi görünüyordu. Hızlı ve uyanmamda oldukça etkili bir duşun ardından kahvaltı etmek için mutfağa girdim. Ama her zaman ki gibi vaktim kalmamıştı. İçimden kendime birkaç masum küfür savurarak evden çıktım. Otobüsü kaçırmak istemiyordum.

     Alex Claire - Relax my beloved eşliğinde kısa bir yolculuktan sonra okula varmıştım. Pek arkadaş canlısı bir insan değilimdir. Çoğu insanı tanırım ama samimiyet kurmakta başarılı değilimdir. Etrafımda yalnızca iki insan var. Birisi ne yaparsam yapayım peşimden ayrılmayan Aytuğ, diğeri aynı evi paylaştığım Yağmur. Yağmur'la farklı bölümlerde okuyoruz. Malesef Aytuğ benimle. İlgisi içten içe hoşuma gitse de onda beni rahatsız eden bir şeyler var. Ve tabii O'nun bende açtığı yaralar kimseye güvenememe sebep oldu. Bu yüzden ona karşı ilgisizim. Bu beni kötü biri yapmaz. Yapmaz değil mi?

     Kafamdaki düşünceleri kovalayıp okulun kafesine ilerledim. Yapamadığım kahvaltımı birazcık fast foodla telafi etmemde bir sakınca görmüyorum. Akşam bunun için fazladan bir saat egzersiz yapmak için kendime söz verdim.

      Çabuk kilo almak gibi ciddi bir problemim olduğu için spor ve dengeli beslenme benim hayatımın yapı taşlarındandır. Hamburgeri yerken gözümün önüne gelen lise yıllarındaki görüntümün midemi bulandırmasıyla hamburgeri elimden atıp dersliğe ilerlemem bir oldu.

      120 dakikalık sıkıcı ve yorucu bir dersin ardından bitirme tezimi hazırlamak için okuldan erken ayrıldım. Burada fazladan vakit geçirmek beni boğuyordu. Geçirdiğim beş senenin yan etkisi olduğunu düşünüyorum. Kimseyle konuşmadan, arkadaş edinmeden, değer vermeden sadece çalışarak ve daha çok çalışarak ve daha çok çalışarak geçen beş sene.

       Lise yıllarımda yaptığım hataları şuan çok çalışarak ödetiyordum kendime. Bu benim adaletimdi. Kendimi bu şekilde cezalandırıyordum. Bu bir şekilde vicdanımı rahatlatma ve pişmanlığımı bastırma yöntemimdi. Geceleri bu şekilde rahat uyuyordum.

      Bazen bana dönse bunların hepsinin geçeceğini ve tekrar beni dönüştürdüğü insan olabileceğimi düşünüyordum. Ama bu düşüncede kalıyordu. O gelmiyor ve ben değişmiyorum.  Gözlerimin dolduğunu hissettiğim anda bu düşüncelerden uzaklaşmam gerektiğini farkettim. Ve bitirme tezime odaklandım. Sanki Tanrı'nın bitirme tezi Ryan Gosling'in üzerine tez yazılırmış gibi!

 ---------------------------------------------

      - Suke? Uyan.

      Gözlerimi aralayıp neler olduğunu anlamaya çalıştım. Yağmur tepemde dikiliyordu.

      - Bu pozisyonda uyumayı başardığın için altın madalya ile onurlandırılmalısın.

      - Bu şekilde nasıl uyuduğumu inceleyip bunun üzerine bir tez yazmaya ne dersin?

      - Bazen gerçekten farklı bir evrenden geldiğini düşünüyorum. Kendiyle bu kadar çelişen bir insan daha görmedim! '' Bunu söylerken gerçekten eğleniyor gibi görünüyordu.

      -Ben görmüştüm '' dedim fısıltıyla.

      Akşam saat sekiz gibi her zaman takıldığımız kafeye gelmiştik. Öykü'nün yeri. Burayı seviyordum. Dekorasyonu kafenin sahibi Öykü Hanım kendisi yapmıştı. Gök mavisi, turkuaz ve beyaz dekorasyon iç açıcıydı. Masa örtüleri kareliydi ve masaları rengarenk kır çiçekleri süslüyordu. Küçük ama oldukça sevimli bir kafeydi. Öykü Hanım adeta kendisini yansıtmıştı. Masamıza sipariş almaya gelen garsonun sesiyle irkildim.

SUKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin