-Buğday Tarlası ve Kargalar-

69 27 9
                                    

Ruelle - Find You

Van Gogh / Buğday Tarlası ve Kargalar***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Van Gogh / Buğday Tarlası ve Kargalar
***

Cümleleri var edebilirim.
Hisleri anlayabilirim.
Duygulara hükmedebilirim.
Ama gerçeği değiştiremem.

Kalbim yönünü şaşırıyor, ruhum acının meskenininde yanıyor.

Bırakamıyorum. Bağlanıyorum. Acı çekiyorum. Kendi sadakatimle yanıyorum. Onun ölümüne ağlıyorum.

Gözlerim açsamda, bedenimin uykuya olan ihtiyacı çok fazlaydı. Uyumak istiyordum. Günlerce, aylarca, yıllarca...
Ama geçmeyen bir acıyı uyutsamda, ben hala uyanıktım. Gerçek hala vardı. Hisler hala yaşıyordu.

Gözlerim açık bir şekilde tavanı izlerken saat sabah 10'u geçiyordu. Uyanalı çok olmamıştı ama yattığım uyku bana yetmemişti. Çalan kapının farkına varamayacak kadar dolu olan zihnim en sonun içeriye hızlıca giren Juno ile normale döndü.

"Aptal, neden kapıyı açmıyorsun! Sana bir şey oldu sandık." Juno, telaşlı bir ifade ile yanıma gelip bana bakarken arkasında beliren Garcia daha sakince yaklaşmıştı.

"Ubel nerede?" diye sorup etrafa bakınmaya başlaması ile yüzümü buruşturdum. Yalan söylemek faydasızdı şu an.

"Çağırmadım." dememle Juno sinirle kafama vurdu.

"Aahhh.."

"Birde bayıl istersen.." Eliyle kolumdan tutup beni koltuktan kaldırırken, yattığım yere oturdu. Tabi bu sırada bedenimde ki uyuşukluk yüzünden dengemi sağlayamayıp koltuğun diğer ucuna düştüm.

"Aptalsın Nefel. Ya evde biri olsaydı.. Ya sana zarar verseydi ha!" Garcia merdivenlerden aşağı iniyordu. Sessizliğini ne kadar korusada içinde olan endişeyi hissetmiş, onun hızla eve göz gezdirmesine ses çıkarmamıştım.

"Juno haklı. Neden Ubel'i aramadın ki?" Düz bir ses ile konuşmuş, köşede kalan tekli koltuğa oturmuştu.

"Bir nedeni yok. Zaten evde kimsenin olmadığını anladım. Kapıları kilitleyip uyudum." dedim umursamaz bir şekilde. Nedeni vardı aslında ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.

"Herneyse, sen şu mektubu ver bir bakalım..." diyen Juno ile masanın üzerine koyduğum zarfı alıp ona verdim.

"VR mi? O da kim?" dedi düşünceli bir şekilde.

"Vanessa Rutana. Annemin eski bir arkadaşıymış sanırım." dediğimde Garcia'nın gözleri kocaman açıldı. Onda var olan ani şaşkınlıkla, kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Vanessa Rutana mı?" Oturduğu yerden hızla kalkıp yanımıza geldi ve ortamızda kalan boşluğa oturdu. Kağıdı Juno'nun elinden alıp okumaya başladı.

VİRİDİANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin