Zelo kendi kıyafetlerinden bir kaçını Harmony'e giymesi için verdi sonrada ona dönüp,
-Şu kapının arkasında giyinme odası var orda gidebilirsin.
Harmony şaşkındı,bugün ona aşkını itiraf eden biriyle nasıl aynı odada kalacaktı ki ? Bunu yapabilir miydi? Üstelik konuşurken hep göz teması kurmaya çalışıyordu zelo.Bu gece çabuk bitsin diye hemen yatağa girdi Harmony.Zelo ise karşıdaki yatağa oturup ona bakıyor o yatakda uyuyamayıp döndükçe gülmeye başlıyordu.Dısardan bakan bi insan kesinlikle onlarınkafayı yedigini düsünürdü.Sonunda Harmony ayağa kalktı.
-Yaaa!Neden gülüp duruyorsun komik birşry mi var ?c
+Şeyy..Aslında evet var pjamayı ters giymissin :D
Harmony kafasını aşagıya eğdi ve manzarayı gördü.(Kafasından duman çıkıyordu :D )
harmony;
-Yaa ! kızlarla dalga geçmeye utanmıyor musun ? Cidden odunsun.+Benmi odun oldum şimdi?Yahh!cidden.Komik olana gülünür :D
-Şunada bak canın dayak çekiyor olmalı!
Harmi ona doğru yastık fırlattı.O an aralarında geçenleri ve Zelonun itirafları hatırlamıyordu.Harmi ve zelo ayağa kalkıp birbirlerine vurarak şaka yapıyordu.Birden harmi kendini kaybedip çok güçlü vurdu.Bunun üzerine kibar Zelomuz yatağa düştü;
Zelo;
-Yaa napıyorsun !Beni bu kadar yatağa atmak istediğini bilmiyordum seni sert kız!Demek istedigin buymuş,bu yüzden mi sert rolü oynuyorsun ?+Bana ne demek istiyorsun?Ben...
Zelo lafını keser:
-Sen benim bildigim kızlardan degil misin yoksa ? Yapma hepsi bunu söyler.Seni nasıl olursan ol kabul edicem,benim gibi biriyle çıkma şansını yakalamıssın daha ne istiyorsun ?+Ben gerçekten yanılmışım,senin farklı olduğunu düşünüyordum.Gerçek yüzünü gördüm.Sen gerçekten kendini begenmişsin.Ben gidiyorum.
-Nereye gidiyorsun gece gece ?
+Biraz hava almam lazım.
Zelo;
-Harmi ama bekle...
Harmy onun cümlesini bitirmesini beklemeden dışarıya çıktı.
Bir dakika noluyordu ?Harmy merdivenleri hızlı hızlı inerken tek başına salonda oturan Yongguk onu gördu ve yanına koştu.
Onun arkasından koşarken bir yandanda ona sesleniyordu.Onun kolundan tuttu ve ;
-Harmy ne oldu ? Neye sinirlendin ?...Harmy her zamanki gibi güçlüydü ne kadar sinirlensede.
+Önemli değil yongguk :)Ben sadece bunaldım biraz dışarı çıkmak istedim o kadar
-Neden tek başına gidiyorsun hadi beraber çıkalım
+Ama benim yalnız kalmaya ihtiyacım var
-Hayır.hayır beraber gidicez .Bu saatte bir kızın sokaklarda gezmesine izin veremem
Yonggukla beraber dışarı çıktılar ;
Yongguk (içinden düşünüyor)
Cidden delireceğim Harmy'i bu kadar sinirlendiren ve üzen şey neydi?Neden benden saklıyor.Onu kötü düşüncelerden kurtarmam gerek onun üzülmesini istemiyorum..
Yongguk ve harmony villanın bahçesine çıktılar.
Harmi basamaklara oturdu.Yonggukda onun yanına.
Yongguk;
+Harmy iyi misin ?Senin için endişeleniyorum.Anlatmak ister misin ?
-Sadece ben dalga konusu olmak istemiyorum.Küçükken de bu böyleydi.Fazla duygusalım galiba.İlk okulda bile bizimle dalga geçerlerdi.Artemis ve ben yurtta kaldığımız için bizimle aileniz bile sizi sizi istememiş,sizin gibilerin okulumuzda yeri yok derlerdi.Sana çocukta gelebilir ama ben hep bunu düşünüyorum?Gerçekten o çocuklar haklımıydı?
Ailemiz bizi neden istemedi? Biz onlara ne yaptık?Yongguk;
+Üzgünüm ben yurtta büyüdüğünü bilmiyordum.Ama sen kafana böyle şeyleri takma eminim ailenin bunu yapmasının önemli bir sebebi vardır.
-Umarım öyledir...
Harmy gökyüzündeki yıldızları izlerken kendi kendine gülümsüyordu.Onun gülümsemesi sadece Zelo'yu değil Yongguku da heycanlandırıyordu.Yongguk elini yavaşça göğüsüne koydu,ne kadar hızlıydı atışları kalbinin ...
Biraz daha orda durursa öleceğini düşündü."Harmy ben içeri geçiyorum,geliyor musun?"
"Sen gir ben birazdan gelicem"
"Tamam ama burda fazla kalma üşüteceksin"
"Peki çok durmuycam "
Yongguk çeketini yavaşça çıkarıp üzerine örttü.Harmy dalıp gitmişti gökyüzüne ne düşünüyordu böyle dalgın dalgın...
Harmy de yalnız kalmıştı.Zelo'nun bu narsist tavırlarını düşündü.Bir karar aldı kendince;
1-Zelo'yla konuşma
2-Ona güvenme
3-Asla ona aşık olma!Kendi kendine güldü.Ne ben mi?Ya benim gibi bi kızı alt edeceğini mi sanıyor?Ben ne diyorum böyle gerçekten saçmalıyorum bu haftadan sonra onların yüzlerini bile görmiycem nasılsa!Sorun yok Harmy Fighting!!!
lllllllllllllllllllllllllllllllllll
Sabah olmuştu.Herkes koşuşturma içindeydi.Yonggukun annesi çok titiz bir insandı ve katı kuralları vardı.Artemis ve harmy bunu henüz bilmeselerde grup üyeleri onu bir çok kez görmüşlerdi.Şimdi ise o hastaydı.
Saat 10 uçaktan inen Siyong Hanım 11 de eve geldi.Hazırlıklar tamamdı.Kapı zili duyulur duyulmaz Harmy hariç hepsi kapının önüne dizildiler.
Ve işte o an !Yonggukun annesi göründü.Kanser olmasına karşın dinç görünüyor yada öyle görünmeye çalışıyordu.Hepsine sarıldıktan sonra sıra Artemise geldi.
"Oğlum yoksa bu benim gelinim mi pekde güzelmiş."Daehyun bunu duyunca hemen atladı."Ya Siyong teyze nasıl öyle birşey dersin,o benim sevgilim baksana ne kadar yakışıyoruz,gerçi ben buraz daha ama ..."diyip pis pis sırıtında kafasına bir şaplak yedi.Artemis"Cidden!Sen benden daha mı tatlısın?Kendinle çık o zaman seni serseri!"
"Ya aşkımmmmm..."
Bu ses tonu Artemis her ne kadar kızmış olursa olsun her zaman ruhunu okşuyordu .İdol bur sevgilin olmasının az olan güzel yanlarından biri.Eğer sevgiliniz bir idol ise hayatı özgürce yaşayamazsınız...Bundan birkaç gün önce Artemis ve Daehyun sinemaya gittiklerinde koltukla bütünleşmişlerdi.Kendilerini gizlemek zorundaydılar.Onlar normal sevgililer gibi malesef dışarda el ele dolaşamazlardı.İnlar istese bile şirket ve fanlar buna izin vermiyceklerdi.
Şimdi gelelim bayan Siyong'a.Yol yorgunu olduğu için kanepeye yavaşça oturdu.Oğlunun sevgilisini görmek istedi bir an önce..
Malesef Harmy yine bir sorunla karşılaştı...
Okuyan herkese teşekkürler...Telefondan yazarken çok zorlanıyorum arkadaşlar..İnşallah diğer blümü pcde yazıcam...Yine kısa oldu ama malesef...Sizi seviyorum .....